Dr. Nail ÇAM
nailcam09@hotmail.com
POZİTİF DÜŞÜNCE (TEFÂÜL)
23/12/2019 Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin! Her çığlığı aleyhte sanmayın! Belki o, müjde verecek; belki de sizi uyandıracak da tehlikeden kurtaracaktır. Pozitif Düşüncenin Mâhiyeti Pozitif düşünce, şahsın olaylara, durumlara ve geleceğe olabildiğince olumlu yönleriyle baktığı; kişilik durumunun hep iyimser kaldığı ve nihayette güzel netice beklediği bir ‘hayata bakış ve anlamlandırma’ tarzıdır. Kötümserliğin zıddıdır. Pozitif düşünce, karanlıklarda yolu aydınlatan bir ışıktır. Muhabbet dolu bir hayat yaşamaya yardım eden; hayalleri ve emelleri gerçekleştirmeyi sağlayan; hayata bir âşık gözüyle baktırarak her şeyin Allah’ın hükmü ve kudreti ile gerçekleştiği düşüncesi ile başa gelene rıza gösterten; ümitsizliğin ve kötümserliğin olabildiğince uzak olduğunu düşündüren pozitif bir enerjidir. Pozitif kişiler, genellikle, kişilerin ve olayların aslında iyi olduklarına; nihayetinde birçok durumun en güzel yöne doğru seyrettiğine inanırlar. Bu, durum ve hallerin güzel yönüne bakma ve en güzel neticeyi bekleme meylidir. Kişi, pozitif bir kişilik mi, yoksa negatif bir kişilik mi? anlamak için önerilen meşhur bir deney vardır. Birine, yarısına kadar dolu olan bir su bardağı verilir ve ne gördüğü sorulur. Dolu yarımı mı, boş yarımı mı görmektedir? Geleneksel düşünce, iyimserlerin dolu tarafı; kötümserlerin de boş tarafı gördüğü şeklindedir. (Varsayıma göre, dolu olanı görmek iyi, boş tarafı görmek kötüdür.) Pozitif Düşünceyle İlgili Birkaç Güzel Söz * İyimserlik, belki sonuç getirmez; ama yok olmaz. * İçinde gülünen ev, içinde ağlanan saraydan hayırlıdır. * Hurma ağacı gibi ol! Sen ona taş atarsın, o ise sana en güzel ürünü verir. * Yarın endişesi ile bugünü zorlaştırma; bazen endişeler gelmez de sen gününü haram etmiş olursun! * Övünç, düşmemek değil; düştüğün zaman kalkmasını bilmektir. * Dâima senden daha kötüsü vardır, gülümse! * Bazı insanlar, rüyalarında bile kral olmaya cesaret edemez. Bu koskocaman bir hatadır. Hayal et! * Pozitif düşün, düşündüğünü elde edersin! * İyimser, deli dolu bir şahıstır; altın yumurtlasın diye tavuğuna gümüş yedirir. Kötümser ise tedirgin bir şahıstır; altın yumurtayı, içinde zamanlarmış bomba var inancı ile atar. * İyimser, senin gözlerine bakar; kötümser ise ayaklarına... * Pozitif olmazsan, akıl vesvese üretir. * Görevlerini yap, azı çoğalt; gelecek kendiliğinden gelecektir. Pozitif Düşüncenin Faydaları * Yarının daha güzel olacağı ümidiyle bugünün zorluklarına tahammül etme kudreti verir. * Hayrı elde etmeye sebeptir. İyimser, yolun sonunda hayrı hasat eder. “Allah, eğer kalplerinizde hayır olduğunu bilirse sizden alınanın daha hayırlısını verir. (Enfâl, 70) * İnsanı ihsana, ilerlemeye, çalışmaya ve başarıya götürür. * Sıkıntıları aşmaya sevkeder. Allâh’ın yardımı ile hastanın şifa ümidi, şifaya sebep olur; başarı ümidi, başarıya sebep olur.... * Psikolojik rahatlık ve kalp huzuru verir. Çünkü olumlu düşüncede, Allah’a tevekkül ve güven vardır; olumlu düşünceyle işler kolaylaşır. * Nefsi, Allah’a ve hükmüne rızaya hazırlar. * Mü’mini, her sıkıntıya olumlu bakmaya alıştırır. * Allah’a tevekkülün delilidir. * İyimser, musibetlerden kendini hapsedeceği hapishane bina etmez. Her darlığa, bir açıklığın takip edeceğini düşünür. * İyimser, insanların en mutlusudur. Hayatta güzellik görmeyen kötümserin aksine, hayatı güzel görür. * Olumlu düşünenler, insanların en sağlıklısıdır. Çünkü mutluluk hissi ve pozitiflik, insanın sıhhatine olumlu etki yapar. Pozitif düşünce, zor zamanlarda sinirleri rahatlatır. Biz, sorunlar olmasaydı öğrenemezdik, perişanlık olmasaydı mutlu olamazdık, elemler olmasaydı rahat edemezdik, hastalık olmasaydı, şifa bulamazdık, fakirlik olmasaydı zengin olamazdık, başarısızlık olmasaydı başarılı olamazdık. * Nice zarar verici görülen şey, aslında faydalıdır. Bedenler hastalıklardan sıhhate kavuşur ki sıhhatin kıymeti bilinsin. Nice lütfa giden yolda, mihnet (bela ile sınama) vardır. Elem olmadan cenin doğmaz. * Olumlu/pozitif düşünce sahibinde, göğsün ferahlaması, zorluklardan sonra kolaylığın olduğu ve Allâh’ın rahmetinin öne geçeceği inancı vardır. O halde, Kendini perişan etme, iş güçten el çekme, depresyona girme. Gözler, bazen geceyi uykusuz geçirir; bazen de uyur. İşler, bazen arzulanan gibi olur; bazen de olmaz. Gam u kederi mümkün olduğu kadar kendinden kov. Bil ki, gam u kederi yüklenip taşımak deliliktir. Rab, dün olanda sana yettiği gibi yarın olacakta da yeter. *** Rasûlullah’ın Sünnetinde Pozitif Düşünce Örnekleri Fert, toplum ve ümmet olarak dün birçok sıkıntılarımız vardı; bugün de yarın da olacaktırlar. Fakat biz inanıyoruz ki: Gecenin karanlığı ve düşmanın hilesi ne kadar yoğun olsa da sıkıntıda, nimet vardır; nusret sabredenle ve zorluk, kolaylıkla beraberdir. Uhud’da müslümanların ruhları yara almıştı, zira 70 sahabe şehid olmuştu, Rasulullah’ın dişleri kırılmış ve yüzü yara almıştı. Münafıklar, bu iş bitti demişti. Fakat müslümanlar, asla bedenlerinde zaaf; kalplerinde gevşeklik göstermediler. Uhud ile Bi’ru Maûne arasında yaklaşık 6 ay vardır. Birinde 70 kurra, diğerinde ise 70 sahabe şehid olmuştu. Allah Rasûlü ve sahabe, ye’se düşüp çalışmaktan asla geri kalmadılar. Allah’ın vadine güvendiler. Aynı yıl içerisinde amcası Ebu Talib ve eşi Hz. Hatice öldü. Kâfirler, ezalarını artırdılar; ayak takımlarını üzerine saldılar. Üst başına toprak serptiler, secde ederken omuzlarına işkembe döktüler... Bunlar, O’nun kendi yolunda ilerleme azmini kamçılamaktan başka işe yaramadı. Mekke’den istekli bir gönül bulmak ümidiyle Taif’e gitti. Çok kötü bir şekilde karşıladılar; taşladılar, ayakları kanlar içinde kaldı. Buna rağmen O (sav) hep iyimser kaldı. Dağlar meleği geldi, istersen onları helak edeyim dedi. O ise, “Allah’ın onların nesillerinden Allah’a ibadet edenler çıkaracağını umuyorum” dedi. Yiyecek bir şey bulamadıkları zamanlar oldu. Bu dönemlerde ashabının ruhlarına iyimserlik ve emel aşılıyordu. Habbâb (r.a), şöyle anlatır: “Resûlüllah’ın yanına geldim. Kabe’nin gölgesinde örtüsüne bürünmüş dinleniyordu. “Bizim için Allah’tan yardım istesen ve dua etsen olmaz mı?” diye kendisine talepte bulunduk. Bunun üzerine yüzü kızarmış bir vaziyette şöyle buyurdu: “Sizden öncekilerden bir kimse tutuklandı, kendisine bir çukur kazıldı ve oraya konuldu. Bu durum, onu dininden çevirmedi. Demir tırmıkla eti ve derisi tarandı, yine bu durum, onu dininden döndürmedi. Allah’a yemin ederim ki, bu iş tamamlanacak; hatta bir yolcu San’a ile Hadramevt arasında serbestçe yolculuk yapacak. Yolculuğu esnasında Allah’tan ve davarına saldıracak kurttan başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat siz, acele ediyorsunuz.” Hz. Ebûbekir, etraflarında dolaşıp duran müşriklerin ayaklarını gördü. “Ey Allâh’ın Resûlü! Eğer şunlardan biri eğilip bakacak olursa mutlaka bizi görür! dedi. Rasûlullah ise: “Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi sen ne zannediyorsun, ey Ebûbekir?!” buyurdular. Adiyy b. Hâtem dedi ki: Ben, Nebînin yanında iken bir adam geldi. Fukarâlıktan şikayetçi oldu. Sonra başka biri geldi, yol kesen eşkiyalardan şikayetçi oldu. (Adiyy, kendi kendine düşünmeye başladı. Bu adam bunları dinde nasıl sağlamlaştıracak ki? Biri fakirlikten, diğeri yol kesicilerden şikayetçi oluyor. Bunlara nasıl sahip olacak, hükmedecek ve zafer kazanacak?) Nebî dedi ki: Adiyy, sen Hîre’yi gördün mü? Hayır, fakat haberim var, dedim. Nebi dedi ki: Eğer ömrün uzun olursa bir kadın, hevdec üzerinde Hîre’den yolculuğa çıkıp Kabe’yi tavaf edip gidecek, Allah’tan başka kimseden de korkmayacak..... Adiyy dedi ki: Kadının, Hîre’den yola çıkıp Allahtan başka kimseden korkmadan Kâbe’yi tavaf ettiğini gördüm. (Buhârî). Pozitif Düşünce- İman İlişkisi Pozitiflik ile iman arasında, doğrudan güçlü bir alaka vardır; çünkü pozitif düşünce, Allah’a olan güveni gösterir. Tevhid ile doğrudan bir alakası vardır, çünkü Allah hakkındaki hüsn ü zannı gösterir. Sahîh inanç ile alakası vardır, çünkü rızayı gösterir. Pozitif düşüncede, Allâh’ın hükmüne rıza vardır. Eşyaya Pozitif Bakmak Depresyona Mani olur. Pozitif bakış, mümini eşyaya olumlu bakmaya hazırlar. Hummâ’ya sövmeyin. Allah onunla günahları örter. O, zâhirde hummâ ve ağır bir elemdir; fakat körüğün demirin pasını giderdiği gibi hataları giderir. Yine pozitif düşüncede insanın mutluluğu vardır. Hastalığa veya düçar olunan herhangi bir musibete sövmek yenilgi ve iflasın göstergesidir. Depresyon halidir. Pozitif düşünce depresyona, psikolojik ve ruhsal çöküntüye mani olur. Depresyon, zaafiyetten kaynaklanır. İrade ve iman zaafiyetidir, ümitsiz olmaktır nedeni. Depresyon asla problemi çözmez, kendisi problemdir zira; ama pozitifliğin problemi çözmesi mümkündür. “Allahtan, onun rahmetinden sadece nankörler ve yolunu kaybetmişler ümit keser”. (Yusuf, 87; Hıcr, 56) Şer’ï Pozitiflik ve Gayr-i Şer’î (Vehmî) Pozitiflik Arasındaki Fark * Pozitif kişi, hayata olması gerektiği gibi bakar; ancak kötümser, hayata olduğu gibi bakar. * İyimser, olayları en güzel şekilde okur; şer içinde hayrı; bulutlar arasında güneş ışınlarını; karanlıklar ortasında fecrin nurunu görür. * Şer’î pozitiflikte sebeplere sarılmak vardır. Vehmî pozitiflikte, asla çaba harcamak yoktur. Sadece ben pozitifim der durur iddia sahibi. Vehmî pozitife: İşin nerede? İştiraklerin neler? Davan nerede? diye sorsan; evini koruyacak olan Rab var; evin sahibi onu korur der. Evet, Evi korumak için sahibi vardır. Peki sen, Allâh’ın yardımcısı olmak, evini müdafaa etmek istemez misin? Vehmî pozitif demek ister ki: melekler gelecek, savaşacak; o ise yan gelip yatacak. Abdulmuttalib, “Evin Rabbi var; onu, O korur” dediğinde tek başına Ebrehe’nin ordusuna karşı koyamazdı. Bu durumda, evin Rabbi onu korur ("ٌّللبيت ربٌّ يحميه") demek pozitifliktir. Elinde yapacak şeyi olduğu halde yapmamak ise ayıptır. Arab, atını bağlayınca, أنا متوكل على الله! Allah’a dayanıp güvendim, der. Deveni bağla ve sonra pozitif ol! Meyve fidanını dik, sonra Allahtan yardım iste! Sonuç Yerine: Kur’ân’dan Tavsiyeler Kur’an, şartlar ne olursa olsun inananlara sürekli umut aşılamakta ve karamsarlığa düşülmemesini tavsiye etmektedir. “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” (Zümer, 39/53). İbn Abbas’ın rivayetine göre bu âyet, “Câhiliyede, Allah’tan başkasına ibadet ettik, Allah’ın haram kıldığı canı kıydık” düşüncesiyle Allah imanımızı/tevbemizi kabul etmez ümitsizliğine kapılan Mekkeli müşrikler hakkında inmiştir. Uhud savaşında, kısmî mağlubiyet yaşayan Hz. Peygamberi ve müminleri teselli etmek ve moral vermek için şu âyet indirilmiştir. “Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” Âl-i İmrân, 3/139) Allah’a derin saygısı olan ve Onun hakkında olumlu düşüncelere sahip olan bir kimse inanır ve bilir ki, Yüce Yaratıcı mahrum etmez. Maddi ve manevî sıkıntılar karşısında yalnız bırakmaz. Desteksiz ve arkasız koymaz. O, şah damarından ve herkesten daha yakındır. (Kaf, 50/16; Vâkıa, 56/85) Her zaman yarattıkları ile beraber olan Allah (Hadîd, 57/4), samimi kullarını başkalarının eline ve insafına terk etmez. Her şartta bir çıkış, bir kurtuluş yolu gösterir. “…Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.” (Talak, 65/2). “Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter” (Talak, 65/3 Her şeyin Allah’ın bilgisi dâhilinde olduğuna inanan bir kimse, başına gelene rıza gösterir. Bu psikoloji ve ruh haline sahip bir mümin, asla karamsarlığa ve ümitsizliğe düşmez. “De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.” (Tevbe, 9/51) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK - 10/12/2020 |
Farz ve nafile namazlarda yazılı bir metinden, cep telefonundan, PC’den vs. okuyuşta bulunmak câiz midir? Sorusuna cevap bulunabilecek bir yazı. |
NİÇİN KULLUKTA BULUNMALIYIZ? - 22/07/2020 |
Allahın cenneti ve cehennemi olmasa veya farz-ı muhal asiler cennete, itaatkârlar cehenneme girecek olsaydı bile, Allah ibadete layık olduğu için ibadet edebilmektir kulluk. |
GENÇ KUŞAKLARI KENDİ EMEKLERİMİZLE HELÂK ETMEYELİM - 13/05/2020 |
Önce iman! Eyleme sevketme düşüncesi ile yaptığımız işler imansızlığa götürmesin gençlerimizi. Yanlış taktik neticede bizi, imansızlık ve inançsızlık için çaba sarfedenlerle aynı ligde top koşturuyor olmak gibi bir duruma sokabilir. |
ALLAH’TAN KORKULUR MU? - 04/05/2020 |
Korkunç, çirkin, zararlı, şerli ve kötü olan şeyden korkulur. Türkçede kullandığımız şekliyle korkuyu bu gibi etkenler doğurur. Havfullah, haşyetullah ve takvallah korkuyla ne kadar ve nasıl ilintilidir? |
İKİ ASLI, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK - 27/04/2020 |
Bakara 205. Âyet... Bir zihniyetin portresi.. |
CUMA MÜSTAKİL BİR NAMAZ MIDIR? - 20/03/2020 |
Eski ulemamızın bahis mevzuu yaptığı; fakat günümüzde sorgulanmadığı, gündem yapılmadığı ve dillendirilip yazılmadığı için pek bilinmeyen esaslı bir mevzuuyu ele alıp değerlendirmeyi size bıraktık. |
İNSANIN İNSANA SECDE ETMESİ - 10/03/2020 |
Açıklanmaya ve izaha muhtaç olan bir rivayetti. Zira bu rivayet hakkında çok tartışmalar olmuş ve olmaktadır. Rivayetin senedi sahih olsa da metin tenkidi yöntemi ile anlamaya ve yorumlamaya çalıştık. |
YABANCI BİR KADINLA MUSÂFAHA YAPMAK - 02/10/2019 |
Dört mezhebin, yabancı bir kadınla musafaha yapmanın hükmü hususunda söylediklerini ve hükümlerine dayanak aldıkları akli ve nakli gerekçeleri ifade etmeye çalıştım. |
ĞIYÂBÎ CENAZE NAMAZI - 27/06/2019 |
Aktüel olan ve Muhammed Mursî ile yakın bir zamanda gündeme gelen ‘ğıyâbî cenâze namazı’ ile ilgili görüşleri bir araya getirip ilgililerin istifâdesine sunmaya çalıştım. |
Devamı |