Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
RAMAZANDAN BAYRAMA
04/06/2019 Muhteşem imkanları bünyesinde barındıran Ramazan ayının sonundayız. Son günün hüznü ve bayramın arifesine kavuşmanın coşkusu aynı anda yaşanmaktadır. Ramazan ayı hakikaten çok farklı bir aydır. Oruç tutanın da oruç tutamayanın da yaşadığı hissiyat ve coşku onun farklı oluşunun en belirgin işaretidir. Peki, Ramazanı farklı kılan şey nedir? Bu soru, sorulmayı hak eden bir sorudur. Ana hatları ile söyleyecek olursak, onu diğer aylardan ayıran üç temel husus vardır. Bunlardan birincisi Kuran'ı hakimdir. Kuran, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayıran bir muhtevaya sahiptir. O, bütün İnsanlık için hidayet rehberi ve insanı en doğru yola iletme gücüne sahiptir. Salih amel işleyenleri cennetle müjdeler, Allaha ve ahret gününe inanmayan inkarcıları ise büyük bir azap ile uyarır. Yorgun düşen insanlık, İşte bu değerler ile Ramazan ayında buluşmuştur. Ramazan ayı, on bir aya sultan olmasını buna borçludur. İkincisi, oruç ibadetidir. insanın iradesini güçlendiren, insanı ciddi bir terbiye sürecinden geçiren, insan tarafını imar ve ihya eden bir ibadettir. Oruç, insanın takvasını (sorumluluk bilincini) takviye eden, on bir ay hizmet edilen bedeni geri plana alıp, ruhu ön plana çıkararak, onu besleyen muazzam bir uygulamadır. Orucun bu aya mahsus bir ibadet olması Ramazan ayını özel kılan başka bir sebeptir. Üçüncüsü ise infak ibadetidir. Fıtır (Fıtrat- Varoluş) sadakası infak ibadetinin bir çeşididir. Bu ibadet, Ramazan ayı içinde, bayram namazı kılınmadan önce, ihtiyaç sahiplerine verilmesi gereken eşsiz bir ibadettir. Bir taraftan sosyal bütünlüğü tesis etmeyi amaçlarken öte yandan infak eden kişinin manevi tarafını güçlendirmektedir. Fıtır sadakası da bu ayı anlamlı kılan sebeplerden biridir. Ramazan ayı işte bu üç bacak üzerinde durmaktadır. Müslüman hayatın, ayakta durması da bu üç bacak ile mümkün olacaktır. Ramazan ayı boyunca Kuran ile ilişkimizin hangi seviyede geçtiğini muhasebe etmemiz önemlidir. Yani onun lafzını okuma, manasını anlama ve ahlakını kuşanma konusunda neler yapabildik? Ona yönelişimizden ne kadar söz edebiliriz? Kuran, zihnimize, gönlümüze ve uzuvlarımıza hangi oranda nazil oldu? Mesela, haramlara karşı duyarlılığımız arttı mı? Sorumluluklarımızı yerine getirme hususunda kayda değer bir ilerleme olabildi mi? Bir ay boyunca devam eden Oruç talimimiz, bize kendimizi tutmayı belletebildi mi? İradeye hakim olma noktasında hangi kazanımlarımız oldu? Bize ait olmayana el uzatmamayı, göz dikmemeyi, gönül kaydırmamayı ne kadar kavrayabildik. Bize kendini tutmanın kendini bırakmaktan değerli olduğunu öğreten orucumuz, artık bundan sonraki yaşamımızda elimize, dilimize ve belimize hükümdarlık edebilecek mi? Ramazan ayında edindiğimiz İnfak alışkanlığımız sürdürülebilir kıvama kavuştu mu? İnfak ibadeti ki cennetliklerin temel vasfı olarak Kuranda kayda geçmiştir. Faydası olan bir şeyi ötekine vermek olarak tanımlayabileceğimiz infak, bize tek başımıza bir hiç olduğumuzu öğretebildi mi? Böylesine bir ibadetten mahrum kalmamak için başkasına ihtiyaç duyulması derin mesajlar içermektedir. Bunun farkına varabildik mi? ‘Ey Allahın kulu sen sadece insanlığını değil, Müslümanlığını yaşamak için de insana muhtaçsın' haykırışını işitebildik mi? İnfak ibadetinin çok kapsamlı mesajlar verdiğini görebildik mi? Mesela, ‘birbirinizin kıymetini bilin, cenneti ancak birbirinizin üzerinden elde edebilirsiniz öyle ise birbirinize cennet olun. Birbirinizin İyiliğini arttırın, birbirinizin sevabını çoğaltın, birbirinizin sevgisine sevgi katın' çağrıları, infakın bize derinden yaptığı çağrılardır. Bunu hangi düzeyde anlayabildik? ‘Birbirinizin Kötülüğünü arttıracak işlere girişmeyin, birbirinizin günahını çoğaltacak durumlardan kaçının, birbirinizin kinini düşmanlığını ve nefretini arttıracak işlerden uzaklaşın' seslenişleri infakın bizi sakındırmak istediği alanlardır. Bunu ne kadar fark edebildik? "Ey itminana kavuşmuş nefis, önce kullarımın arasına sonra da cennetime gir" emrinin bu dünyaya bakan tarafı da vardır. İnfak ibadeti bize bunu gösterebildi mi? Cennetin, ancak insanların arasına girerek elde edilebileceğini idrak edebildik mi? Gerçek sınavın insanlarla arkadaşlık, yolculuk, alışveriş zemininde olduğunu ne kadar idrak edebildik? İnsani ilişkilerin merkezi noktasını ahlak, adalet ve merhamet oluşturmalıdır. Bunu ne derece benimseyebildik? İşte işin özü şu ki, biz bu üç muhteşem ibadeti uygulayarak bir aylık tecrübeden geçmiş bulunmaktayız. Bu tecrübe ışığında ya doğrulup, dirilip ayağa kalkacağız veya devrilip savrulup yere kapaklanacağız. Bunu belirleyecek olan bu üç bacağa olan mesafemiz ve bunlarla olan münasebetimiz ve hatta niyetlerimizdir. Niyet, sıradan davranışları ibadete, en değerli ibadeti sıradan davranışa dönüştüren bir sırdır. Niyetleri ise sadece niyet edenin de sahibi olan Allah bilir. öyle ise hoş gelen Ramazan, bizi hoş mu yoksa boş mu buldu? Bu soruyu, söz konusu üç alana olan yakınlığımız ve niyetimiz cevaplandıracaktır. Niyetimiz halis, bayramımız mübarek olsun.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024 |
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri |
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023 |
Ortalık Koçtan Geçilmiyor |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023 |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR |
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023 |
Kulluk Özgürlük Meselesidir |
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023 |
53. Yıla Girerken |
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022 |
Tüketim İstasyonu Yılbaşı |
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022 |
Yakınlaşma Anaforu |
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022 |
Dede-Torun |
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022 |
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim |
Devamı |