• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
MAHLÛKATIN FITRÎ DURUŞU: İBADET
30/06/2022

Yeryüzünün en değerli misafiri olarak konumlandırılan insan, elbette kendi haline bırakılmış değildir (Kıyamet, 36). Kendine, Rabbine ve çevreye karşı mesuliyeti en ağır olan varlıktır insan. Kur'an'da geçen misak, ahit ve akit kavramları insanın mesuliyet alanlarının çerçevesini oluşturur adeta. Misak, kul-Rab arasında yapılmış ontolojik sözleşmeyi; ahit, kelime-i şahadetle başlayan teolojik sözleşmeyi; akit ise insanlarla yapılan sosyolojik ve ekonomik sözleşmeleri ifade eder.

Sorumluluk bilinci; misakı bozmamayı, ahdi yerine getirmeyi ve akitlere sadık kalmayı gerektirir. Bu özellikler aynı zamanda Kur'an'ın öz akıl sahipleri (Rad, 19) diye nitelediği bahtiyar insanların vasıflarıdır. Bahse konu olan vasıflara ulaşmanın belli başlı adımları olmalıdır. Gelin şimdi birlikte bu adımları kendi açımızdan adım adım takip etmeye çalışalım.

Birinci adım: Hayat tasavvuru, kulluk bilinci üzerine oturtulmalıdır. Bu bilincin sürdürülebilmesi için ibadetlerin şuuru korunmalıdır. Âlemde ibadet etmeyen varlık yoktur. İbadet, mahlûkatın fıtri duruşudur. Her varlık yaratılış gayesi doğrultusunda kulluk vazifesini aksatmadan yerine getirmeye sabitlenmiştir. Bundan istisna olan ise irade sahibi insandır. Bundan sebeptir ki ilahi vahye muhatap olan da sadece insandır. Her ibadetin kendini aşan daha üst bir gayesi vardır. İbadetlerin hayata taşınması ve nihai olarak da kişiyi Allah'a yaklaştırması temel gayedir.

İbadetlerin bizzat kendilerini amaç belleyerek belli şekillere hapsetmek, ibadetin ruhunu katletmekle eş değerdir. İnsan, ruh ve beden birlikteliği ile bilindiği gibi ibadetlerde ruh ve bedene sahiptir. Her ikisi de değerlidir. Ruhu bedene, bedeni de ruha kurban edemeyiz. Namazı bedene, orucu perhize, haccı seyahate, zekâtı salt paylaşmaya, kurbanı ete kemiğe indirgeyemeyiz veya "İbadetleri şeklen yerine getirmesem de benim kalbim temiz." diyerek ibadetlerin şeklini tahfif edemeyiz.

Her bir ibadetin hikmetleri ve rükünleri üzerinde ayrı ayrı tefekkür edip, her bir rüknün hayata verdiği anlam üzerinde hikmet okumaları yapılmalıdır. Yaratılışta boş ve abes olmadığı gibi dinin doğasında da boş ve abes bir şey olmayacağı idrak edilmelidir (Müminun, 115).

İkinci adım: İbadetlerin niyeti korunmalıdır. Niyet, ibadetin kıblesi mesabesindedir. Kıble, tevhidin sembolüdür. İbadet yalnız Allah için yapılır. Niyet öyle arı duru olmalı ki Allah'ın rızası dışındaki şeyler terk edilmelidir. De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Enam, 162).

Niyet, en değerli ameli sıradan bir davranışa, sıradan meşru bir davranışı ise en değerli amele dönüştürür. Amel niyetin meyvesidir. Niyetin ana rahmi ise kalptir. Kalbin şifası da ziyneti de zikirdir. "Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz." (Hicr, 9). Bu da kalbin muhafazasını, niyetin sahihliğini ve amelin sıhhatini gerektirmektedir.

Üçüncü adım: İbadetlerin ahlak boyutu hayata taşınmalıdır. İbadetin kendisi amaç değil, aksine her biri insanı Allah'a yakınlaştıran birer araçtır. İbadet insanı ahlaki bakımdan etkilemiyorsa, o ibadet gözden geçirilmeyi gerektirir. Bir ibadetin Allah katında kabul olup olmamasının, o ibadetin ahlaka dönüştürülüp dönüştürülemediğinde gizli olduğu görüşü yabana atılmayacak bir görüştür.

Kur'an'ın anlam dünyasına kendimizi bırakarak; tasavvuru inşa, düşünceyi imar, duyguyu ıslah ve davranışı ihya imkânı elde edilebilecektir. Oruç ibadetiyle takva -yani kendimize, çevremize ve Allah'a karşı sorumluluk bilincimiz- yeniden hayat bulacaktır. Namaz ibadetiyle kötülüklerden sakınma kabiliyeti kazanılacaktır. Zekât ibadetiyle Allah'ın bize ihsan ettiklerini onun mahlûkatıyla karşılık beklemeden paylaşıp, ona olan şükran duygumuz karşılıksız bırakılmamış olacaktır. Ve nihayet kurban ibadetiyle Rabbimizle yakınlık kurmanın hazzını yakalama imkanı hasıl olacaktır.

Dördüncü adım: Bu adımların sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi için olmazsa olmaz bir şart daha vardır, o da helal lokma yemektir. Fıtrat helal lokmaya ayarlı yaratılmış olduğundan haram lokma fıtratı bozar. "Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır (Bakara, 168).

Şeytanın doğru yoldan saptırma adımlarının başında haram lokma gelmektedir. Bunu başardığında gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. "Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: 'Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir." (Araf, 20).

İnsanın manevi yıkımının ilk adımı haram lokma olduğu gibi insanın manevi sıhhatinin ilk adımı da helal lokmadır. "Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: 'Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?" (Araf, 22). Görüldüğü gibi Âdem (as) babamızla Havva anamızın sarsıldığı yer de işte burası olmuştur. Misak, sağlam duruş ister. Ahit, salih ameli zorunlu kılar. Akit, sadakati gerektir.



1257 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023
Ortalık Koçtan Geçilmiyor
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023
Kulluk Özgürlük Meselesidir
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023
53. Yıla Girerken
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022
Tüketim İstasyonu Yılbaşı
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022
Yakınlaşma Anaforu
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022
Dede-Torun
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi41
Bugün Toplam810
Toplam Ziyaret5019825
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI