Abdurrahman AKBAŞ
a.akbas25@hotmail.com
VASAT ÜMMET OLMA YOLUNDA HZ. PEYGAMBERİN ŞAHİTLİĞİ
17/11/2018 Bakara Suresindeki bir ayette İslâm ümmetinin iki özelliğinden bahsedilir. Bu özelliklerden biri, "vasat ümmet" oluşu; diğeri ise, "insanlar üzerine şahit" oluşudur. İkinci özellik, ilkinin gerekçesi; ilki de ikincisinin öncülüdür. Başka bir ifadeyle, birincisine sebep kılınan ikinci özelliğin varlığı, birincisinin varlığını zorunlu kılmaktadır. Yani "vasat ümmet" yoksa "şahitlik" de yok demektir. Ancak, vasat ümmet vasfının varlığı da başka bir şahitliğe bağlıdır. Onun sırrı da yine bu ayette. Ayet şöyledir: "Böylece sizi vasat bir ümmet kıldık ki, insanlara karşı şahitler olasınız. Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun. Biz Peygambere uyanı, ökçesi üzerinde geri dönenden ayıralım diye, eskiden yöneldiğini (Kâbe'yi) kıble yaptık. Bu, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz Allah, insanlara Rauf (şefkatli) ve Rahim (merhametli) dir" (Bakara, 2/143). Ayette geçen "vasat" kelimesi sözlükte "dengeli ve hayırlı olma ve hayırlısını seçme" anlamına gelir (İbn Manzûr, Lisânü'-l Arab). "Vasat ümmet" ise, “ifrat ve tefritlerden korunarak inancında, ahlâkında, her türlü tutum ve davranışlarında doğruluk, dürüstlük ve adalet çizgisinde kalmayı başaran dengeli, sağduyulu, ölçülü, insaflı ve uyumlu nesil, toplum” anlamına gelir (Bagavî). Buradaki “vasat” kelimesi, “hem maddî ve bedensel tutkulara kapılmaktan, zevk ve sefahate dalmaktan hem de bedensel ve dünyevî ihtiyaçları büsbütün reddederek bir tür ruhbanlık hayatına kendini kaptırmaktan korunan” şeklinde de açıklanmıştır. (Kuran Yolu) "Şahitlik" kelimesi ise, yaygın anlamıyla tanıklık demektir. Hz. Peygamberin kendi ümmetinden, İslam ümmetinin de diğer toplumlardan ahirette iyilerin lehine, kötülerin de aleyhine şahitlik yapacağını ifade etmektedir. Bunu teyit eden bir hadis de rivayet edilmiştir. (Buharî; Taberî; Celâleyn.) Ayetin yaygın yorumu bu minvaldedir. Ancak "şahitlik" kelimesinin, ayetteki "vasat ümmet" nitelemesiyle birlikte değerlendirilmesi daha isabetli görünmektedir. "Şahit" kelimesi, dinî literatürde "örnek" ve "delil" anlamında da kullanılmıştır. Çünkü bu kelimenin hem ism-i fâil hem de ism-i mef'ûl anlamı vardır. Elmalılı, şahit kelimesinin bu ayette ism-i mef'ûl (meşhûd) anlamında olduğunu ifade etmiştir. Yani şehadetine müracat edilen ve meseleyle alakalı örnek/delil olan kimse demektir. Bu çerçevede "vasat ümmet" nitelemesini, “örnek ümmet” veya gerçek insanlığın nasıl olması gerektiğine dair bir “delil değeri taşıyan toplum” şeklinde anlamak daha isabetli olacaktır. (Elmalılı) Zira bu ümmet, inancında, ibadetinde, ticaretinde, siyasetinde, sanatında, beşerî ilişki ve irtibatlarında vasat ümmettir. Allah bu ümmeti, din ve dünya konusunda her türlü aşırılıklardan uzak, akıllı, itidalli, adaletli ve dengeli bir ümmet kılmıştır. Bu ölçülere göre oluşmuş görüş ve inançlarıyla, güzel ahlâk ve yaşayışlarıyla onları bütün insanlara örnek bir nesil, üstün insanlığın ne olduğunu gösteren bir delil kılmıştır. Hz. Peygamber de "..siz Allah'ın yeryüzündeki şahitlerisiniz." buyurmuştur. (Buharî; Müslim) İslam ümmetinin bu özelliğe sahip olması da Hz. Peygamberin şahitliği (delil ve örnekliği) ölçüsünde gerçekleşmiştir. Yani İslam ümmetinin diğer insanlara örnek olması, bu ümmetin Hz. Peygamberi örnek almasıyla doğru orantılıdır. Denebilir ki; Allah Teâlâ bu ayette, Hz. Peygamberi kendi ümmeti için; İslam ümmetini de bütün insanlık için adeta bir mikyas olarak takdim etmektedir. Hz. Peygamberi örnek alan İslam ümmeti, dengeli ve hayırlı ümmet olarak tevhid dininin mikyası olmuştur. Bu ümmet, Hz. Peygamberin şahitliğinde/örnekliğinde "vasat ümmet" övgüsüne mazhar olduğu sürece diğer milletlere/toplumlara şahit/örnek olacaktır. Böylece âyet dolaylı olarak müslümanların, din ve dünya işleri konusunda başkalarını örnek alıp taklit etmek yerine, Hz. Peygamberi örnek alarak başkalarına örnek olmaları gerektiğini ifade etmektedir. Maddî ve mânevî alandaki bu konumlarıyla özenilen ve izlenen bir toplum düzeyine ulaşmaları sorumluluğunu dile getirmektedir. Bu ne güzel bir şeref ve ne büyük bir izzettir! Aksi halde, ne "vasat ümmet" ne de "şahitlik" vasfına erişilebilir. Hz. Peygamberi kendisine örnek alamayanlar, başka milletlerin arkasından gitmeye mecbur ve mahkum olurlar. Belki hürriyetlerini bile kaybetmelerine sebep olacak bir zillet içine düşerler.. Allah Taala, bizleri, izzet ve şerefi Hz. Muhammed (sav)'in şehadetinde arayanlardan eylesin. Bu ümmeti, peygamberin örnekliğinde vahdet şuuruna ererek Kur'an'ın "vasat ümmet" övgüsüne yeniden mazhar eylesin.. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KADİR GECESİ BİR BAŞLANGIÇTIR - 08/05/2021 |
Kadir Gecesi Bir Başlangıçtır |
NAMAZIN RUHU: ALLAH'I ANMAK - 25/05/2020 |
Namazla alakalı üzerinde önemle durulan husus, şeklinden ziyade anlam ve ruhuyla alakalıdır. Bu bağlamda namazın, insanın bireysel ve sosyal hayatındaki potansiyel etkisine ve anlamına işaret eden ayetler üzerinde tefekkür etmek elzemdir. |
NAMAZ BİR LÜTUFTUR - 21/05/2020 |
İslam’da ibadet denince akla ilk gelen, dış görünüşü itibariyle bir takım şekil, zikir ve kıraatten ibaret fakat gerçek mahiyeti, Yaratıcı kudret karşısında derin bir huşu ve içten bir münacat olan namaz ibadetidir. |
İLETİŞİM ÇAĞINDA BİLGİNİN YÖNETİMİ: DİJİTAL YAYINCILIK - 23/02/2020 |
Genç kuşakların ve özellikle ilk oyuncakları elektronik cihazlar olan günümüz çocuklarının hayat tasavvurları, istikametleri ve istikballeri, onların ellerinden düşürmedikleri akıllı cihazlarında yer alabilenler tarafından belirlenecektir.. |
İNSAN, ŞEYLERİN NESİ OLUR? - 04/01/2020 |
“İnsan nedir?” sorusuna dair en temel yargının, “İnsan şeydir.” önermesi olduğunu düşünüyorum. Bu önerme, her ne kadar ağyârını mâni olmasa da efrâdını câmi bir tanımdır. Zira insan, ontolojik bakımdan bir “şey”dir. |
ERDEMLİ HAYATIN SACAYAĞI ÜÇ ORGAN - 21/09/2019 |
İnsan bedeninde hayatî öneme sahip üç organ var ki bunlar, onun sadece yaşamasını değil, hayatının kalitesini de tayin eder. Birbirleriyle sıkı etkileşim içinde olan bu organlar, ancak birlikte sıhhatli olursa insanın sağlık ve izzetine vesile olur |
EN BÜYÜK GÜVENCE - 19/06/2019 |
Çocukluğumuzun güvencesi insanlar vardı hayatımızda. Şimdi büyüdük ve güvencesi olduk çocuklarımızın. Ne var ki büyüse de bir güvence arıyor insan. Hem güven kadar neye ihtiyaç duyurulur ki? |
KELİMELER ELE VERİR - 13/06/2019 |
Herhangi bir meramı anlatmak için kullanılan kelimelerin, muhatabı bilinçaltı gerçeklere ulaştıracak kodlar barındırdığı üzerinde bir tedebbür denemesi... Kelimelerimiz, kimliğimizdir. |
ÇOCUKLARIMI NASIL TERBİYE ETMELİYİM? - 08/06/2019 |
Çocuk terbiyesi, günümüzde her ne kadar eğitim-öğretim (talim-terbiye) misyonuyla okullara (öğretmenlere) yüklenmiş gibi görünse de bu iş aslen ebeveynin görevidir. İşte "Ne olmalıyım?" sorusuna İslamî perspektiften birkaç cevap: |
Devamı |