Dr. Mehmet ÖZEL mehmetozelli@hotmail.com
03/02/2023 İsveç’te Kur’an’ın yakılması beraberinde birçok tartışmanın fitilini ateşledi. Avrupa’nın kendi küresel tezlerini inkâr edip etmediği temel sorun olarak karşımızda durmaktadır. Ancak ben tartışmanın başka boyutlarına dikkat çekeceğim.
Öncelikle Kur’an’ın yakılması bana göre darmadağınık olmalarına rağmen Müslümanlar açısında büyük bir başarıdır. Zira eğer siz yer yüzünde tanrılaşanları tehdit ediyorsanız veya onlar böyle bir tehdidi seziyorlarsa size dokunmaya başlarlar. “Hangi tehdit?” diyorsanız eğer size Firavunu hatırlatırım küçük bir bebek olan Musa’yı bir tehdit olarak algılamıştı.
Yukarıdaki tezime ama Kur’an’ı yakan küreselci değil, küresel politikalara direnen bir muhafazakâr milliyetçi diyenler olabilir. Ancak kazın ayağı öyle değil. Çünkü batı artık kendi tezlerini kendisi için tehdit olarak algılamaya başladı. Bu açıdan batılı milliyetçiler, küreselliği bir sömürü aracı yaptıkları süre boyunca desteklediler. Yani kendi dışlarında kalan kolonyal dünyada ancak milliyetçi, ırkçı ve hatta dinci (haçlı) tezlerle ayakta kaldılar. Ancak bugün küresellik artık kimlik değiştirmiştir. Daha evvel modernizmi ideoloji olarak kabul eden küresel anlayış bugün ideolojisiz kalmış veya postmodernist bir rölatif bakışa evrilmiştir. Yeni kuşaktaki rölativite yer yüzünde tanrılaşanları tehdit eder olmuştur. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Şimdi bu sebepleri izah etmeye çalışacağım.
Birinci sebep sermaye ile ilgilidir. Geçmişte büyük projeler üretmek için küresel çapta sermayeye ihtiyaç duyulurken (F 35 projesi gibi) artık bireysel bir bilgi birikimi ve küçük bir sermaye ile küresel projeler üretilebiliyor. Bunu sağlayan ise sanal teknolojiler olmuştur. Teknolojiye ruh olan yeni sanal bilgi bu anlamda sermayenin bir merkez olmasını imkânsız kılmıştır.
İkinci sebep bilgi birikimi ile ilgilidir ki yukarıda bahsettiğimiz olgu bilgi birikiminin bir merkezinin olmasını da imkânsız kılmıştır. Bu açıdan küresel güç yerine küresel güçlerden bahseder olmuşuz. Bu soğuk savaş dönemindeki iki kutuplu dünyadan çok daha farklı bir olgudur.
Üçüncü sebep ise küresel göç oluşudur. Artık kolonyalist ülkelerde sömürülen insanların çocukları ve torunları kendi ülkelerinde kalıp sömürülmektense, kapitalin başkentlerinde hak arar olmuşlardır. Bu, batı için ciddi bir tehdittir. Zira göçmenler -özellikle- batılı ülkelere giderken entegre olmak yerine hak arayışını dile getirmektedirler. Yani dedeleri kendi haklarını gasp etmiş bir toplumdan hesap sormaya gidiyorlar. Rahatça entegre edilebilen işçi gurupları değiller yani. Bu olgu batı açısından korkunçtur.
Tüm bunlara bakıldığında batının modernist ideoloji ile dünyaya empoze ettiği değerleri ifade eden küresellik artık batıyı tehdit eder olmuştur. ABD seçimlerinde “Amerika geri dönüyor” sloganlarının atılması bu tehdidin nasıl algılandığının en önemli delilidir. Zira postmodernizm küresellik için yeni merkezler ürettiği gibi, yeni ideolojiler de üretmiştir. Bu yeni olgu salt sömürülen toplumları değil, bizzat sömürenleri, patronları tehdit eden bir olgu olmuştur ve yeryüzünde tanrılaşanları tehdit etmeye başlamıştır. Kur’an ise, bu düzeni bozmaya aday olan insani değerleri sonuna kadar savunmaktadır.
Mesela mı?
Mesela: “Yerin ve göğün mülkü Allah’ındır.”
Mülk Allah’ın iken siz kolonyalist faaliyetlerle kurduğunuz dünya cennetlerinizi ilelebet koruyamazsınız veya hiçbir mülk için kimseye “burası bizim siz gelemezsiniz” diyemezsiniz.
Kur’an’ın saydığı insani değerlerin “modern küresellik” için nasıl bir tehdit olduğunu ancak bizden sonraki nesiller tam olarak algılayacaklardır. Eğer Kur’an yakılıyorsa modern küresel güçler onu tehdit olarak algılıyor demektir. Bunu bir milliyetçinin eliyle yakmaları bu gerçeği değiştirmez.
Sonuç olarak; Dünyada küresellik artık bir merkezin eliyle yönetilen bir olgu olmaktan çıkıp, bizzat küreselcileri tehdit eden -tabir yerindeyse- “sivil küresel” bir olguya dönüşmüştür. Bu olgu kanaatime göre önü alınamaz bir hal almış ve küresel bir direnişe dönmüştür. Yine kanaatime göre Allah’ın mülkünde en çok insani değerleri savunanlar hâkim olacaklardır ve “Allah nurunu tamamlayacaktır” ve “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” ve “bu devran insanlar arasında çevirip durduğumuz bir devrandır.”
Kur’an’ın savunduğu hakikat ve değerler batıda onu tehdit edecek kadar dile gelmiştir ki kitleler ona dikkat kesilir ve yakar olmuştur. Yoksa mesela; Tipitaka’yı, Veda’yı, Avesta’yı, Siddhanta’yı, Koijki’yi kimse yakmaz. Çünkü dünyada birçok aydın, bunların kutsal kitap olduğunu bilmez veya bu kitapların adlarını bile duymamıştır.
|
|
Yorumlar |
24/02/2023 01:06
Teşekkürler değerli hocam
Dr. Mehmet ÖZEL
06/02/2023 10:16
Kıymetli hocam çok değerli, oldukça etkileyici bir yazı yazmışsınız. ortaya koyduğunuz tez'in bizim tarafımızdan net bir şekilde anlaşılmıyor olması muhtemelen kuranın hayata etki eden potansiyel gücünü batının bizden daha iyi kavramış olmasıdır. "Batı başkentlerine yönelik küresel göç, hesap sorma yolculuğudur." Dr. Talip AKBAŞ
|
|
Yazarın diğer yazıları |
KUL VE TAKDİR
- 03/11/2020
|
Niyet kulluk ise, “insan kaderini yaşar” cümlesi ile “insan kaderini çizer” cümlesi arasında pek bir fark yoktur. Her ikisi de kulluğa götürür. Ama eğer niyet isyan ise; “kaderini yaşamak”, günahları Allah’a fatura etmeye sevk eder.
|
|
TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ OKULLAR: İMAM-HATİP OKULLARI
- 02/10/2020
|
İmam hatip okulları gerek (ön yargılı)dindar gerekse dine mesafeli kesimler tarafından ideolojik ve kategorik bir kadre tabi tutulmaktadırlar. Bu okulları aşan bir din eğitimi modeli önermedikçe, yapılan bu tip ithamlar ahlakî olmaz.
|
|
SÜNNET Mİ GELENEK Mİ?
- 16/06/2020
|
Şunu da söylemeliyim ki kitap ve sünnet dinin kaynaklarıdır, gelenek ise dinin kaynağı değil, "kitap ve sünnetin nasıl yorumlamalıyız" sorusunun cevabıdır. Tenkide açık olmak kaydıyla, bu günkü sorunlarımızın çözümü için umut vaad etmektedir.
|
|
VİRÜSTEN Mİ, YOKSA KİRLERİMİZDEN Mİ ARINMALIYIZ?
- 11/04/2020
|
Tam bu noktada, insan olarak karar vermeliyiz; kirlerimizden mi arınmalıyız, yoksa virüslerimizden mi? Bence kirlerimizden arınmazsak virüsten kesinlikle arınamayız.
|
|
KUR’AN-I ANLAMAK MÜMKÜN MÜ?
- 03/08/2019
|
Eğer Kur’an-ı anlamaktan kasıt muradı ilahiye tekel uygulamak ya da muradı ilahiyi anlama ameliyesini yöntemsiz kılmak ise böyle bir anlama mümkün değildir ve faydalı da değildir.
|
|
SORU SORMAK SANATTIR YA DA KISSADAN HİSSE
- 16/07/2019
|
Aynı zamanda kıssanın kendisi zaten bir hisse barındırır. Onun için sen kıssayı anlat, isteyen hissesini alır.
|
|
AHLAK EĞİTİMİ ÜZERİNE
- 10/07/2019
|
Sonuç olarak genel geçer bir ahlaki sisteme sahip olmadığımız gibi, eskileri bir kenara atmayı aydınlanmacılık kabul eden hastalıklı bir zihinle de karşı karşıyayız.
|
|
HANGİ NİMET DAHA BÜYÜK?
- 21/05/2019
|
“En büyük nimet hangisi?” derlerse, “bana küçüğünü söyle ki ben de büyüğünü söyleyeyim” demelisin.
|
|
EĞİTİM ÜZERİNE NOTLAR
- 06/05/2019
|
Eğitim bir toplumun en önemli eylemidir. Onun için gündemden hiç düşmemeli.
Yükseköğrenim, çok acilen yüksek lise olmaktan çıkarılmalı.
|
|
Devamı |
İLMİHAL OLMADAN İLİM HALLOLMAZ
- 25/03/2019
|
Bu yazı İlmihal bilgisinin yeterli olduğunu değil, gerekli ve bir toplumun kolektif bilincinin teminatı olduğunu savunmaktadır
|
|
KAPİTALİST RUHLA KAPİTALİZMLE MÜCADELE EDİLİR Mİ?
- 28/02/2019
|
Zira kapitalizmin kapital üzerindeki iddialarına solun da ve hatta İslamcıların taptığı bir tabu olan özgürlük kavramını bir gergef gibi gererek, liberal akışı doğal bir akış, bu akışa her türlü müdahaleyi özgürlüğe müdahale olarak sunan bir mantık
|
|
KAYNAKLARA DÖNÜŞ
- 15/01/2019
|
Geçmişin tecrübesi derken, şüphesiz tarihselci yaklaşımdan farklı şeyler söylemekteyiz. Ancak, bir Müslüman açısından kaynaklar büyük medeniyetimizin hafızasıdır, bu yüzden her kelimesi önemlidir.
|
|
KÖKTENCİLİK, RADİKALİZM ÇIKMAZINDA UZLAŞI KÜLTÜRÜ
- 23/10/2018
|
Bu açıdan en sekülerinden en dindarına kadar İslam toplumu olarak derin bir uzlaşı kültürüne muhtacız. Uzlaşmadan kastımız kesinlikle batı destekli yozlaşmış dini anlayışlar değildir.
|
|
EHL-İ SÜNNET YA DA ZİHNİYET TAHLİLLERİ
- 10/08/2018
|
Ehl-i sünneti nasıl anladığımız önemli. Bu anlamda yirminci asır islam düşüncesine yöne veren iki isim üzerinden anlamaya çalıştık. Ehl-i sünnet bir yaşam biçimi mi yoksa bir teorim. Teorinin prtaiğe yansıması ne kadar mümkün.
|
|
DİL EĞİTİMİ ÜZERİNE
- 28/07/2018
|
Dil eğitimi ile ilgili sorulan ilk soru: “Nasıl öğretelim?” sorusudur. Bu soru en son sorulması gereken sorudur. Çünkü bir toplumda fertler; neyi, niçin, ne kadar öğrenmeleri gerektiğini bilmiyorlarsa nasıl öğretelim sorusu anlamsız olur.
|
|
RESMİ BİLGİ YA DA BİLGİNİN RESMİLEŞMESİ
- 04/07/2018
|
Gücünü, üzerine kurulduğu hikmete ve bilgiye değil, bu bilgi ve hikmetin sonucu olan teknik ve maddi ilerlemeye bağlı zanneden her medeniyet çökmeye mahkûmdur.
|
|
FUTBOL FANATİZMİ VE İNSANİ DUYGULAR
- 24/05/2018
|
Peki koskoca futbol endüstrisinin yerleşmesi için bu insanî duygulardan vazgeçmeli değil miyiz? Bana sorarsanız, insanî duyguların zerresini bile feda etmeye değmez. Varsın futbolumuz fakir olsun.
|
|
DÜNYALIK BİRİKTİRMEK İLE DÜNYAYI İMAR ETMEK ARASINDA MÜSLÜMAN
- 23/04/2018
|
İnsan çoğu zaman yanılır; Allah ona fazlalığı infak etmeyi emreder (afv) , o ise biriktirmeyi tercih eder. İhtiyacından çok fazlasını biriktirmeyi sever.
|
|
DARBELERLE YETİŞMEK VE 28 ŞUBAT
- 02/03/2018
|
Devlet sülükleri taşıyamaz duruma geldikçe refleks vermeye devam edecek, birileri silleyi en ağır şekilde yemenin acısıyla insan hakları diye bağıracak ve fakat insan hakları da, şeriat-ı Muhammedi de bizim ahlakımız kadar bize nasip olacak.
|
|
EVLİLİK YAŞI
- 25/02/2018
|
Daha önce de ifade ettiğim gibi evlenme yaşının veya nikâh yaşının belirlenmesinde çeşitli psikolojik, sosyolojik, biyolojik sebepler vardır. Hukuk ise temel insanî hakları korumaya yönelik bir görev üstlenir.
|
|
CEMAATLER NE YAPMALI?
- 26/01/2018
|
Araba birinci viteste ve hızını 120 ye çıkarmaya çalışıyoruz ama araba bağırıyor, olmuyor, o bağırdıkça, biz acemi soförler arabanın arızalı olduğunu düşünüyoruz.
|
|
KREDİ
- 29/08/2017
|
Halk aşksızsa sokaklar banka dükkânlarıyla doludur
CAHİT ZARİFOĞLU
|
|
Ağaç, Bilinç ve Ekonomi (2)
- 22/08/2017
|
Çam ağacı gerçekten ekonomik mi?
Neden çam ağacı?
Sorularıma cevap arıyorum.
|
|
Ağaç, Bilinç ve Ekonomi (1)
- 31/07/2017
|
Ağaç dikmek önemlidir. Fakat bunun belli bir strateji ve bilinç dahilinde olması çok daha önemlidir. Birey olarak böyle bir bilinç düzeyinde olmamız ilgili kurumları daha stratejik olmaya zorlayacaktır.
|
|
|
|