Ramazan ayı öncelikle günlük hayatımızı tanzim etti. Ramazandan önce sahurun, iftarın vaktinden habersiz istediğimiz zaman yiyip içerken, ramazan ayında bu belli bir programa bağlandı.
Yemeklerimiz artık belli bir saatte yenilmeye başlandı.
Böylelikle Ramazan ayında aile fertlerinin beraber olduğu tek yer sahur ve iftar sofraları oldu.
Oruç bize irademizin aslında ne kadar sağlam olduğunu gösterdi.
Hazır kurulmuş iftar sofrasında ezanı bekledik. Ayrıca pek çok kişi sigara ve içki olmadan da yaşayabileceğinin farkına vardı.
Diğer zamanlarda aksattığımız başta namaz ve Kur’an okuma gibi ibadetlerimizi belli bir düzen içerisinde yapmayı öğrendik.
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Ölüm sana gelinceye kadar rabbine ibadet et![1]
******
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ
O (müminler ki); namazlarına devam ederler![2]
Rasulullah buyurdular ki:
وَأَنَّ أَحَبَّ الأَعْمَالِ إِلَى اللَّهِ أَدْوَمُهَا وَإِنْ قَلَّ
Amellerin Allah’a en sevimlisi az olsa bile devamlı olanlarıdır.[3]
Rasulullah buyurdular ki:
إِنَّ فِي الْجَنَّةِ بَابًا يُقَالُ لَهُ الرَّيَّانُ، يَدْخُلُ مِنْهُ الصَّائِمُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، لَا يَدْخُلُ مِنْهُ أَحَدٌ غَيْرُهُمْ، يُقَالُ: أَيْنَ الصَّائِمُونَ؟ فَيَقُومُونَ لاَ يَدْخُلُ مِنْهُ أَحَدٌ غَيْرُهُمْ، فَإِذَا دَخَلُوا أُغْلِقَ فَلَمْ يَدْخُلْ مِنْهُ أَحَدٌ
"Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Kıyamet gününde oradan sadece oruçlular girer. “Oruçlular nerede?” diye sorulur. Onlar da kalkarlar. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez.”[4]
Rasulullah buyurdu ki:
كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ يُضَاعَفُ، اَلْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا إِلَى سَبْعِمِائَةِ ضِعْفٍ.
"Ademoğlunun her ameli katlanır. Ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar.
قَالَ اللَّهُ تَعَالَى: إِلَّا الصَّوْمَ فَإِنَّهُ لِى وَأَنَا أَجْزِى بِهِ يَدَعُ شَهْوَتَهُ وَطَعَامَهُ مِنْ أَجْلِي
Allah Teâla şöyle buyurmuştur: "Oruç bunun dışındadır. Çünkü o sırf benim içindir, onu ben mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti.
لِلصَّائمِ فَرْحَتَانِ، فَرْحَةٌ عِنْدَ فِطْرِهِ، وَفَرْحَةٌ عِنْدَ لِقَاءِ رَبِّهِ، وَلَخُلُوفَ فَمِ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ.
"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.”[5]
Kur’an ayı olan Ramazan’da Kur’an’ı daha iyi okumaya, anlamaya ve hayatımızda uygulamaya çalıştık.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.[6]
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُوا عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ
…İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın…[7]
******
Rasulullah’a soruldu:
وَأىُّ الصَّدقةِ أفْضَلُ؟
Hangi sadaka faziletlidir?
قَالَ فِى رَمَضانَ.
“Ramazanda verilen sadakadır” diye cevap verdi.[8]
"Rasulullah buyurdular ki:
مَنْ فَطَّرَ صَائِمًا كَانَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِهِ، غَيْرَ أَنَّهُ لَا يَنْقُصُ مِنْ أَجْرِ الصَّائِمِ شَيْئًا
“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksiltme olmaz.”[9]
Ramazan ayında bazı insanların kendilerinin oruç tutmadıkları halde oruç tutanlara saygı gösterdiklerini gördük.
Yazılı ve görsel medya dini konulara daha fazla yer vermeye başladı.
Ramazan vesilesiyle bazı eksik bilgilerimizi tamamladık.
Rasulullah buyurdular ki:
مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزُّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ فَلَيْسَ لِلَّهِ حَاجَةٌ فِي أَنْ يَدَعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ
"Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.”[10]
Rasulullah buyurdu ki:
رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ صِيَامِهِ إِلَّا الْجُوعُ، وَرُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ قِيَامِهِ إِلَّا السَّهَرُ
"Oruç tutan öyle insanlar vardır ki, oruçlarından geriye sadece açlık ve susuzluk kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, namazlarından geriye uykusuzluk kalır."[11]
“Tok açın halinden anlamaz!” atasözünde vurgulandığı üzere açların halinden anlamak ancak aç kalmakla olur. Bizler de ramazanda bu açlığı yaşayıp muhtaç durumdaki insanların çektiği sıkıntıları bir nebze olsun yaşayarak öğrendik.
Emniyet birimlerince Ramazan ayında suç işleme oranlarının düştüğü, kavga, cinayet ve hırsızlık gibi suçlarda büyük oranda azalma olduğunu öğrenince her ayımızın Ramazan gibi olmasını istedik.