Hacı İbrahim SAĞIR
ibrahim.sagir@gmail.com
DELİNİN NAMAZI
06/05/2020 Delinin biri namaz için camiye girer, Oturmaz meraklı ve şaşkın etrafı süzer. Ve geri çıkar, dikkatle bakıp her köşeye, Sırtına odun yükleyip girer içeriye. Saf tutar tam namaza başlayan cemaatle, Namazı zorla bitirir sırtında şelekle. Ses çıkar eğilip kalktıkça düşen odundan, Cemaat rahatsız olur tabi bu durumdan. Namaz biter her kafadan ses çıkmaya başlar, Hocaya kadar ulaşır bile tartışmalar. Hoca garibi tanır ve halini bilir ki, Şefkatle yaklaşır delinin yanına, der ki; "Oğlum böyle sırtında odun namaz olur mu? Bir daha namaz kılmaya yüksüz gel olur mu?" Deli sorar mahzun ve manalı bir bakışla, "Âdetiniz böyle değil mi? Beni bağışla." Hoca çok şaşırmıştır "Ne âdeti imiş?" der, Cemaat da toplanmış ve neymiş merak eder. "Hocam namaz kılmak için camiye girdim, Kendime bir yer ararken içeriye baktım, Gördüm ki herkesin sırtında bir şey yüklüdür, Ben de zannettim ki sizde adetler böyledir. Hemen şu odunları yüklendim geldim ben de, Bana değil kızacaksan herkese kız sen de." Hoca şaşırır "Benim sırtımda da mı var?" der, Deli "Evet hepinizin de sırtı yüklü" der. "Deli işte" der gibi cemaatte hafiften, Gülüşmeler de başlamıştır bıyık altından. Tek tek işaret eden deli öne atılır, Saf bir çocuk tavrıyla heyecanla bağırır; "Bak! mavi gözlü bir çocuk bunun sırtındaydı, Bundaysa kocaman bir elma ağacı vardı. Bunda kırık bir kapı, bunda tavuk kızarmış, Bunda bir tencere yemek sofra hazırlanmış. Şunun sırtında yeşil gözlü esmer bir hatun, Bununkinde de yaşlı annesi vardı mahzun." İki elini yana salar başını sallar, Umutsuzca "Boş yok, boş yok hiç!" diye tekrarlar. O böyle söyleyince, herkes dehşet içinde, Bakarlar şaşkınlıkla birbirinin yüzüne. Kimi düşünüyordur doğacak çocuğunu, Kimi bahçesindeki meyve ağaçlarını. Biri kırık kapıyı nasıl onaracağın, Diğeri lokantasında pişecek yemeğin. Birinin sırtındaki de sevdiği kadındır, Diğerinde de bakıma muhtaç annesidir. Hocayı sonsuz bir merak hem endişe sardı, Dedi "Peki söyle bakalım bende ne vardı?" "Zaten en çok da sana şaştım hoca!" der deli, "Sırtındaki kocaman ineğe ne demeli" Meğer ise hocanın bir ineği hastaymış, Öldü mü ölecek mi diye düşünüyormuş. Sanmayın her üstü başı yırtık bir deli'dir, Belki de Hâkk'ın sırrına ermiş bir velî'dir. Hacı İbrahim SAĞIR |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
YOK - 25/05/2020 |
YOK |
GÖR - 07/06/2019 |
Alem bir sır ülkesi Hâk'tan gelen bel'i gör Nedir Hâk'kın ilkesi Yön gösteren eli gör |
DERİM KENDİME - 29/05/2019 |
Nasihatim acizane, Al derim kendi kendime. Namazla şenlenir hane, Kıl derim kendi kendime. |
ELİFCE - 21/12/2018 |
Ey sevdam kara diyen kara kalem, Neden her gün Elif'lerde gezersin? Kendine bir yol çizmişken el alem, Neden her dem Elif Elif çizersin ? |
HASTANE - 01/11/2018 |
Hastane köşelerinde bir ana, Dertleri birbiriyle olmuş sırdaş, Allah'tan şifalar dileriz ona, Koridorlarda dolanır bir gardaş, |
YILBAŞI - 30/12/2017 |
Her gelişinde yeniden yılın başı, Geçen yıla geri bakmak gerektir. Eğlenceye odaklanır yılan başı, Zehrini yaymadan ezmek gerektir. |
ADEMOĞLU - 03/10/2017 |
Adı ademoğlu memleket dünya, Anlatır yalan yanlış dinler dünya, Kendi haline güler, ağlar dünya, Adem niye burda anlamış değil. |
NAMAZ NE GÜZELDİR - 29/09/2017 |
Namazı gizli kılın diyen birine cevabım idi. |
KIL NAMAZINI - 17/05/2017 |
Gençliğin gider, yaşın olur artan, Kolların ancak kendi yükün tartan, Sıkınca taşın suyunu çıkartan, Ellerin tutarken kıl namazını. |
Devamı |