Her nimet Allaha aittir. Allah yeryüzüne yaydığı nimetleri insanın emrine vermiştir. Ne var ki kazanırken harcarken belli kurallara uyulması istenmiştir. Koyulan kurallar insanın hem bu dünya hem de ahret huzurunu amaçlar. Huzuru bozacak tüm kazanç yolları yasaklanmıştır. Bunlardan biri de faizdir. Faiz emek sarf etmeden haksız yoldan para kazanmaktır. Bakara suresinde konu şöyle anlatılır.

"İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını kazanmak için verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtını veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır." "Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz." "Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık."

"Faiz yiyenler ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi kalkarlar. Bu onların: "Alım satım da ancak faiz gibidir." demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alış verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de faize bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir. Kim faize geri dönerse artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır. Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır. Allah, günahkâr kâfirlerin hiç birini sevmez."

"Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve eğer inanmışsanız faizden arta kalanı bırakın. Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulü'ne karşı savaş açtığınızı bilin. (Allah ve resulü ile savaşıp da iflah olan görülmemiştir.) Eğer tövbe ederseniz artık sermayeleriniz sizindir. Böylece ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz."

Özellikle Bakara suresindeki Kur'an ayetleri, faizin haram kılınışı ile ilgili bir bütünlük arz etmektedir. Bazı ayetlerde, zor durumda olanların borçlarının bağışlanması, onlara sadaka verilmesi ile ilgili teşvik edici ifadeler bulunmaktadır. Faiz ile ilgili ayetlerden hemen önce önemle infak üzerinde durulması, bu ayetlerle, Allah'ın faizi yok ettiği, sadaka verenlerin mallarını ise arttırıp çoğalttığı noktasında bir bağlantı kurulabilir.

Yani sadaka ve faiz arasında zıt yönde bir ilişkinin varlığından söz edilmektedir. Çünkü sadaka, Allah'ın emri sebebiyle malın azalmasından; faiz ise Allah'ın onu yasaklamış olmasına rağmen malın artmasından ibarettir. Bu sebeple "Allah faizi yok eder, sadakayı ise artırır" buyurmuştur.

Bakara suresindeki faizle ilgili ayetlerden hemen önce, yardımlaşma ve dayanışmadan bahsedilmesi dikkat çekicidir. Faizi yasaklayan ayetlerin içeriğinde, korkutmanın yanında, hayra ve iyiliğe teşvik ifadelerinin bulunması da bu manayı güçlendirmektedir. Bir adam sıkıntıya düştüğü ve kendisini bu sıkıntıdan kurtaracak bir şeye muhtaç olduğu zaman, gidip durumu iyi olan birisinden gönül rahatlığıyla o şeyi, fazladan bir miktar vermeden alabilmelidir. Bir adam bir şekilde borçlandıktan sonra, eğer durumu da iyi değilse, alacaklı ona, "Eğer borçlu darlık içindeyse ona para buluncaya kadar mühlet verin." Ayetinde işaret edildiği gibi biraz daha zaman tanımalıdır. Borçlu, borcuna karşılık fazladan ödeme altına girmemelidir.