Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI
28/12/2022 Evren bir ölçü ile yaratılmıştır. Ölçüsüz bir şey olmadığı gibi amaçsız bir şey de yoktur. Mahlûkatın merkezine de insan konumlandırılmıştır. Süresi ilahi yasalarla belirlenen bir vakte kadar hayat bu minval üzere akıp gitmektedir. Yaratmada israf anlamına gelecek hiç bir şey yoktur. Her şey yerli yerincedir. Kendi dışındaki her şeyin emrine verildiği insan, bu anlam ağının neresindedir? Hükmedebilme yeteneğine sahip olduğu gibi israf edebilme hürriyeti de sadece insana mahsustur. Kâinatta başka hiç bir varlık bu konuda insanın eline su dökemez. Merkezde insan varsa sorunların merkezinde de yine insan aranmalıdır. Kuran'a göre israf, bir şeyi var oluş amacı dışında kullanmaktır. Pek tabii ki "şey" tanımı insanı da kapsar. İnsan eğer var oluş maksadının dışına taşarsa kendi kendini israf etmiş olur. Bugünün sosyal ve ekonomik yapısı maalesef israf üzerine kuruludur. En çok israf edilen ise insandır. Kriz küreseldir ve kriz insan krizidir. İnsan kendi yerini bulmadıkça kriz de bitmeyecektir. İnsanı varoluş gayesinden saptıran kanallar kurutulmadan savruluş durdurulamayacak ve insanda kendi yerini bulamayacaktır. Üzülerek belirtmiş olalım ki bugün insanı var oluş gayesinden saptıracak çok boyutlu israf kanalları hayatın bütün alanlarında etkisini hissettirmektedir. Kapitalizmin çılgın tüketim istasyonlarından biri olan yılbaşı kutlamaları biraz da bu zaviyeden ele alınmalıdır. Maruf olanla çelişen -içki, kumar, piyango vb.- ne varsa bu kutlamaların adeta mezesi durumundadır. Yine genel ahlak ilkelerine mugayir ne varsa eğlence adı altında bu kutlamaların sembolü olarak görülmektedir. Nihayetinde bu çarkın dişlileri arasında başı dönen, feleği şaşan insandır. Kapitalizm, amacına ulaşmak için moda başta olmak üzere bütün araçlarını devreye almıştır. Onun etkileme ve yönlendirme yöntemleri şaşırtıcı türdendir. Hatta sizi istediği yöne çevirir, istediği yere baktırır ama siz, kendi kararınızla oldu sanırsınız. Öyle ki konfor tutkusuna müptela olan İnsan, haz, hız ve tüketim çılgınlığı girdabında israf edildiğinin farkında bile değildir. Yeni yıla girerken üç boyutlu bir tefekküre ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. İkincisi, şu anki durumumuzu ve duruşumuzu gözden geçirmek. Nerede duruyorum, nereye doğru duruyorum ve kimin yanında, kimin karşısındayım sorusunu kendimize sormalıyız. Zaman tüneli gerçek olsa, bizi İbrahim (as) dönemine yaklaştırsalar, duruşumuz onun duruşuyla nerede ve ne kadar kesişir? Yoksa duruşumuz daha çok Nemrut'un duruşuyla mı benzeşir? Yönümüz Kâbe'ye mi bakar, Roma'ya mı? |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024 |
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri |
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023 |
Ortalık Koçtan Geçilmiyor |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023 |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR |
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023 |
Kulluk Özgürlük Meselesidir |
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023 |
53. Yıla Girerken |
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022 |
Yakınlaşma Anaforu |
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022 |
Dede-Torun |
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022 |
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim |
İSTANBUL'UN İNSAN KAYNAĞI: ERZURUM - 28/07/2022 |
İstanbul'a İnsan Kaynağı Sağlayan Şehir: Erzurum |
Devamı |