• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
Sarp Yokuş
08/11/2016

Beled Suresi'nde geçen "akabe" kelimesi sarp yokuş olarak tercüme edilir. Sadece yokuş değil sarp yokuş. Bir anlamda aşılması zor yokuş. İnsanın aşmakta zorlanacağı rampa. Öyleyse şu iki soruyu sorarak yola koyulalım.
Birincisi; insanın zorlanacağı bu yokuşun alanı nedir? Hangi alanda kendini gösterir?
İkincisi; sarp yokuşun konusu nedir? Kuran'ı Kerim'e göre sarp yokuş, toplumsal alanın ta kendisidir.

Sarp yokuşun konusuna gelince; "insan sarp yokuşu göze alamadı" ayetinden sonra "sarp yokuş nedir sen bilirmisin" sorusunun cevabına baktığımızda karşımıza çıkar. Ayette ele alınan konulara bakıldığında sarp yokuşun konusunun doğrudan insan ve onun elinden tutmak olduğu görülecektir.

Özgürlük mücadelesi veren kişinin elinden tutmak.
Açlık ve kıtlık günlerinde insanların karnını doyurmak.
Yetim dümüş birini korumak kollamak.
Toprakla bütünleşmiş, kımıldıyacak hali kalmamış yoksula, miskine mesken olmak ve bütün bunlardan sonra da iman edip salih amel işlemek sabrı ve merhameti kuşanıp başkalarına da tavsiye edebilmek insan için aşılması zor sarp yokuşun konularıdır.

Şu bilinen bir şeydir ki; insan varlığını toplum içinde devam ettirebilir. Gene varlığını birtakım ilişkiler üzerinden sürdürmesi tabiatı gereğidir. Kendisiyle, diğer insanlarla, fiziki çevre ile ve yaratanla ilişkisi başlıca ilişkilerdir. Bu ilişkiler insan için hayati bir durumdur. Öyleki insan bu ilişkiler olmadan hayatını devam ettiremez. Tıpkı bir ağacın yaşamı gibi... Suya toprağa ve güneşe bağımlıdır. Bunlardan biri ile bağı kopan ağaç ağaç olmaktan çıkar kütük olur.

İnsanın yaşamıda bağlantıları ile mümkün olacaktır. Nefes almadan su içmeden edemiyorsa bu çevreye bağımlılığındandır. Tek başına edemeyip başka insanlara ihtiyaç duyuyorsa bu sosyal bağımlılığındandır. İnanma ve sığınma gibi duygularını bastırmaya güç yetiremeyip aşkın olanın peşine düşüyorsa Allah'a bağımlılığından sebeptir.

Kuran'ı Kerim, insanı toplumla doğrudan irtibatlandırmak ister. Onun bu hedefi, vahyin iniş süreci ile aynı tarihlere denk düşer. Derin Hira sessizliğine bürünen Allah Resulü, ilk defa vahiyle buluşunca kendini şehirde Hz. Hatice'nin yanında buldu. Bir daha da Hira tarzı bir inziva deneyimi olmadı. Issızlığın derinliğinden alınıp vahyin aydınlığı ile birlikte şehirlerin anası, mekkenin tam ortasına taşınması bireyi toplumla ilintilemenin eşsiz örneğidir.

İndirilen Kur'an'ın uygulanacağı yer tam da işte burasıdır. Şehrin göbeği toplumun merkezidir. Yani insanın ve imanın test edildiği nokta. "Gir kullarımın arasına ve gir cennetime" ayetini birazda buradan okumak icabeder. Cennete girmenin yolu toplumun içine girip testten başarıyla geçerek elde edilebilir. Bunun için şehirler değerden mahrum bırakılmamış gönderilen peygamberlerle değer bulmuşlardır.



1994 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023
Ortalık Koçtan Geçilmiyor
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023
Kulluk Özgürlük Meselesidir
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023
53. Yıla Girerken
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022
Tüketim İstasyonu Yılbaşı
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022
Yakınlaşma Anaforu
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022
Dede-Torun
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi38
Bugün Toplam999
Toplam Ziyaret5020014
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI