• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Müberra AKTÜRK
muburuk@hotmail.com
HZ. PEYGAMBER VE KADINLARIN DİNİ EĞİTİMİ
31/01/2019

İslam öncesinde çoğu zaman kendilerine yaşam hakkı bile verilmeyen kadınlar, eğitim yönünden de yetersiz kalmışlardır. İnsanların "yeryüzünün halifeleri" kılındığına dair ayetler herhangi bir cinsiyetten bahsetmeyerek bütün insanları görev ve sorumlulukta olduğu gibi mahlûkat içinde en şerefli varlıklar olmaları hasebiyle şeref ve üstünlükte de eş kılmıştır.

İslamiyet'le birlikte, kadınların sosyal hayatın her alanında görev aldıkları, erkekler ile birlikte yeryüzünü imar etmek için çalıştıkları görülmektedir. İslam'da kadın olsun erkek olsun, herkese kazandığının karşılığının olması kadınların eğitim, öğretim, ticaret, hatta cihat alanında bile güçlerinin yettiği kadar sosyal faaliyet alanlarına müdahil olmalarını sağlamıştır. Allah resulünün hayatı boyunca sergilediği tutum ve davranışlarda kadınlara yönelik ayrımcı bir tavır asla görülmemiştir. Hz. Peygamber kadınları hiçbir zaman ikinci plana atmamış, gelecek nesillerin ihyasında en önemli rolün kadınlarda olduğunu her fırsatta gündeme getirmiştir. "Kadınlar erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır" , buyurarak birlikte olmadıklarında ikisinin de yarım kalacağını beyan etmiştir.

Resulullah zamanında toplumun en meşakkatli, zor ve tehlikeli alanı olan savaşlarda bile yer alan kadınlar vardır. Ümmü Umare el-Ensariyye olarak da bilinen Nesibe bnt. Ka'b, ikinci Akabe Biati'nde bulunmuş Ensar hanımlarından birisidir. Daha sonra Uhud savaşına da katılmış, eşi ve oğlu ile birlikte canı pahasına Resulullah'ı korumuştur. Ümmü Atiyye el- Ensariyye de peygamberimizle birlikte yedi ayrı savaşa katılan kadın sahabelerden biridir. Savaşta askerlerin eşyalarını bekleme, onlara yemek hazırlama, yaralıları tedavi etme ve hasta bakıcılık gibi görevleri yerine getirmişlerdir.

İslâm, bütün Müslümanları ibadet ve eğitim ile sorumlu tutmuş, kadın ile erkek arasında herhangi bir ayrım gözetmemiştir. İnanan kadınlar ve inanan erkekler birbirlerine arkadaş ilan edilmiş, toplumun ihyası ve gelecek nesillerin inşasında birlikte gayret göstermeleri yönünden teşvik edilmişlerdir. Fıtrattan getirdikleri farklılıklar, onları birbirine rakip kılmak için değil, kendilerine uygun görev ve vazifeleri yerine getirmeleri içindir.

Muhakkak ki erkeğin olduğu kadar kadının da ibadet etmeye, kendisine lazım olan bilgileri öğrenmeye gereksinimi vardır. İslam'ın ilk yıllarında kadınlar sosyal hayatta aktif olarak yer alarak, vakit, cuma ve bayram namazlarına katılmış, Hz. Peygamber'in hutbe ve vaazlarını dinlemişlerdir. Mahalle mescitlerinde veya bazı evlerde kılınan namazlarda cemaate katılan kadınlar, oralarda yapılan eğitim faaliyetlerinden de büyük ölçüde yararlanmışlardır.

Ümmü Gülsüm bnt. Ukbe, Aişe bnt. Sa'd, Kerime bnt. El-Mikdad, Şifa bnt. Abdullah ve Resullah'ın eşlerinden Hafsa bnt. Ömer okuma yazma bilen hanımlardandır. Resulullah Ümmü Varaka'yı kendi ev halkına namaz kıldırmakla görevlendirmiş ve ona bir de müezzin tayin etmiştir.

Kadınlar gece namazlarına bile iştirak etmişler, bu konuda eşlerinin izin vermemesi halinde Hz. Peygambere durumu bildirerek ondan destek almışlardır. Hz. Peygamber erkekleri uyararak, "Kadınlarınız sizden izin istediklerinde onlara izin verin." buyurmuştur. Camilerin ilim merkezi olması dolayısıyla, kadınların olabildiğince cami merkezli bir hayat yaşamaları, eğitim faaliyetleri ile iç içe olmalarını sağlamıştır. Camiler sadece ibadet merkezi olarak düşünülmemelidir.

Bu dönemde kadınların dini eğitimlerini direk olarak Hz. Peygamberden almaları ve peygamberimizin de kadınların din eğitimine özen göstermesi, onlar için özel bir gün belirleyerek merak ettikleri konuları kendilerine açıklaması, İslam'ın eğitime verdiği önemi göstermesi açısından önemlidir. Eğitimin bizzat Medineli kadınlar tarafından talep edilerek " Ya Resulallah Allah'ın sana öğrettiklerini sende bize öğret" demeleri kadınların fıtraten ilim öğrenmeye olan isteğini göstermesi açısından önemlidir.

Gerek peygamberimiz, gerek sahabe döneminde kadınlar Cuma ve vakit namazlarına iştirak ederek, o dönemde eğitimin merkezi olan camilerden uzak kalmamışlardır. Peygamberimiz özellikle kendi ev halkını bilgilendirerek, eğitime en yakınında olanlardan başlamıştır. Diğer kadınların eğitimi içinde bizzat eşlerini görevlendirerek, evlerine gelenlere bildiklerini öğretmelerini istemiştir. Hz. Aişe ve Hz. Ümmü Seleme başta olmak üzere Peygamberin hanımlarının ve daha başka kadınların eğitim ve öğretime büyük katkıları olmuştur.

Hz. Aişe ilim öğrenme konusunda utanmayan Ensar kadınlarını "Şu Ensar kadınları ne iyi kadınlardır! Utanma duyguları, onların dinlerini öğrenmelerine engel olmuyor." diyerek övmüştür . Bu noktadan hareketle, kadınların merak ettikleri her konuda öğrenmeye büyük ilgi gösterdikleri sonucu çıkarılabilir.

Kadınlar bilmediklerini öğrenme ve Resulullah'a danışma noktasında son derece istekliydiler ve kadınlar sadece ilmi hayatta değil, iş ve ticaret hayatında da kendilerini göstermekteydiler. Mesela Esma bnt. Ebubekir çok çalışkan ve akıllı bir kadındır ve ticaret ile uğraşarak elde ettiği gelirleri Allah yolunda harcamaktadır.

Zabıtalık vazifesi ile vazifelendirilen Semra bnt. Nüheyk elinde kırbacı ile gezerek, çarşıda denetlemelerde bulunan kadın sahabelerden birisidir. Kendine güvenen, karşısındaki kim olursa olsun haklarını savunabilen diğer bir kadın sahabe Esma bnt. Umeys ise deri tabaklama işi ile uğraşan bir kadındır.

Ahlak ve ibadet konularında kadınlar hiçbir zaman erkeklerden geri planda kalmamış, gelen emir ve yasakları uygulama konusunda son derece hassasiyet göstermişlerdir. Bu dönem, kadınların kendilerini değerli hissettiği, sosyal hayata aktif olarak katılabildiği, eğitim faaliyetlerinden geri kalmadığı bir dönemdir. Çünkü kadınların en büyük desteği bizzat Hz. Peygamber olmuştur.

 



1472 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

SEVGİMİ KATTIM - 25/03/2022
SEVGİMİ KATTIM
SELAM KARDEŞİM - 16/08/2021
Rabbimiz kardeş kılmış kerim kitapta bizleri. Öyle bir kardeşlik ki ta Hz. Âdem’den beri. Hepimiz topraktan yaratıldık yoktur farkımız bizim. Ayrılık çıkaran, üstünlük taslayan, ilk ırkçılık yapan şeytandır bilesin.
ŞİFA AYINDA ŞAFİİ OLAN RABBİMİZİN ŞİFA KAYNAĞI KELAMI - 02/05/2021
Rabbimizin güzel isimlerinden biride “Şifâ Veren” anlamına gelen “Şâfii”dir. Ya Şâfii, hasta kullarına şifâ veren demektir. Allah (cc) Şâfii ismiyle maddi ve manevi hastalıklara şifâ verir.
HAYRI ÖĞÜTLEMEK - 16/09/2020
HAYRI ÖĞÜTLEMEK
DEDEMİN ARDINDAN - 03/01/2020
Sabrı Eyyüb'ten, İffeti Yusuf'tan, hikmeti Lokman'dan öğrenen dedem, Allah için yaşayan, Allah dostu bir insandı.
ASR-I SAADET'TE SAADETLİ KADIN - 24/09/2019
Hedefimiz Rızayı İlahi, rehberimiz Kur'an, önderimiz Rasulullah, örneklerimiz Ashabı Kiram olursa mutlu insan, mutlu aile, mutlu toplum, mutlu insanlık oluruz.
BİŞNEV - 13/12/2018
Dinle! der Mevlana daha mesnevinin başında.
KUR'AN-I KERİM'DE ANNE BABA ÇOCUK İLİŞKİSİ - 26/10/2018
Yüce Allah Kur'an-ı Kerimde pek çok ayette değişik vesilelerle aile içi iletişimden bahsetmiş, çağlar öncesinden evrensel iletişim dersleri vermiştir
El Âlem Ne Der Değil el-Alîm Ne Der? - 26/10/2018
El Âlem Ne Der Değil el-Alîm Ne Der?
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam846
Toplam Ziyaret5024057
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI