GENÇLİĞİ TEHDİT EDEN UNSURLAR
Özenti
Her yönüyle kendi din ve hayat anlayışından uzaklaşarak, özenti ve aşağılık psikolojisiyle Hıristiyan batıyı taklit etmek gençler arasında önemli yanlıştır. Onların, futbolcu, sanatçı, artisti, şarkıcılarına vs. özenilerek onların hayat tarzı ve anlayışı taklit edilmektedir.
Kendi değerlerimize bağlı kalarak da teknoloji, sanat, edebiyat, siyaset, sanayi vs. her alanda dünyaya öncü olabiliriz. Moda adı altında da yapılanlar da batılılaşma hastalığıdır.
Bu konuda şairimiz M. Akif Ersoy’un şu mısraları ne güzeldir.
Göreceksin ki bu millete fazilet en uzun,
En derin köklere yaslanmada; hem sonra onun,
Bir mübarek suyu var hiç kurumaz: ‘’Din-i Mübin’’
Hadisat etmesin oğlum, seni asla bedbin…
İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden,
Ağacın kökleri madem ki derindir cidden.
Bu cihetten, hani hiç yılmasın, oğlum gözünüz,
Sade Garb’ın yalnız ilmine dönsün yüzünüz.
çocuklarla beraber, gece gündüz didinin;
Giden üç yüz senelik ilmi sık elden edinin.
Fen diyarında sızan namütenahi pınarı,
Hem için, hem getirin yurda o nafi suları.
Aynı menbaları ihya için artık burada,
Kafanız işlesin, oğlum, kanal olsun arada.
M. Akif ERSOY, Safahat, İst. 1975, s.442, 443
Din ve Ahlak Eğitiminin Yetersizliği
Din ve ahlak; toplumu bir arada ve birbirine güvenle bağlayan hem bu dünyada hem de Ahirette mutlu ve huzurlu bir hayat sunan insanın kimliğini oluşturan en önemli değerdir. İslam barışa ve adalete büyük önem vererek, her türlü haksızlığa ve zulme karşı çıkar. Bu nedenle topluma ve insanlığa faydalı insanların yetiştirilmesi için gençlerin din ve ahlak eğitimine büyük önem verilmesi gerekir.
Zararlı Alışkanlıklar
İnsanlar zararlı yada faydalı alışkanlıkları genç yaşta edinir. Bu alışkanlıklar hayatını olumlu yada olumsuz etkiler. Bu nedenle onlara faydalı alışkanlıklar kazandırılmalı; onları, zararlı alışkanlıklardan korumalı ve bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Gençleri olumsuz etkileyen zararlı alışkanlıkları şu başlıklar altında toplayabiliriz:
a. İçki – Kumar
İçki ve kumar, kişinin hem kendisine hem de çevresine en büyük zararı dokunan Yüce Allah’ın ifadesiyle “şeytan işi birer pisliktir”.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Maide, 5/90-91: Ey mü’minler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durunuz ki, kurtuluşa eresiniz.
إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ
Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?
İslam, içki ve kumarın her çeşidini yasaklamıştır. Bugün gençler arasında bu haramların gittikçe yaygınlaşmakta olduğu gözlenmektedir. İçkinin bağımlılık kazandırmasıyla her çeşit suçları körüklemektedir.
Şiddete varan vakalar sebebiyle daha hayatının baharında iken gençler hapishane ile tanışabilmektedir. Bu mahkumiyet o kişiyi sabıkalı ve de ömür boyu töhmet altında bırakmaktadır.
Genç yaşta alışılan içki sebebiyle ülkemizde trafik kazaları ve aile geçimsizlikleri kat kat artmıştır.
Yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye'de alkol kullananların sayısında önemli bir artış olduğu ve uyuşturucu kullananların % 73'ünü de 20 yaşın altındaki gençlerin oluşturduğu bildirilmektedir.
Yine bu araştırmaya göre trafik kazalarının % 60'ı, cinayetlerin % 85'i, tecavüz olaylarının % 50’si, boşanma olaylarının % 80'i alkol kullanımından kaynaklanmaktadır.
Benzer şekilde kumar da gençleri her türlü zarara götürmektedir. Günümüzde gençler arasında iddaa, okey, toto vb. adlarla oyunlar oynanmaktadır. Gençleri bu kumarın her çeşidinden uzak tutmanın yolları araştırılmalı ve engelleyici çözümler sunulmalıdır.
b. Uyuşturucu - Sigara
Gençlerin sağlığını bozucu en temel düşmanlardan ikisidir. Günümüzde uyuşturucu liselere kadar inmiş ve her geçen yıl yaygınlaştığı uzmanlarca ifade edilmektedir.
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hayvani bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir.
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus, iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. Uyuşturucunun her çeşidinden uzaklaştırılmalıdır; uçucu maddeler, esrar, eroin, kokain, vs.
İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürüdür. Cemiyetleri çöküntüye götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir.
Şeytan, Nefis, Heva ve Hevese Uyma
Hayatımızı şekillendirecek ve yönlendirecek emir ve yasakları, Rabbimiz bizlere bildirmiştir. Peygamber efendimiz (s.a.v) de bunları hayatında tatbik ederek hem örnek olmuş hem de açıklamıştır. Gençlerimizi kendi heva ve arzularına göre değil peygamberimizin ahlak ve sünnetiyle yetiştirmeliyiz. Onu model şahsiyet almaları sağlanmalıdır.
أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا
Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?[1]
Zararlı Görsel ve Yazılı Medya
Gençleri şiddete, mafyaya, fuhşa, ahlaksızlığa, inançsızlığa kişiliksizliğe içkiye yönlendiren medya da en büyük tehlikelerden biridir. Her türlü ahlaksızlığı normal gibi yayınlayan medya gençleri günaha ve sapkınlığa itmektedir.
Gençlerimiz zararlı yayınlardan uzak tutulmalı, faydalı yayınlara yada çeşitli sportif etkinliklere katılmaları sağlanmalıdır.
Özellikle televizyon gençler için birçok zararlar içermektedir. Günümüzde interneti de hesaba katarsak, doğru kullanılmadığı takdirde tehlikesi önemli boyutlara ulaşmaktadır.
Mutlaka gençlerimizi internet ve televizyon karşısında başıboş bırakmamalıyız.
Kitap Okuma Alışkanlığının Yetersizliği
Kitap okumanın ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak ve anlatmak ancak okuyan insanların anlayabileceği bir şeydir.
“ Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır” (James Howell)
Kitaplar sayesinde bilgiler tecrübeler sonraki nesillere aktarılır. Dünyadaki bilgilere ulaşmanın en kolay yolu okumaktır. Okuma oranı ne kadar artarsa toplumumuzda kültür ve medeniyet o oranda gelişir. Bunun için gençlerimize ne yapıp edip okuma alışkanlığı kazandırmamız gerekmektedir. Çünkü gençler geleceğimizin teminatıdır.
Zaten Rabbimiz şöyle buyurmuyor mu?
اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ
Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Alak, 96/1)
Aile İçi Problemler
Ailesinde sorun olan gençler, problemli gençler olarak ortaya çıkmaktadır. Zaten genç kendi sorunlarıyla boğuşurken bir de aile içindeki kavga, şiddet ve geçimsizlik onu problemler yumağı haline getirmektedir. Sorunlarını anne- babasına açamayan genç, çözümü ve mutluluğu başkalarında aramaktadır.
Yapılan bir araştırmaya göre;
Ergenler dert ve sorunlarını en çok kız veya erkek arkadaşları ile paylaşmaktadır. Ergenlerin % 25'i sorunlarını en çok erkek arkadaşlarıyla % 23'ü kız arkadaşları ile paylaştığını belirtmiştir. Anneler ile paylaşma oranı % 23, babalar ile % 3, kız kardeşler ile % 10, erkek kardeşler ile % 3'tür. Hiç kimse ile paylaşmayanların oranı % 8'dir. Öğretmenlerle paylaştığını söyleyenlerin oranı % 0.4, rehber öğretmen/psikolojik danışmanlarla paylaşanların oranı ise %0 0.1'dir.
Ergenler annelerinin ve babalarının öncelikli olarak hoşgörülü / anlayışlı, sabırlı ve arkadaş gibi davranan bir kişi olmasını istemektedir. Yarıdan çoğu (% 55) annenin dışarıda çalışıyor olmasının gençlerin ergenlik döneminde daha çok sorunla karşılaşmalarına neden olduğunu düşünürken 26'sı bu inançta değildir. % 20' sı ise bu konuda görüş bildirmemiştir.
Peygamber efendimiz büyüklerine saygılı gençler hakkında şöyle buyurmuştur:
مَا أَكْرَمَ شَابٌّ شَيْخًا لِسِنِّهِ إِلَّا قَيَّضَ اللَّهُ لَهُ مَنْ يُكْرِمُهُ عِنْدَ سِنِّهِ
“Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lütfeder.”[2]
Gençlerimize Mus'ab b. Umeyr'i de hatırlatmamız gerekir. O zengin genç sahabi iman ettikten sonra bütün malını Allah yolunda harcadığı için ölümünden sonra kefen parası bile kalmamıştır. İşte örnek bir genç…
Yüce Peygamberimiz (s.a.s.) en hayırlı gençlerle ilgili bir hadislerinde şöyle buyurur:
"Gençlerinizin en hayırlısı ihtiyarlarınıza benzeyendir. İhtiyarlarınızın en şerlisi, gençlerinize benzeyendir."[3]
bir Allah dostu, bu hadîsi izah ederken, şunları söyler:
"En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır.
Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve he-vesatta gençlere benzemek ister, çocukcasına, hevesât-ı nefsaniyeye tâbi olur."
Peygamberimiz “Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Çünkü onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar bana muhalefet etti” buyurdular. Sonra Peygamberimiz (asm)
أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلاَ يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ
“İman edenlerin kalplerinin Allah’ın zikri ile haşyet içinde kalması ve Allah’tan korkarak Allah’a yönelmesi zamanı gelmedi mi? Kendilerine önceden kitap verilenler gibi uzun zamanın geçmesi ve yaşlarının ilerlemiş olması onların kalplerini katılaştırmasın. Çoğu fasıklar gibi hakka ve hakikate karşı kalpleriniz katılaşmasın”[4]