RASULULLAH’TAN ÖĞÜTLER-1
İbni Abbas anlatıyor: "Ben Rasulullah'ın bineğinde arkasında idim. Bana şu nasihatte bulundu:
يَا غُلامُ، أَلَا أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ يَنْفَعُكَ اللهُ بِهِنَّ؟
Ey evladım! Sana Allah’ın kendileriyle fayda vereceği şeyler öğreteyim mi?
فَقُلْتُ: بَلَى.
Ben de «Evet! Öğret» dedim.
فَقَالَ: اِحْفَظِ اللهَ يَحْفَظْكَ،
Yavrum! Allah'a karşı (emirlerine uyarak edebini) koru ki, Allah da seni (dünya ve ahirette) korusun!
اِحْفَظِ اللهَ تَجِدْهُ أَمَامَكَ،
Allah'ı(n üzerindeki hukukunu) koru ki O'nu önünde (dünya ve ahiretin fenalıklarına karşı hami) bulasın.
تَعَرَّفْ إِلَيْهِ فِي الرَّخَاءِ، يَعْرِفْكَ فِي الشِّدَّةِ،
Bollukta Allah'ı tanı ki, darlıkta da O, seni tanısın.
وَإِذَا سَأَلْتَ، فَاسْأَلِ اللهَ، وَإِذَا اسْتَعَنْتَ، فَاسْتَعِنْ بِاللهِ،
(Dünya ve ahiretle ilgili) bir şey isteyince Allah'tan iste. Yardım talep edeceksen Allah'tan yardım dile.
قَدْ جَفَّ الْقَلَمُ بِمَا هُوَ كَائِنٌ،
Olacak şeyler konusunda kalemlerin mürekkebi kurudu. (Artık kader değişmez)
فَلَوْ أَنَّ الْخَلْقَ كُلَّهُمْ جَمِيعًا أَرَادُوا أَنْ يَنْفَعُوكَ بِشَيْءٍ لَمْ يَكْتُبْهُ اللهُ عَلَيْكَ، لَمْ يَقْدِرُوا عَلَيْهِ،
Zira kullar, Allah'ın yazmadığı bir hususta sana faydalı olmak için bir araya gelseler, bu faydayı yapmaya muktedir olamazlar.
وَإِنْ أَرَادُوا أَنْ يَضُرُّوكَ بِشَيْءٍ لَمْ يَكْتُبْهُ اللهُ عَلَيْكَ، لَمْ يَقْدِرُوا عَلَيْهِ،
Allah'ın yazmadığı bir zararı sana vermek için bir araya gelseler, buna da muktedir olamazlar.
وَاعْلَمْ أنَّ فِي الصَّبْرِ عَلَى مَا تَكْرَهُ خَيْرًا كَثِيرًا، وَأَنَّ النَّصْرَ مَعَ الصَّبْرِ، وَأَنَّ الْفَرَجَ مَعَ الْكَرْبِ، وَأَنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا
Bil ki; hoşuna gitmeyen şeye sabretmende çok hayır vardır. Nusret (i ilahî) sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.[1]