• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
Hurafe Müptelası, Bid'at Bağımlısı
08/12/2016

Dinin sahibi Allah'tır. Allah, dinini tamamlamıştır. Hz. Peygamber (sav) dinin inanç sitemini öğretmiş, ibadet biçimini uygulamış ve ahlak kurallarını yaşayarak ete kemiğe büründürmüştür. Bu konularda bir boşluk bırakılmamıştır.

Bugün de sağlam ve sahih bilgiye ulaşmanın önünde herhangi bir engel yoktur. Tabi zihinlerin önüne hurafe ve bidat gibi barikatlar koyanlar başka. O barikatlar kaldırılmadıkça, onlara yapılacak çok bir şeyin olduğunu da düşünmüyorum.

Son zamanlarda salâvat, Yasin, Tebareke, Amme, hatim, şu dua, bu dua vb. derken ilginç bir anlayış türemiş durumda. Medya ve iletişim araçlarının yaygın olarak kullanılması ile daha bir görünür hale gelen bu anlayış ve uygulamalar insanları kolaycılığa sevk etmekle kalmıyor, zihinleri de kirletiyor.


Öyle ki bu okumalar, çok çeşitli sorunları halletmeye yönelik vaatler içeriyor. Öylesine vaatlerki bazen aklı zorlar türden. Neredeyse açmadığı kapı yok. 

Ticari faaliyetlerin canlanması...
Siyasi geleceğin parlaması...
Tüm çeşitleri ile hastalıkların iyileşmesi...
Kızı olmayanlara kız, oğlu olmayanlara oğlan...
Bol keseden dağıtılan umutlar.
Sormayın gitsin.
Bunların hepsine hatta daha başka beklentilere yönelik okuma kampanyaları yapılabiliyor. Hele tıbben çocuğu olmayan kişiler için şu kadar Yasin, bu kadar Salâvat diyerek öne sürülen okumalar büyük bir iştahla paylaşılıyor.

Şaşırtıcı olan ise tıbben tamamen kısır birinin, bu okumalar sayesinde çocuk sahibi olacağına inanılmasıdır. Peki okumalar sonucunda böyle bir şeye kavuşan olmuş mudur? O da ayrı bir mesele. Efsaneler, hikayeler dilden dile dolaşır. Haftalık okumalar çeşitli iletişim araçlarıyla dalga dalga yayılır. İmece usulü ile tayin edilmiş sayılar el yordamı ile tamamlanır. Herkes manevi görevi tamamlama huzuru içinde sonuç beklemeye koyulur.


Bir de bazı uydu yayını yapan televizyonlarda bu pazarın kompedanları var. Sunucu, baştan aşağı dini bir kisveye bürünmüş... Ekran arkası kutsal figürlerle donatılmış... Duygusallığı coşturan fon... Kısa bir dini sohbet arkasından malı tezgaha sürmeler. Sattıkları ise öyle her alimin bilemeyeceği(!) türden dualar.... Yani anlayacağınız din satıyor adamlar. Biri tezgahlarına laf etse dünyayı onun başına yıkarlar. 


Neyse bu konu böyle uzar gider. Kokuşmuşluk diz boyu. Biz gene bu okuma seanslarına geri dönelim. Yapılan bu merasimlerin kitapla, sünnetle izahını yapabilene aşk olsun. Art niyeti ve cehaleti bir yana bırakacak olursak. Bir de Allah'ın rızasını, Rasul'ün sevgisini elde etmek için bu okuma faaliyetinin içinde yer alan saf masum insanlar var. Şu bilinmelidir ki müslümanın tüm anlayış ve davranışları, kitaba ve sünnete dayanmalıdır. Aksi halde beklenmedik savruluşlar kaçınılmaz olur. Tarih, bunun örnekleri ile doludur.

Hissi dindarlığa müebbet yemiş, aklı ve düşünceyi tatile göndermiş, hurafe ve bidat müptelası kişiler kurtarılmayı bekliyor. Tabi bunun kolay olmadığını biliyorum. Allah selamet versin, Necati Tayyar Taş hocamız, bu konuyla ilgili bir anısını paylaşmıştı yıllar önce. Bir cuma günü Şehzade Başı Camii bahçesine girdiğinde türbenin başında iki hanımla karşılaşır. Elinde kesme şeker, çeşitli dualarla dilekte bulunuyorlar.


Tevhide aykırı söz ve davranışlarına şahit olan hocamız, konuya duyarsız kalamaz. Müdahale etmek ister. Hocamız, olumsuz tepki ihtimaline karşı, İstanbul müftüsü olduğunu söyler. Büyük bir hürmet gösterdiklerine tanık olur. Ha şimdi işim daha da kolaylaştı diye düşünür. Meramımı rahatlıkla anlatabilirim der ve söze başlar. Türbe ziyareti ile ilgili bir takım tavsilerde bulunur. Sözü, türbeden bir şey istemenin, tevhide aykırı olduğuna getir.


Hocamız hiç beklemediği bir tepki ile karşılaşır. Tepkileri gayet kısa ve yetirince açıktır; "Git be adam! Sen bu işlerden anlamazsın. Git huzurumuzu bozma." Ya işte böyle... Hoca nereden bilsin hurafe müptelası, bidat bağımlısı olabileceklerini. Biri bu işlere müptela olmuş ise allame-i cihan olsanız kâr etmez. Madde bağımlısı gibi önce tedavi edilmesi lazım. 


Allah'ın gösterdiği yol bellidir. Onunla yetinmeyip başka yollar icat etmek bâtıltır. Ona rağmen icat edilen tüm yollar sapkınlığa çıkar. Allah, milletimizi tevhit çizgisinden ayırmasın.

Sıratı müstekîm üzere sabredenlere, direnenlere selam olsun.



2284 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023
Ortalık Koçtan Geçilmiyor
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023
Kulluk Özgürlük Meselesidir
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023
53. Yıla Girerken
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022
Tüketim İstasyonu Yılbaşı
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022
Yakınlaşma Anaforu
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022
Dede-Torun
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi44
Bugün Toplam853
Toplam Ziyaret5019868
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI