• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Nail ÇAM
nailcam09@hotmail.com
YAP(A)MADIKLARIMIZI ANLATMAYALIM MI?
21/06/2019

Öncelikle hakkı itiraf edelim: İnandığını yaşamak ve bildiği ile amel etmek ile inandığını ve yaşadığını tavsiye etmek eylem ve söylem birliği olup elzem olandır, fazilettir, erdemdir. Hatta eylem, sözden daha da te’sirlidir. 

Fakat olması gerekenin ve elzem olanın bu olması demek, lazım olanın veya mümkün olanın terk edilmesi anlamına gelmez. Bazı kâideler nakledelim: 

1. “Bir şeyin tamamı elde edilemeyecekse tamamen terk edilmez”. 

(ما لا يدْرَك كُلُّه لا يُترك جُله/كله)

2. “Doğrusu çok olan biri, az bir hatadan dolayı gözden çıkarılmaz”. 

(من كثر صوابه لم يطرح لقليل الخطإ)

3. Size birşey emrettiğimde, ondan yapabildiğinizi yapın; birşeyden nehy ettiğimde ise onu bırakın”.(Hadis) 

(فإذا أمرتكم بشيء فأتوا منه مااستطعتم وإذا 

نهيتكم عن شيء فدعوه)

4. “Güç yetirebildiğiniz kadar Allah’a karşı olan sorumluluğunuzu yerine getirin”. (64/16) 

(فاتقوا الله ماستطعتم)

5. “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu............gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.” (2/159) 

6. “Her kimden ilim istenir de o da ilmini gizlerse, kıyamet günü o kimseye ateşten bir gem vurulacaktır.” (İbn Mace, Mukaddime 24; Ebû Davûd, İlim, 17; Tirmizi, İlim 3)

📒 Bu kâidelerin özeti şudur: ‘Ya hep ya hiç’ mantığı doğru değildir; doğrusu, mümkün olanı yapmaktır. Yapılabilenle yetinmektir. Her ne sebeple olursa olsun ilim gizlenmez.

📒 Peki, “Siz, kitabı okuduğunuz halde insanlara fazileti (birr) emreder de kendinizi unutur musunuz? (2/44) âyetini nereye koyacağız. Bu âyet, yapmadığınızı anlatmayın veya yaptığınızı anlatın demek değil mi?  Denecek olursa deriz ki: Bunun anlamı, kendinize de vaazu nasihatta bulunun demek olup kendiniz yapmıyorsanız başkalarına anlatmayın demek değildir. Bu nedenle eski vaizlerden, “önce kendi nefsime söylüyorum” cümlesine benzer cümleler duymuşuzdur.

📒 Burada, hatalı bir mana verilerek delil getirilen Sâf sûresi 2. âyeti ele almak gerekmektedir.  Âyetin metni şöyledir: 

(يا أيها الذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُون)

‎لا: Nefyi istikbâl içindir. Buna göre mana: “Yapmayacağınız şeyi niye söylersiniz?” şeklinde olur. Yapmadığınız şeyi, niye söylersiniz değil. Âyet, ahdetmek ile yani söz vermek ile alakalıdır. Yalan söylemek ile alakalı değildir.

📒 Teblîğde ve vaazu nasihatte önemli olan, teblîğci ve vâiz kadar belki de daha çok muhatap önemlidir. Şu âyetlere dikkat buyurun: 

- “Sana düşen, ancak ulaştırmaktır”. 

(إن عليك الا البلاغ)

 

- “Sen, sevdiğini hidâyete erdiremezsin”. 

(إنك لن تهدي من احببت)

 

- “Ancak, akıl sahipleri öğüt alır”. 

(إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ)

 

- “Ey Rasûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan Rabbinin mesajını iletmemiş olursun”. 

(يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ ۖ وَإِنْ لَمْ 

تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ)

 

- “Sen, ancak öğüde tâbi olanı ve ğayb hususunda Rabbinden haşyet edeni uyarabilirsin”. 

(إنَّمَا تُنذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْب)

Bunlar gibi âyetlerde tebliğciden sadece teblîğ talep edilmektedir. 

📒 Eğer vaazu nasihatların beklenen etkiyi yapmaması sadece tebliğciye bağlanacak olursa, o zaman hz. Peygamber, hz. Nûh, hz. Lût, hz. İbrahim, Hz. Yunus, hz. İsa ve hz. Musa gibi peygamberler töhmet altında bırakılmış olur. 

📒Meclis üyesi gibi yasa koyucular ile yargı mensubu ve kolluk kuvvetleri gibi yasa uygulayıcılar vardır. Bunlar özel hayatlarında yasayı ihlâl edip suç işleseler bunlara, yapmadığın şeyi niye yazdın veya kendin bu yasalara uymuyorsun da niye bizim uymamızı istiyorsun denemez. Çünkü yasalar, kamu menfaati içindir. Tebliğci de kamu menfaati için çalışmaktadır. Yaptığı iyilik ve güzel olan şeyler lehine, kötülük ve çirkin olan şeyler de aleyhine yazılmaktadır.

📒 Hz. Peygamberin, veda hutbesinde söylediği sözlerle yazımıza son verelim. 

“Burada bulunanlar, bulunmayanlara (işittiklerini) iletsinler. (Böylece) Burada bulunan, belki kendisinden daha iyi anlayacak birisine ulaştırmış olur.” 

(ليبلغ الشَّاهِد الْغَائِب، فَإِن الشَّاهِد عَسى 

أَن يبلغ من هُوَ أوعى لَهُ مِنْهُ )

Sonuç yerine: Hâl mi kâl mi bilmem arkadaş! ”Güfte, beste, ses, yorum ve ilgi” beşlisidir muhatapta etki yapan.



1193 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK - 10/12/2020
Farz ve nafile namazlarda yazılı bir metinden, cep telefonundan, PC’den vs. okuyuşta bulunmak câiz midir? Sorusuna cevap bulunabilecek bir yazı.
NİÇİN KULLUKTA BULUNMALIYIZ? - 22/07/2020
Allahın cenneti ve cehennemi olmasa veya farz-ı muhal asiler cennete, itaatkârlar cehenneme girecek olsaydı bile, Allah ibadete layık olduğu için ibadet edebilmektir kulluk.
GENÇ KUŞAKLARI KENDİ EMEKLERİMİZLE HELÂK ETMEYELİM - 13/05/2020
Önce iman! Eyleme sevketme düşüncesi ile yaptığımız işler imansızlığa götürmesin gençlerimizi. Yanlış taktik neticede bizi, imansızlık ve inançsızlık için çaba sarfedenlerle aynı ligde top koşturuyor olmak gibi bir duruma sokabilir.
ALLAH’TAN KORKULUR MU? - 04/05/2020
Korkunç, çirkin, zararlı, şerli ve kötü olan şeyden korkulur. Türkçede kullandığımız şekliyle korkuyu bu gibi etkenler doğurur. Havfullah, haşyetullah ve takvallah korkuyla ne kadar ve nasıl ilintilidir?
İKİ ASLI, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK - 27/04/2020
Bakara 205. Âyet... Bir zihniyetin portresi..
CUMA MÜSTAKİL BİR NAMAZ MIDIR? - 20/03/2020
Eski ulemamızın bahis mevzuu yaptığı; fakat günümüzde sorgulanmadığı, gündem yapılmadığı ve dillendirilip yazılmadığı için pek bilinmeyen esaslı bir mevzuuyu ele alıp değerlendirmeyi size bıraktık.
İNSANIN İNSANA SECDE ETMESİ - 10/03/2020
Açıklanmaya ve izaha muhtaç olan bir rivayetti. Zira bu rivayet hakkında çok tartışmalar olmuş ve olmaktadır. Rivayetin senedi sahih olsa da metin tenkidi yöntemi ile anlamaya ve yorumlamaya çalıştık.
POZİTİF DÜŞÜNCE (TEFÂÜL) - 23/12/2019
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin! Her çığlığı aleyhte sanmayın! Belki o, müjde verecek; belki de sizi uyandıracak da tehlikeden kurtaracaktır.
YABANCI BİR KADINLA MUSÂFAHA YAPMAK - 02/10/2019
Dört mezhebin, yabancı bir kadınla musafaha yapmanın hükmü hususunda söylediklerini ve hükümlerine dayanak aldıkları akli ve nakli gerekçeleri ifade etmeye çalıştım.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam904
Toplam Ziyaret5019919
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI