• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
BİZE KUDÜS YETER
10/12/2017

Kabul etmek gerekir ki ülkemizde baş gösteren dini yapılanmalar, kapsayıcı olmaktan daha çok, dışlayıcıdır. Şahıs odaklı bu yapılanma, sadece sorunlu değil aynı zamanda sorun da üreten bir yapılanmadır. Parçalanmışlık görüntüsü, çarpıcı boyutlara ulaşmıştır. Bir parçasına sarılıp hakikati kendi umdesinde görme hastalığı, kolera gibi yayılmaktadır. Yaslandıkları kaynağın sahihliği, hakikat değeri ve azizliği üzerinden kendilerine değer biçme yoluna gidiliyor.

Ehlisünnet kavramı ile kendini ifade eden biri, bu kavramın meşruluğu ile kendi meşruluğunu eşitliyor. Kur'an merkezli yapı içinde olan biri de Kur'an'ın hakikat değeri ile kendi değerini eşitliyor.

Hatalı olma ihtimalini ne kendine, ne hocasına, ne de grubuna yakın bile etmiyor. Kendini garantide görmek, İslam düşüncesinin neresinde var, hiç düşünmüyor. Peygamberin rahle-i tedrisinden geçen sahabenin, sonum nasıl olacak kaygısıyla hop oturup hop kalktığı kıssalar, sadece grup motivasyon enstrümanı olarak görülüyor.
Biri, bulunduğu konuma yöneltilen itirazları Ehlisünnet pusatıyla bertaraf etmeye çalışırken diğeri, Kur'an atomu ile imha etme yolunu seçiyor.

Bu kısır dövüş sürerken, Müslüman sorumluluğu ile bir olup aşılması gereken yığınla mesele yaşanıyor. Kavgadan başını kaldırıp çözüm üretmek yerine, kavgayı ateşleyecek basiretsiz çıkışlar aralıksız devam ediyor. Bütünüyle mazlumları ilgilendiren sorunlar karşısında tavır alma, sosyal ve siyasal sorumluluk üstlenme becerisi bir tarafa, yeni sorunlara kapı aralanıyor. Tefrika doğuracak sorunlara, tamamıyla dini faaliyetler kaynaklık etmektedir. Oysa dini alandaki faaliyetler basiret ve feraset kazandıracaktı. Takvayı geliştirip, dostluğu artıracaktı, kardeşliği pekiştirip ümmet şuuru kazandıracaktı. Hani nerede?

Tarihte yaşanan büyük kırılmalar, sonrasında büyük toparlanmalara sebep olmuştur. Bugün yerelde ve genelde yaşadığımız bunca kırılmalar bizi bir edemiyorsa oturup yapılanmamızı, yürüyüşümüzü sorgulamamız icap eder. Musibet karşısında bile tüm farklılıkları bir tarafa bırakıp İslam ortak paydasında buluşamıyorsak bu, hakikaten can yakıcı bir sorun olarak görülmelidir.

Her sözün başında Kur'an diyen kesim, Kur'an'ı sadece mealinden okuyup muarızlarıyla cedel yapmak olarak gördüğü sürece o kesimin marjinalitesi artacaktır. Fakat o, bu durumu imanının arttığına yoracaktır. Mesela Kudüs'ün konumunu, öylesine teolojik tartışmaların konusu yapar ki dinleyince apışıp kalırsınız. Sanki yaşanlar sanalmış gibi her şeyi yeniden tespit etme denemeleri tam bir komedi. Efendim miraç oldu mu, olmadı mı? Bedenen mi oldu, rüyada mı oldu? Mabed orası mı, burası mı? İlk kıble Kudüs'te mi, Cirane'de mi? Bu gibi meselelere boğulmak... Yahu bu nedir? Bu mudur Kur'an talebesi olmak?

Başta Filistin olmak üzere birçok noktada, yıllardır devam eden zulümlere tavukkarası kesilmek midir, Ehlisünnet olmak. Oysa ezilen insanlar bizim, yırtılan iffetler bizim, akıtılan kanlar bizim, istilaya uğrayan topraklar bizimdir. Kudüs, inancımızın bize emanetidir. Emanet, bizim sorumluluğumuzdadır. İlk Müslümanlara kıble olarak istikamet birliği sağlayan Kudüs, bize de bizlik duygusunu yeniden tattırabilir. Kudüs bizi toparlayıp dağılmışlığımızı sonlandırabilir.

Ve bizi, Allah biz yapmıştır. Biz olmanın tek bir şartı vardır. O da imandır. "Müminler ancak kardeştirler." Müslüman olmakla yetinmek, Müslümanlığımızın gereğidir. Bu kıvamı tutturabilmek için Allah, bizi bize bırakmamış, günde beş kere huzuruna alarak bilinç kaymalarını önlemek istemiştir.

Günlük kılınan kırk rekâtın kırkında da Fatiha suresini okuma zorunluluğu işte bundandır. Her seferinde bizlik bilincimiz yeniden güncellenmektedir. Öyle ki tek başımıza okurken bile, biz kalıbıyla okuruz. Bu güncellemenin günlük ve sık aralıklarla olması, insanın bu alanda kolay savrulup hata edeceğini gösterir. Biz olma duygumuzun inşa edildiği Fatiha Suresi, rehberimiz olsun.



2661 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MÜSLÜMANLARIN TEMSİL SORUNU VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ - 13/11/2024
Müslümanların Temsil Sorunu ve Gelecek Perspektifleri
ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023
Ortalık Koçtan Geçilmiyor
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023
Kulluk Özgürlük Meselesidir
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023
53. Yıla Girerken
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022
Tüketim İstasyonu Yılbaşı
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022
Yakınlaşma Anaforu
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022
Dede-Torun
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam547
Toplam Ziyaret5040292
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI