• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Nail ÇAM
nailcam09@hotmail.com
İKİ ASLI, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK
27/04/2020

Günümüzde olup biteni anlamak için bir zihniyet portresinin çizildiği Bakara 205’inci âyete, farklı tefsirlerde nasıl anlam verildiğini ve yorumlandığını nakledip sonda da bunlara farklı ve güncel bir yorum ekleyeceğiz. Tefsîru’l-müyesser, Sa’dî tefsîri, Tantavî tefsîri, Beğavî tefsîri, İbn Kesîr tefsîri, Kurtubî tefsîri, Taberî tefsîri ve İbn Âşûr tefsîri anlamak için faydalandığımız kaynaklardır. 

Bu âyeti anlayıp yorumlamak için epey zaman harcadığımız gibi ulaştığımız tüm bilgileri kaydetmek isteğimizden veya onları es geçmeyi kıyamadığımızdan uzun sayılabilecek bir yazı çıktı ortaya. Faydalanmak isteyenler buyursunlar okumaya; sadece yazması bizden...

إِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِى ٱلْأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ ٱلْحَرْثَ وَٱلنَّسْلَ ۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلْفَسَادَ

Âyete, tespit edebildiğimiz kadarı ile aşağıdaki anlamlar verilmiştir. 

1. O, yönetimi üstlendiğinde fesad çıkarmak, ekini ve nesli harap etmek için yeryüzünde canla başla çalışır. Allah fesadı sevmez.

2. Ey Rasûl! O, Senin yanından çıktığında yeryüzünün fesadı, ekinin ve neslin harap olması için canla başla çalışır... (Tefsîru’l-müyesser)

3. O, yönetimi üstlendiğinde yeryüzünde fesad çıkarmak için canla başla çalışır. Ekin ve nesil harap olur. İbn kesîr fiili,ُويَهْلِك şeklinde (2. Bab); iki ismi de (الحرثُ والنسل) merfu olarak okumuştur. Buna göre mana, yeryüzünde iktidar olduğunda orayı ifsad etmeye çalışır; ekin ve nesil helak olur şeklinde olur.

4. Yanında iken konuşması hoşuna giden o kişi, yanından ayrıldıktan sonra yeryüzünü ifsad eden kötü işler üzerine çalışır; bu sebeple ziraati, ürünleri ve hayvanları telef eder, noksanlaştırır ve bereketini azaltır. (Sa’dî)

5. İnsanlardan bazısı senin yanından ayrılınca insanlar arasında fesad çıkarmaya, elinin altındaki ziraat, meyve ve hayvanları ve de hayatın ve canlıların kıvamını sağlayan şeyleri itlaf etmeye koşar. (Tantavî, el-vasît)

6. Kızdığı zaman yeryüzünde Allah’ın haram kıldığı şeyleri yapar, Allah’a itaatsizliğin yayılması için çabalar, yol keser, kan akıtır. 

Bazı Kelimelerin Mana ve İzahı

TEVELLÂ

‎تَوَلَّى: tevliyedendir. (التَوْلِيَة) geri dönmek ve ayrılıp gitmek anlamındadır. Bazı ulema, تَوَلَّى’nın الوَلايَة’ten türetildiği görüşündedir. Buna göre mana emir, yönetici ve idareci olmak demektir. Dehhâk dedi ki: وإذا تَوَلّى işin sahibi, yönetici, vali demektir. İbn Cüreyc ise وإذا تَوَلّى kızdığında demektir, der.

****

SA’Y

‎سعى: hızlı yürümektir.

‎السعي, kasıt, niyet anlamındadır.  يا أيها الذين آمنوا إذا نودي للصلاة من يوم الجمعة فاسعوا إلى ذكر الله: Ey iman edenler! Cuma için çağrıldığınızda Allahı zikretmeyi amaçlayın, niyet edin. 

Çünkü hissi/hakiki koşmak sünnetle yasaklanmıştır. 

‎إذا أتيتم الصلاة فلا تأتوها وأنتم تسعون ، وأتوها وعليكم السكينة والوقار 

Namaza çağrıldığımızda koşarak gelmeyin; sekînet ve vakarla gelin. (İbn Kesîr)

‎سعى ayaklarıyla yürüdü, yol aldı demektir. Aynı zamanda koşmak ve çalışmak anlamında da kullanılır. (Kurtubî)

‎السعي, ameldir, çalışmaktır. فُلانٌ يَسْعى على أهله  denildiğinde faydası ehline dönen bir işte çalıştığı anlaşılır. (Taberî)

İbn Cüreyc, demiştir ki  تَوَلّى ve سَعى kalbin eylemidir. Çünkü تَوَلّى nefsinde tenezzül etmemek, sapıtmak ve kızmak anlamındadır. سَعَى kendini ve ehlini aklı ve iradesi ile islam dairesine yöneltmektir. İbn Abbas, demiştir ki, bu iki fiil de şahsın eylemidir. تَوَلّى: Ya Muhammed! O, arkasını döndü ve senden uzaklaştı demektir;

***

FESÂD

‎الفساد: Bir şeyin az veya çok itidalden ve istikametten sapmasıdır. 

İbn Cüreyc dedi ki: ليفسد فيها sıla-i rahmi koparmak ve müslümanların kanını akıtmaktır.

Ebu Cafer dedi ki: Allah’a yapılan tüm baş kaldırmalar ( جميع المعاصي) ifsattır. Bu nedenle yol kesme, sıla-i rahmi kesme ve başka şeyler ifsadın umumu içine dahildir. 

Fesad: arzda, malda ve dinde olan her türlü bozgunculuğu kapsar. Salah ehli fesadı sevmez. Veya din, fesadı sevmez. Veya salah ehli ve din fesadı emretmez. (Kurtubî)

****

HARS:

‎الحَرْث: yarık, çatlak demektir. Toprağı yaran alete المِحْراث denir.  الحَرْث: mal kazanmak ve biriktirmektir. Bir hadiste, Ebeden yaşayacakmış gibi mal kazan (ziraat yap) ‎احرث لدنياك كأنك تعيش أبدا denmiştir. الحرث: ekindir; الحراث: ziraatçidir.

ُ‎الحَرْث: ziraat için yeri sürmektir. Sonra sürülmüş yer anlamına kullanılmıştır. En sonunda da sürülmüş yerden meydana gelen ziraat ve ürün anlamına kullanılmıştır. Ayette murad edilen de budur. 

Hars ziraatın, ürünlerin ve neslin neşvu nema bulduğu yerdir, başka birşey değildir. 

****

NESİL

Cevherî der ki: النَّسْل: her dişiden çıkan yavrudur. Neslin asıl anlamı, çıkmak ve düşmektir. إلى ربهم ينسلون ، Rablerinin huzuruna düşerler, ayetinde bu anlam vardır.

Denilmiştir ki الحَرْث, kadınlardır; النَّسْل çocuklardır. 

İbn Cüreyc der ki: Atâ’ya, ويُهلِكَ الحرثَ والنسل ne demektir? diye sordum. Dedi ki, الْحَرْث ziraattir; النَّسْل insanlar ve hayvanların neslidir.

‎ ويُهْلِك الحرثَ والنسل

Dehhâk dedi ki: الحَرث, asıldır; nebâtâttır; النسل, bütün canlılar ve insanlardır. 

‎(ويُهْلك الحرثَ والنسل ) ekinleri yakmak, insanları ve tüm canlıları öldürmektir.

Âyetten Anlaşılanlar

1. Bu âyet der ki: şahıslardan sadır olan sözler, bunları doğrulayan ve tezkiye eden ameller olmadıkça, doğru ve yanlışa; iyilik ve fücûra delil olamaz. Bu nedenle şahitlerin ahvalinin araştırılması, işlerinin incelenmesi gerekir. Kendinin sahte  tavırlarına ve tezkiye etmesine kanılmamalıdır.  (Sa’dî)

2. İmanı bozuk ve mücadelesi batıl olan biri insanlara yönetici olduğu zaman sözlerinin parıltısı ve tatlı dili ile onları cezbeder, tâ ki insanlar etrafına toplanınca aralarında tahribat ve fitne yayar, onların karşılıklı ilişkilerini bozmaya ve onları birbirine nefret ettirmeye çalışır. Onların arasında batılla hükmeder. (Tantavî) 

3. Mücahidden rivayet edilmiştir: وإذا تولى سعى في الأرض ليُفسد فيها ويُهلك الحرث والنسل iktidarı elde edince yeryüzünde düşmanlık ve zulm için çalışır. Bu nedenle de Allah yağmur yağdırmaz; ekinler ve nesiller helak olur. Çünkü Allah fesadı sevmez. Mücahid sonra Rûm 41. âyeti okumuştur: ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُمْ بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Denilmiştir ki, ifsad etmek: fitne çıkarmak ve insanların arasını ayırmaktır; sıla-i rahmi kesmek ve insanların kanını akıtmaktır dedi. 

Bir hadiste şöyle denilir: insanlar bir kötülük gördüğünde onu eliyle (gücüyle) mani olmazsa Allah, katından bir azabı umûmileştirmek üzere oluverir. إن الناس إذا رأوا الظالم ولم يأخذوا على يديه أوشك أن يعمهم الله بعقاب من عنده .

Ekini helak etmek, onu yakmaktır. Toprağı işleyenleri öldürerek üretimin fesada uğrayıp helak olması da olabilir.

Nesli helak etmek, ana babaları öldürmek olabilir. Ana baba ölünce nesil kesilir. 

4) Ayetin manası, ekin ve yerin ziraatine; ağaç dikmeye ve nesil talep etmeye delalet eder. Nesil, canlıların artmasıdır ki bu şekilde insanın kıvamı, devamı tamam olur. 

5. Bir şeyi yapma gücüne sahip olan kişi, bir şeyden razı olmadığında onun fâilini cezalandırır. O, ekin ve nesil müslümanların olmasa bile bunlara zarar verilmesinden razı olmaz. Çünkü yeryüzünün hayratına zarar vermek tüm insanları üzer. 

Fesad: insanların faydasına olan bir şeyi itlâf etmektir. Bu faydalı şey mahda (sadece faydalı) veya râcih (olası fayda) olabilir. Süt ürünlerini itlaf etmek, sırf fayda olan bir şeyin itlafıdır. Yangın korkusu ile odunu itlaf etmek ise râcih bir faydanın (olası bir faydanın) itlafıdır.

Üstünlük (الرجحان) insanlarca kullanımının tercih edilmesidir; faydanın miktarının, zararın miktarına tercihi değildir. Olası menfaatlerin (alkollü içkiler, yılan, akreb gibi) itlafı fesad değildir. 

Allah, bu dünyada insanların salahı için yarattığı şeylerin yok edilmesinden hoşlanmaz. Çünkü hakîm olan Allah, hikmetinin gerektirdiği şeyin yok edilmesini sevmez. 

Düşmanla savaş, olası bir zararın  (الضرر الراجح) yok edilmesidir. Bu nedenle savaşta, zararı itlaf edecek şeyle yetinilir; fazlası yapılmaz. Bu nedenle savaşta yakmak, ağaçları kesmek yasaktır. Bunlar, ancak bunların bırakılması düşmanın gücünü artıracak, savaşı uzatacak ve müslümanların hezimetine sebep olacaksa yakılır ve kesilir. Zaruret miktarınca takdir olunur. ‎، الضرورةُ تقدر بقدرها (İbn Âşur)

‎وَاللَّهُ لا يُحِبُّ الْفَسَادَ

Ebu Cafer dedi ki: Allah günahları, isyanları, yol kesmeyi ve yol güvenliğini yok etmeyi sevmez

***

Çeşitli tefsirlerde ayetin nasıl yorumlandığını görmeye çalıştık. Yeryüzünün ifsadı ile neslin ve ekinin harap edilmesi: yol kesmek, ekini yakmak, çocukların ana babasını öldürmek, kan akıtmak, sıla-i rahmi kesmek şekillerinde yorumlanmıştır. 

Günümüzde dünyada söz sahibi olan büyük devletlerin kitle imha silahları ile nesiller ve yeryüzünde meydana getirdiği tahribat tarihte görülmemiş şekilde emsalsiz bir vaziyet almıştır. Tüm bunlara ilave olarak son söz olarak güncel bir yaklaşımla anlatıyı bitirmeye çalışacağız. 

Günümüz dünyasının yönetiminde söz sahibi olanlar, toprağın tüm ürettiklerinin genleri ile oynadılar ve oynamaktalar; o ürünler ki insanın biyolojisini, fizyolojisini ve psikolojisini doğrudan etkileyip şekillendirendir. Nesli, doğal seyrindeki üremeden çıkarıp neredeyse üretilen bir oyuncak bebeğe dönüştürdüler. Biz sadece ahlakı, eğitimi ile ilgileneduralım, cinsiyet ve vasıflarının seçiminden başlanarak, bebeklik döneminde yapılan aşı vs ile insanı Allah’ın yarattığı formattan çıkarıp bambaşka bir hale dönüştürdüler. 

Evlilik kurumu itibarsızlaştırdılar, homoseksüellik, lezbiyenlik normal ve insan hürriyeti imiş gibi lanse edilerek nesle en büyük darbeyi vurdular.

Sonuçta, topraktan ve insandan üreyen GDO’lu iki ürün ortaya çıktı mı? çıktı.

Şeytan demişti ki: 

وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّه 

Emredeceğim, Allah’ın yarattığını değiştirecekler! Değiştirdiler mi?

‎ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ İnsanın, Allah’ın nehyettiği şeyleri yapmasının sebep olduğu fesad karada ve denizde ortaya çıktı mı?



1327 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK - 10/12/2020
Farz ve nafile namazlarda yazılı bir metinden, cep telefonundan, PC’den vs. okuyuşta bulunmak câiz midir? Sorusuna cevap bulunabilecek bir yazı.
NİÇİN KULLUKTA BULUNMALIYIZ? - 22/07/2020
Allahın cenneti ve cehennemi olmasa veya farz-ı muhal asiler cennete, itaatkârlar cehenneme girecek olsaydı bile, Allah ibadete layık olduğu için ibadet edebilmektir kulluk.
GENÇ KUŞAKLARI KENDİ EMEKLERİMİZLE HELÂK ETMEYELİM - 13/05/2020
Önce iman! Eyleme sevketme düşüncesi ile yaptığımız işler imansızlığa götürmesin gençlerimizi. Yanlış taktik neticede bizi, imansızlık ve inançsızlık için çaba sarfedenlerle aynı ligde top koşturuyor olmak gibi bir duruma sokabilir.
ALLAH’TAN KORKULUR MU? - 04/05/2020
Korkunç, çirkin, zararlı, şerli ve kötü olan şeyden korkulur. Türkçede kullandığımız şekliyle korkuyu bu gibi etkenler doğurur. Havfullah, haşyetullah ve takvallah korkuyla ne kadar ve nasıl ilintilidir?
CUMA MÜSTAKİL BİR NAMAZ MIDIR? - 20/03/2020
Eski ulemamızın bahis mevzuu yaptığı; fakat günümüzde sorgulanmadığı, gündem yapılmadığı ve dillendirilip yazılmadığı için pek bilinmeyen esaslı bir mevzuuyu ele alıp değerlendirmeyi size bıraktık.
İNSANIN İNSANA SECDE ETMESİ - 10/03/2020
Açıklanmaya ve izaha muhtaç olan bir rivayetti. Zira bu rivayet hakkında çok tartışmalar olmuş ve olmaktadır. Rivayetin senedi sahih olsa da metin tenkidi yöntemi ile anlamaya ve yorumlamaya çalıştık.
POZİTİF DÜŞÜNCE (TEFÂÜL) - 23/12/2019
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin! Her çığlığı aleyhte sanmayın! Belki o, müjde verecek; belki de sizi uyandıracak da tehlikeden kurtaracaktır.
YABANCI BİR KADINLA MUSÂFAHA YAPMAK - 02/10/2019
Dört mezhebin, yabancı bir kadınla musafaha yapmanın hükmü hususunda söylediklerini ve hükümlerine dayanak aldıkları akli ve nakli gerekçeleri ifade etmeye çalıştım.
ĞIYÂBÎ CENAZE NAMAZI - 27/06/2019
Aktüel olan ve Muhammed Mursî ile yakın bir zamanda gündeme gelen ‘ğıyâbî cenâze namazı’ ile ilgili görüşleri bir araya getirip ilgililerin istifâdesine sunmaya çalıştım.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam893
Toplam Ziyaret5019908
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI