Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
AMMAR
08/01/2020 "Hadi Ammar, hadi Ammar, durma Ammâr bin Yasir Mekkeye sonradan gelmiş, yoksul bir ailenin çocuğudur. Annesi Sümeyye, cariyedir. Babası Yasir ise Kureyş'e mensup değildir. Bu da demek oluyor ki onun bu şehirde dikili bir ağacı olmadığı gibi yaslanacağı bir gücü de yoktu. Yani ne malı, ne mülkü, ne de sosyal çevresi vardı. Servet tutkusuna kapılmış ve çokluk yarışına müptela olmuş bir toplumda yaşamak onun en büyük talihsizliği idi. Mekke'de olup da atalar dinine aykırı düşecek bir hal içine girmek öyle kolay bir şey değildi. Ammar için de elbette kolay olmayacaktı. Fakat o, kendisine ağır bedeller ödetecek bir tercihin eşiğinde gelgitler yaşıyordu. Kuranın çekim alanına girmesiyle beliren ve tüm benliğini sarıp sarmalayan hissiyatın eteklerine tutunuyordu. Putperest bir toplumda yaşamasına rağmen Ammar, hayatının hiçbir döneminde putlara ilgi duymamış, onlara iltifat etmemişti. Bir şekilde Hz. Peygamberin rahmet rüzgârı onu da katmıştı önüne. Mekke semalarını parıldatan, yorgun gönüllere şifa saçan vahiyden çok etkilenmiş ve o ilahi sesin peşine düşmekten kendini alamamıştı. Peygamberle tanışma arzusu onu ziyadesiyle heyecanlandırmıştı. Tabi o vakitler Peygamberle tanış olmanın ağır bedeli vardı. Tek dünyalı müşriklerin etrafa terör saçtığı günlerin yaşanmasına ne kalmıştı ki şunun şurasında. Zulüm ve işkencenin ayak seslerini işitiyordu Ammar. Hatta meselenin kendisi ile sınırlı kalmayıp, ailesini de kapsayacak çapta olduğu aşikârdı. Ammar'ın endişesi davranışlarını da etkiliyordu. Hz. peygambere olan ilgisini açık etmemesi de işte bundandı. Hz. peygamberin Erkam'ın evinde olduğunu öğrenmişti. Birçok sahabenin yetiştiği bu ev, Kâbe'ye yakın bir konumdaydı ve genç bir sahabeye aitti. Ama evin ötesinde bir işleve sahipti. Dalını budağını yontup muhteşem bir esere dönüştüren atölye gibiydi adeta. Burası insan atölyesiydi dense yeriydi. Öyle ki buraya köle olarak giren özgürlük fedaisi olarak çıkıyordu. Eşkıya olarak giren evliya olarak çıkıyordu. Şirkin bütün unsurlarıyla giren, muvahhit olarak çıkıyordu. Ammar'da bu dönüşümden nasibine düşeni almıştı. Cariyenin çocuğu olarak girdiği Erkam'ın evinden güçlü bir şahsiyet olarak çıkmıştı. Akşamın karanlığı ile oradan ayrılan Ammar, gece gizlice kendi evine gitmişti. Sayısı kırkı henüz bulmayan yepyeni bir topluluğun ferdi olmuştu. İman ailesinin değerli bir üyesi olan Ammar, bundan sonra çok şey yaşayacaktı. Çünkü Ammar güçsüzdü. Çünkü Ammar bir cariye çocuğuydu. Çünkü Ammar artık Müslüman'dı.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024 |
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri |
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023 |
Ortalık Koçtan Geçilmiyor |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023 |
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR |
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023 |
Kulluk Özgürlük Meselesidir |
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023 |
53. Yıla Girerken |
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022 |
Tüketim İstasyonu Yılbaşı |
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022 |
Yakınlaşma Anaforu |
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022 |
Dede-Torun |
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022 |
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim |
Devamı |