Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
İSTİAZE
12/07/2016 İstiaze; "euzübillehi mine'ş-şeytani'r-racim" ifadesidir. Allah müminlere "Kur'an okuyacağınız zaman, şeytan size bir vesvese verdiğinde hemen Allaha sığının" diye emreder. Sığınma sözden ziyade fiili bir durum, kalbi ve zihni bir tavırdır. İstiaze aslında kişinin zihnine abdest aldırması olarak da düşünülebilir. İnsan yaratılışı gereği himayeye ve sığınağa muhtaçtır. Çünkü insan zayıf, sınırlı ve güçsüz yaratılmıştır. İnsanoğlu hayatı hangi düzlemde yaşarsa yaşasın, sınırsız güç ve kudret sahibi olan Allah'ın himayesine her durumda ihtiyaç duymaktadır. Bu durum haddizatında beşeriyetin ilk tecrübesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kur'an'da kıssası anlatılan Hz. Adem ve Havva'nın cennette şeytanın aldatması sonucu işledikleri hatanın farkına varır varmaz ilk iş olarak Allah'ın affına ve merhametine sığınmış olmaları bunun kanıtıdır. Hz. Adem ve Havva'dan sonra ise bütün peygamberler çeşitli vesilelerle Allah'a sınmayı bir yaşam tarzı olarak benimsemişlerdir. Hz. Nuh, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyleri istemekten Allah'a sığınırken, Hz. Yusuf, kendine yöneltilen gayri meşru teklif karşısında gene Allah'a sığınmayı tercih etmiştir. Hz. Musa, kavmine karşı alaycı bir tavır takınarak cahillik etmekten, Firavun benzeri kibirli ve küstah olanların şerrinden Allah'a sığınırken, Hz. Meryem, kendisine insan suretinde gelen Cebrail'in kendisine zarar vereceği endişesiyle "senden, çok esirgeyen Allaha sığınırım" diyerek ilahi himayeye teslim olmanın örneğini ortaya koymuştur. Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah'a sığınmayı ilke edinerek şeytanın ve müşriklerin şerrinden ona sığınmıştır. Şeytan Allah'a şükreden kulları saptırmak üzere onun dostdoğru yoluna oturup pusu kurmuş olması sebebiyle şeytanın vesvesesine en çok maruz kalacak olanlar ona kulluk üzere olanlardır. Bu sebeple kalbin her tür kötülüğe kapalı olması, hakka açık olması Allah'a sığınmakla mümkün olacaktır. Nitekim müminler kuran okudukları vakit şeytandan Allaha sığınma emredilmiştir (Nahl,9) Hz. Peygamber Felak ve Nas surelerini okuyup yaratılmışların şerrinden rabbine sığınmayı yol edinmiştir. Yine o, hem varlıkta hem darlıkta Allah'a sınmayı hayat tarzı haline getirerek var olmakla sığınma arasında sıkı bir ilişki olduğunu öğretmiştir. Günaha girmekten, borca düşmekten, şiddetli belalardan vs. hep Allah'a sığınmıştır. Dolayısıyla Müslüman, sığınmayı bir var oluş ahlakı olarak telakki etmelidir. Sadece tehlike ile burun buruna geldiği durumlarda değil, olabilecek tehlikelere karşı her türlü tedbiri aldığı durumlarda dahi, varlığın tek sebebi olan alemlerin rabbine sığınmayı teslimiyetinin bir gereği olarak becerebilmelidir. Zira bu durum alemlerin rabbinin izni olmadan hiç bir şeyin olamayacağı inancıyla doğrudan ilintili bir durumdur. Bu çağın insanının geldiği en berbat durum, insanın maddeye alabildiğine düşkün ve Allah'tan alabildiğine uzak düşmesidir. Dolayısı ile bugün insan sığınaksız ve barınaksızdır. Yani insan açığa düşmüştür. Fıtratından, insaniyetinden uzaklaştırmış garip kalmıştır. Sığınmaya en muhtaç hali yaşamaktadır. Sığınma duygusu insanın içine ilahi irade tarafından yerleştirilmiş bir ihtiyaçtır. İstiaze bu duygunun kilit noktasıdır. İstiaze, korkularından, endişelerinden sıyrılmak, istenmeyen durumlardan yaratıcının kudretine ve himayesine sığınmaktır. Zira bu sığınış, Allah'a kulluğun bir gereği, belki en temel göstergesidir. Çünkü insan bu sığınma tavrıyla hem kendi küçüklüğünü, acizliğini, çaresizliğini, zayıflığını ve sınırlı bir varlık olduğunu itiraf etmiş olur, hemde Allah'ın yüceliğini, kudretini ve sınırsız bir güce sahip olduğunu dile getirip kabul etmiş olur. Böylece bize açılan bu pencerede yazmaya istiaze ile başlamış olalım. Kıymetli kardeşim Abdurrahman Akbaş'ın fikri olarak hayata geçen www.insanveislam.org, hayra anahtar şerre kilit olsun. Kutlu yürüyüşümüz hayırlı olsun. Allah bizleri hayırda yarışanlardan kılsın. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SAPTIRILMIŞ HAYATLAR, ÇÖKERTİLMİŞ AİLELER Mİ İSTİYORSUNUZ - 21/12/2024 |
Saptırılmış Hayatlar, Çökertilmiş Aileler mi İstiyorsunuz |
MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024 |
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri |
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023 |
Ortalık Koçtan Geçilmiyor |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023 |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR |
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023 |
Kulluk Özgürlük Meselesidir |
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023 |
53. Yıla Girerken |
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022 |
Tüketim İstasyonu Yılbaşı |
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022 |
Yakınlaşma Anaforu |
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022 |
Dede-Torun |
Devamı |