Dr. Nail ÇAM
nailcam09@hotmail.com
ETİ YENEN ve YENMEYEN HAYVANLAR
21/10/2017 Konuyu, fıkhî teferruata girmeden âyet ve hadisler çerçevesinde ele alıp gerekli gördüğümüz yerlerde açıklama yaparak sonunda bir değerlendirme yapmaya çalışacağız. A) ETİ YENEN HAYVANLAR 1. Kurban Olabilen Hayvanlar (Bundan sonra) belirtilecek olanlar dışında “behîmetu’l-en’âm” (ın eti) sizin için helaldir.....(Mâide, 1) Behîmetu’l-En’âm: Ulemâ tarafından farklı tanımları yapılmış olan bir ıstılâhtır. Kanaatimizce bunlar içinde en tercîhe şayan olan “kurban olabilen” hayvanlar tanımıdır. Zira bu kavram, Kur’ân’da 3 yerde kullanılmış olup hepsi de hactaki kurban ile ilgilidir. (Mâide, 1; Hâc, 28; hâc, 34) 2. Deniz Canlıları “Sizin için de yolcular için de bir geçimlik olmak üzere deniz avı yapmak ve deniz ürünlerini yemek sizlere helâl kılındı”.(Mâide, 96) “Deniz’in suyu temiz ve temizleyici, ölüsü de helâldir”. (Sünen Sâhipleri) “Bize iki ölü ile iki kan helal kılındı. İki ölü, balık (الحوت) ve çekirge (الجراد); iki kan da ciğer (الكبد) ve dalaktır. (الطحال)” (İbn Mâce, Hâkim) 3. Tavuk (دجاجة) (Buhâri, Tirmîzî, Nesei) 4. Çekirge (جراد) (Buhâri, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei) 5. Tavşan (أرنب) (Buhâri, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizi, Nesei) 6. Kertenkele (ضب): Halid b. Velîd, kertenkele haram mıdır, yâ Resulallah? diye sormuş, hz. Peygamber: “Harâm değildir, fakat aralarında yetiştiğim halkın memleketinde yoktu da bunun için yiyemiyorum”. buyurmuşlardır...( Buhâri, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizi, Nesei) 7. At ve Eşek Eti: “Hz. Peygamber, Hayber gününde ehli eşeklerin ( لحم الحمر الأهلية) etini yemeyi yasakladı ve at eti (لحم الخيل) yemeye izin verdi”. (Buhâri, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizi, Nesei) Esmâ r.a. demiştir ki: “hz. Peygamber s.a. zamanında bir at (فرس) kestik ve yedik”. (Buhari, Müslim) Ebû Katâde ihrâma girmemişken bir yaban eşeği (حمار وحشي) avlamıştı. Arkadaşlarına getirdi. Bir kısmı yediler. Bir kısmı da hz. Peygamber'e sorsak, dediler. Sordular. Resülullah: “İyi etmişsiniz, daha bir şey kaldı mı?” diye sordu. Kaldı, dedi. “Bize de biraz hediye edin”. buyurdular. Hayvanın kalmış olan etinden bir parça kendisine getirdik. ihram'da olduğu halde O da bu etten yedi. (Nesei, Buhâri) Hz. peygamber’e, eritilmiş yağ (السمن) peynir (الجبن) ve yaban eşeği (الفراء) hakkında sordular. Resülullah: “Helal, Allah ın, kitabında helal kıldiği şeyler; haram da Allah'ın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Hakkında bir hüküm olmayan şeyler ise Allahın afv ettiklerindendir” buyurdu. (Tirmizi, Ebû Dâvud, Hâkim) 8. Sırtlan: Câbir r.a., şöyle demiştir: Peygamber s.a.'e sırtlan (الضبع) denilen hayvanın eti hakkında sordum. “o, bir avdır”. dedi. (Sünen Sâhipleri) 9. Serçe: (عصفور) veya ondan daha büyük olanlar (Nesei, şâfî, Hâkim) B) ETİ YENMEYEN HAYVANLAR 1. Leş, Akan Kan, Domuz (En’âm, 145; Mâide, 3). *[Boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- size haram kılındı] (Mâide, 3) burada verilen hayvanlar da leş hükmündedir. * İbn-i Abbâs r.a. şöyle demiştir: Câhiliyet devrinde insanlar bazı şeyleri yerler, bâ'zılarını da pis diye, yemezlerdi. Allah, Peygamberini gönderdi, kitabını indirdi ve helâli helâl; harâmı da harâm kıldı. Her neyi helâl kıldı ise, o helâldir. Haram kıldığı şeyler de harâmdır. Hakkında bir hüküm olmayanlar ise affolunmuştur. Ve “De ki, bana vahyedilenler arasında, yiyen kimseye haram edilmiş olarak ancak leş, akan kan ve hınzır etinden başka bir şeyi görmüyorum...” (En’âm, 145) meâlindeki âyeti okudu. (Tirmïzî, Ebû Dâvûd, Hâkim) 2. Allahtan başkası adına ve putlar için boğazlananlar (Mâide, 3) 3. Eşşek, Katır ve yırtıcı hayvanların köpek dişi olanlarının etleri: Hz. Peygamber, Hayber'i fethettiği zaman bir takım eşekler (حمر) hissemize düşmüştü. Onlardan bir kısmını pişirmeye başladık. Bunun üzerine hz. Peygamber: “Dikkat ediniz, Allah ve Resulu onları yemekten sizi menetmiştir. Onlar şeytan işidir”. diye bağırdı. Bundan sonra eşek etlerinin kaynadığı kapların içinde ne varsa hepsi döküldü. (Buhari, Müslim, Ebü Dâvüd, Tirmizi, Nesei) “Dikkat ediniz! Bana kitab verildi. Kitabla birlikte kitab gibi olan sünnet de verildi. Dikkat ediniz! Gelecekte koltuğu üzerine oturmuş karnı dolu, kafası boş biri çıkıp diyecektir ki: Size şu Kur'ân'a sarılmak gerekir. Orada helâl olarak bir şey buldunuz mu, onu helal sayınız, haram bulduğunuzu da yasaklayınız. Dikkat ediniz! Ehlî eşek eti yemek (الحمار الأهلي), yırtıcı hayvanlardan köpek dişi olanların ( ذو ناب من السبع) etini yemek, aranızda muâhede yapmış bulundunuz kimsenin kaybolmuş malı - ancak sahibi o malı almak istemezse helâldir- haram kılındı”. (Ebu Davud, Tirmizi) Hz. peygamber, Hayber gününde katır (البغال) ve eşek (الحمير) eti yemeyi yasakladı. Fakat at (الخيل) etini yasaklamadı. (Ebû Dâvûd, Müslim) 4. Hz. Peygamberin huzurunda kirpiyi (القنفذ) andılar. Bunun üzerine hz. Peygamber: “Kirpi pis olan hayvanlardan biridir”. buyurdu. (Ebü Dâvûd, Ahmed) 5. Hz. Peygamber’den, kurt (الذئب) hakkında sordular. O da: “Kendisinde hayr olan kimse kurt yer mi?” buyurdu. (Tirmizi, İbni Mâce) 6. Biri gelip dedi ki: “Yâ Resalallah, tilki hakkında ne buyurursun?” Resulullah: “Tilkiyi de kim yer!” diye cevap verdiler. (İbni IVIâce) 7. Pislik Yiyen Hayvanların Et ve Sütleri: Resulullah, pislik yiyen hayvanların (الجلالة) etini de sütünü de yasak etmiştir. Bir rivâyete göre de, Develerden pislik yiyenlerin üzerine binmeyi ve sütlerini içmeyi yasaklamıştır. (Sünen Sahipleri) Eti helâl olanlardan pislik ile beslenen hayvanların, temizlendiklerine kanaat getirilinceye kadar kapalı bir yerde beslendikten sonra eti ve sütü helâl olur. Ebü Hanife, Şâfii ve Ahmed b. Hanbel'e göre,bu gibi hayvanlara temizlenmedikleri müddetçe, binilmez de. sığır 40 gün bağlanıp beslenir. Koyun 7 gün, tavuk ve benzeri hayvanlar da kapalı bir yerde beslendikten sonra, eti helal olur. Hasan Basri ve imam Mâlike göre eti ve sütü haram değil kerahet-i tenzihiyye ile mektuhtur. 8. Yırtıcı Hayvanlardan Köpek Dişi Olanlar: Hz. peygamber, yırtıcı hayvanlardan köpek dişi olanların ( ذو ناب من السبع) hepsinin etinin yenmesini haram kılmıştır. (Buhari, Müslim, Ebü Dâvûd, Tirmizi, Nesei) 9. Tırnaklı ve Pençeli Kuşlar: Hz. peygamber, kuşlardan da tırnaklı ve pençeli (ذو مخلب) olanların etlerinin yenmesini yasak etmiştir. (Müslim, Ebu Dâvûd, Tirmîzî) 10. Kedi: Hz. Peygamber, kediyi (الهر) yemeyi ve satıp parasından faydalanmayı yasak etti. (Müslim, Ebü Dâvûd, Tirmizi, Nesei ) 11. Kurbağa: Doktorun biri, bir ilâçta kullanmak üzere kurbağanın (ضفدع) öldürülmesi hakkında sordu. Resûlullah, kurbağanın öldürülmesini yasak etti. (Ebû Dâvûd, Nesei, Ahmed) C) DEĞERLENDİRME Âyet ve hadislerde tespit edebildiğimiz kadarıyla eti yenen ve yenmeyen hayvanlarla ilgili hükümler bu kadardır. Yukarıdaki hayvan isimlerini görünce doğal olarak yeryüzünde bu kadar az hayvan yok ki düşüncesi zihinlere gelecektir. Bu nedenle belirlenen bazı ilkeler yol gösterici olacaktır. Yukarıda anlatılanlardan hareketle şunlar söylenebilir: 1. “Helal, Allah ın, kitabında helal kıldığı şeyler; haram da Allah'ın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Hakkında bir hüküm olmayan şeyler ise Allahın afv ettiklerindendir”. (Tirmizi, Ebû Dâvud, Hâkim) Bu rivâyete rağmen Hadîslerde, âyetlerde bulunanlara ilâveten bazı hayvanların etlerinin yenilmesinin yasaklandığı görülmektedir. Esasen hz. Peygambere, helâl ve harâm kılma yetkisi verilmiştir. Hz. Peygamberin helâl ve harâm kılarken, temiz ve faydalı ile pis ve zararlı olmalarına (7/ A’raf, 157) ve de fıtrat ve kendisinin yetişme ortamına göre ayırım yaptığı söylenebilir. Zira, kertenkele ile ilgili olarak hz. Peygamberin söylediği söz bunun kanıtıdır. “Kertenkele harâm değildir, fakat aralarında yetiştiğim halkın memleketinde yoktu da bunun için yiyemiyorum”. Buna göre, “Eşyada asl olan ibahadır". Yani her şey aslında helâldir. Haramlık arizi bir durumdur. Her hangi bir şeyin hükmü bilinmiyorsa onun helâl olduğuna hükmedilir. Hakkında nass olmayan konularda insan fıtratı ve örf dikkate alınır. Aşağıdaki mezheplere ait görüşlerde itiraz edilebilecek nokta -Hicaz örfünün bağlayıcı olduğu fikri- varsa da insan fıtratının esas olduğu ve benzer hayvanların ölçü olması gerektiği fikirleri genel ilke belirleme açısından hoş görünmektedir. Yenilmesi haram kılınan hayvanlar, yüce Allah'ın Kitab'ında nas ile bildirdikleridir. Hicazlı Arapların hoş ve temiz diye adlandırdıkları ve tiksinmeden yiyebildikleri helâldir. Bunların pis ve murdar diye nitelendirdiği ve tiksindikleri ise haramdır. Çünkü Kur’ân bunlara inmiştir ve bunlar sünnetin canlı şahitleridir. Bu konuda çölde yaşayan katı tabiatlı, fakirlik ve zaruret içerisinde yaşayan kimselerin sözlerine itibar edilmez. Çünkü bu gibi kimseler zaruret ve açlık çeken kimseler olduklarından bulduklarını yiyebilirler. (Şâfiî ve Hanbelîler) Hicaz halkının yanında bulunmayan hayvanlar, Hicaz bölgesinde ona en çok benzeyen hayvanın durumuna göre değerlendirilir. Şayet bu hayvana benzeyen her hangi bir hayvan yoksa o mubahtır. (Hanbelîler) Eğer hayvanın adı bilinmemekte ise, Araplara onun hakkında sorulur ve onların verdikleri isme göre helâl veya haram ise, ona göre amel edilir. Çünkü bu konuda başvurulacak kaynak, hayvanın ismidir ve bu dili bilen kimseler de onlardır. Eğer onların bu hayvana verdikleri bir isim yoksa, tanıdıkları hayvanlar arasında şekil, tabiat veya etinin tadı itibarıyla ona en çok benzeyen hayvanın hükmüne tabi kabul edilir. Eğer iki benzeme yönü birbirine eşit olursa veya benzer bir tarafı yoksa esah olan görüşe göre helâl olur. (Şâfiîler) (Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.4, sh. 321-326) 2. Eşek ve katır hakkında ise birbirine zıt rivâyetler mevcuttur. Bu rivâyetlerin uzlaştırılması sûreti şöyledir: ehlileştirilmiş olanların yenmesi haram, vahşilerinin ki helaldir. At etinin ise haram olduğuna dâir Kur’ân ve sünnette bir nass yoktur. 3. Âyet ve hadisler müslümanlar için birer delîldir ve hüküm kaynağıdır. Fakat aynı şeyin gayr-i müslimler için geçerli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu açıdan, sünnet olmasaydı mesela kedi ve köpek etinin haram olduğunu nerden bilecektik sözü anlamsızdır. Zira günümüzde 192 ülkeden sadece 7’sinde (Japonya, Çin, G. Kore, Tayvan, İsviçre, Kanada ve Antartika) köpek eti yenilmektedir. Yemeyenlerin, Kur’ân ve sünnetten hareket ettiği söylenemez. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK - 10/12/2020 |
Farz ve nafile namazlarda yazılı bir metinden, cep telefonundan, PC’den vs. okuyuşta bulunmak câiz midir? Sorusuna cevap bulunabilecek bir yazı. |
NİÇİN KULLUKTA BULUNMALIYIZ? - 22/07/2020 |
Allahın cenneti ve cehennemi olmasa veya farz-ı muhal asiler cennete, itaatkârlar cehenneme girecek olsaydı bile, Allah ibadete layık olduğu için ibadet edebilmektir kulluk. |
GENÇ KUŞAKLARI KENDİ EMEKLERİMİZLE HELÂK ETMEYELİM - 13/05/2020 |
Önce iman! Eyleme sevketme düşüncesi ile yaptığımız işler imansızlığa götürmesin gençlerimizi. Yanlış taktik neticede bizi, imansızlık ve inançsızlık için çaba sarfedenlerle aynı ligde top koşturuyor olmak gibi bir duruma sokabilir. |
ALLAH’TAN KORKULUR MU? - 04/05/2020 |
Korkunç, çirkin, zararlı, şerli ve kötü olan şeyden korkulur. Türkçede kullandığımız şekliyle korkuyu bu gibi etkenler doğurur. Havfullah, haşyetullah ve takvallah korkuyla ne kadar ve nasıl ilintilidir? |
İKİ ASLI, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK - 27/04/2020 |
Bakara 205. Âyet... Bir zihniyetin portresi.. |
CUMA MÜSTAKİL BİR NAMAZ MIDIR? - 20/03/2020 |
Eski ulemamızın bahis mevzuu yaptığı; fakat günümüzde sorgulanmadığı, gündem yapılmadığı ve dillendirilip yazılmadığı için pek bilinmeyen esaslı bir mevzuuyu ele alıp değerlendirmeyi size bıraktık. |
İNSANIN İNSANA SECDE ETMESİ - 10/03/2020 |
Açıklanmaya ve izaha muhtaç olan bir rivayetti. Zira bu rivayet hakkında çok tartışmalar olmuş ve olmaktadır. Rivayetin senedi sahih olsa da metin tenkidi yöntemi ile anlamaya ve yorumlamaya çalıştık. |
POZİTİF DÜŞÜNCE (TEFÂÜL) - 23/12/2019 |
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin! Her çığlığı aleyhte sanmayın! Belki o, müjde verecek; belki de sizi uyandıracak da tehlikeden kurtaracaktır. |
YABANCI BİR KADINLA MUSÂFAHA YAPMAK - 02/10/2019 |
Dört mezhebin, yabancı bir kadınla musafaha yapmanın hükmü hususunda söylediklerini ve hükümlerine dayanak aldıkları akli ve nakli gerekçeleri ifade etmeye çalıştım. |
Devamı |