MİSAFİRPERVERLİK VE UNUTULMAYA YÜZTUTMUŞ DEĞERLER[1]
I. Konunun Plânı
A- Misafirlik Kavramı
1)Tanımadığımız Kişilerin Misafirliği
2) Akraba Ve Tanıdık Olanların Misafirliği
B- Misafire İkramın Gerekliliği Ve Misafirperverliğin Genel İyilikler İçinde Yer Alması
C- Kur’an-ı Kerim’de Misafirlikten Ve İkramdan Bahseden Ayetler
D- Hadis-i Şeriflerde Misafirliğe Verilen Önem
E- Misafirliğin Samimiyeti Pekiştireceği Hususu
F- Misafirlikteki Süre Ve Usül
a) Misafirin Usandırıcı Olmaması
b) Misafirin Hane Sahibinin Evinde Uyacağı Kurallar
G- Toplumun Misafirliğe Verdiği Önem
H- Toplumda Unutulmaya Yüz Tutmuş Bazı Değerler
a) Akraba Ve Yakınları Ziyaret
b) Yardımlaşma Ruhu Ve İnsan Sevgisi
c) Büyüklerle Küçükler Arasındaki Sevgi- Saygı Münasebeti
I- Geçmişle Günümüzdeki Misafirlik Anlayışının Mukayesesi
J- Sahip Olunan Değerlerin Korunması Ve Devam Ettirilmesi
II. Konunun Açılımı Ve İşlenişi
Konuya Misafirlik Kavramının açıklanmasıyla başlanır. Allah’ın rızasını kazanmağa götüren iyi davranışlardan kısaca bahsedilerek misafirliğin dindeki önemi vurgulanır. Kur’an’da misafirlikten bahseden ayetler ve Hz. Peygamberin bu konudaki açıklamaları aktarılır. Misafirliğin, toplum kaynaşmasına olan etkisinden, insanların birbirlerine olan sevgisini artıracağından, geçmişte bu uygulamalardan oluşan verimli sonuçlardan bahsedilir. Misafirlik, yardımlaşma, büyük-küçük arasındaki sevgi ve saygıdan söz edilerek hem dini hem de kültürel olan bu davranışların önemi anlatılıp kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizin yeniden kazanılması ve pekiştirilmesinin önemine değinilir.
III. Konunun Özet Sunumu
İnsanların toplu halde yaşama mecburiyetinde olmaları zaman zaman bir araya gelmelerini, hayatı paylaşmalarını zaruri kılmaktadır. Bir araya gelme halinde ise ziyaret edene ziyaret edilen tarafından ikram edilmesine dinimiz büyük önem vermiş, hatta bunun bir hak olduğunu da Hz. Peygamber hadislerinde vurgulamıştır. Misafirlik, insanların kaynaşmasına sebep olan en güzel iletişim sebebidir. Misafirlik sayesinde insanlar birbirlerini daha iyi tanımakta, sevgi ve saygı ortamı oluşmakta, insanın yalnız kendisiyle değil, tüm insanlarla barış içinde olması gibi özel duygular yaşanmaktadır. Bu sayede mala karşı olan zafiyet giderilmekte, belki de çok ihtiyaçlı bir kişinin bu vesileyle önemli bir ihtiyacı karşılanmakta, insana olan sevgi kuvvet kazanmaktadır.
Bu ve benzeri sebeplerden dolayıdır ki toplumsal hayatı ve kişinin manevi gelişimini birebir ilgilendiren misafirliğe her zaman gereken önem verilmelidir.
IV. Konu işlenirken Başvurulabilecek Bazı Ayetler
هَلْ اَتيكَ حَديثُ ضَيْفِ اِبْرهيمَ الْمُكْرَمينَ اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ سَلَامٌ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ فَرَاغَ اِلى اَهْلِه فَجَاءَ بِعِجْلٍ سَمينٍ فَقَرَّبَهُ اِلَيْهِمْ قَالَ اَلَا تَاْكُلُونَ ُ
Konu İle İlgili Faydalanılabilecek Diğer Ayetler İse Şunlardır:
Zariyat, 51/24-27; Nisa, 4/36; Al-i İmran, 3/134; Bakara,2/177; Maide, 5/2; Nahl, 16/90
V. Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler
عن أبي كريمة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قال رَسُولُ اللّه: لَيْلَةُ الضَّيْفِ حَقٌّ عَلى مُسْلِمٍ. فَمَنْ أصْبَحَ بِفِنَائِهِ فَهُوَ عَلَيْهِ دَيْنٌ إنْ شَاءَ اقْتَضَى وَإنْ شَاءَ تَرَكَ
Ebû Kerîme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bir gece misafir olmak müslümanın hakkıdır. Kim, (bir ev sahibinin) avlusunda sabahlarsa, ağırlanma masrafı, (ev sahibi) üzerine bir borç olur. (Misafir) dilerse o hakkını alır, dilerse terkeder (almaz).[3]
وعن عقبة بن عامر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قُلْتُ لِرَسُولِ اللّهِ إنّكَ تَبْعَثُنَا فَنَنْزِلُ بِقَوْمٍ َ يُقِرُّونَنَا. فَمَا تَرَى؟ فقَالَ: إذَا نَزَلْتُمْ بِقَوْمٍ فَإنْ أمَرُوا لَكُمْ بِمَا يَنْبَغِى لِلضَّيْفِ فَأقْبَلُوا وَإَّلَا فَخُذُوا مِنْهُمْ حَقَّ الضَّيْفِ الَّذِى يَنْبَغِى لَهُمْ
Ukbe İbnu Âmir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a dedim ki:
"Siz, bizi (sefere) gönderiyorsunuz. Bir yere vardığımız zaman, ahalisi ihtiyaçlarımızı görmezlerse ne yapmalıyız?" (Resûlullah bize) şu cevabı verdiler:
"Bir kavme inince, onlar misafire davranılması gereken muameleyi size de yaparlarsa ikrâmlarını kabul edin. Aksi takdirde, misafire yapmaları gereken ikrâm kadarını onlardan (zorla da olsa) alın."[4]
وعن عوف بن مالك رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قُلْتُ: يَا رَسولَ اللّهِ، الرَّجُلُ أَمُرُّ بِهِ فَلَاََ يُقْرِينِى ثُمَّ يَمُرُّ بِى أفَأُجَازِيهِ قالَ: بَلْ أقْرِهِ، وَرَآنِى رَثَّ الثِّيَابِ فقَالَ: هَلْ لَكَ مِنْ مَالٍ؟ قُلْتُ: مِنْ كُلِّ المَالِ قَدْ أعْطَانِى اللّهُ تَعالى مِنْ الَاََبِلِ وَالغَنَمِ قال فَلْيُرَ عَلَيْكَ
Avf İbnu Mâlik (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Ey Allah'ın Resûlü dedim, ben bir adama uğrasam, o beni ağırlamasa, sonra o bana uğrasa ben ona yaptığını yapayım mı?"
"Hayır!"dedi, sen onu ağırla!"
Bir gün Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni eskimiş bir elbise içerisinde görmüştü.
"Senin malın yok mu (da böyle giyiniyorsun)?" diye sordu.
Allah bana deve, koyun, [sığır, at, köle] her maldan verdi!" dedim.
"Öyleyse buyurdular, üzerinde görülmelidir!"[5]
وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قالَ رسولُ اللّهِ: اَلضِّيَافَةُ ثََلَثَةُ اَيَّامٍ. فَمَا سِوَى ذَلِكَ فَهُوَ صَدَقَةٌ
Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Misafirlik üç gündür. Bundan fazlası sadakadır."[6]
وَعَنْ أبي شريح العدوي رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قَالَ: قال رسولُ اللّهِ: مَنْ كَانَ يُؤمِنُ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الَاََخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ جَائِزَتَهُ. قالُوا: وَمَا جَائزَتُهُ يَا رسولَ اللّهِ؟ قال: يَوْمُهُ وَلَيْلَتُهُ، وَالضِّيَافَةُ ثََلَثَةُُ أيَّامٍ، وَمَا وَرَاءَ ذلِكَ فَهُوَ صَدَقَةٌ، وََ يَحِلُّ لَهُ أنْ يُقِيمَ عِنْدَهُ حَتّى يُؤْثِمَهُ. قالُوا: كَيْفَ يُؤْثِمُهُ؟ قالَ: يُقِيمُ عِنْدَهُ وَلَيْسَ لَهُ شَىْءٌ يُقْريِهِ بِهِ
Ebû Şüreyh el-Adevî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Allah'a ve âhirete inanıyorsa, misafirine "câize"sini ikrâm etsin."
Yanındakiler sordular:
"Ey Allah'ın Resulü! Câizesi de nedir?" Aleyhissalâtu vesselâm açıkladı:
"Bir gecesi ve gündüzüdür. Misafirlik üç gündür. Bundan fazlası sadakadır. Misafire, ev sahibini günaha sokuncaya kadar yanında kalması hoş değildir.
Tekrar sordular:
"Misafir ev sahibini nasıl günaha sokar?" Aleyhissalâtu vesselâm açıkladı:
"Adamın yanında ikâmet eder kalır, halbuki kendisine ikrâm edecek bir şeyi yoktur.
"[7]Ebû Dâvud, Et'ime, 5, ( IV,127)
VI. Yararlanılabilecek Diğer Bazı Kaynaklar
1. İslam Ansiklopedisi , Türkiye Diyanet Vakfı
2. İbrahim Canan, Kütüb ü Sitte, Akçağ Yayınları
3. Ömer Nasuhi Bilmen , Hak Dini Kur’an Dili,
4. Haydar Hatipoğlu, İbn Mace Terceme Ve Şerhi,
5. Rahman Olan Allah’ın Misafirlerinin Hizmetinde,BasınVeYayın Baknlğ.( Riyad)
6. Yaşar Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri
[1] Bu vaaz projesi Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Davut Kaya tarafından hazırlanmıştır.
[2] Zariyat, 51/24-27)
[3] Ebû Dâvud, Et'ime, 5, ( IV, 129).
[4] Ebû Dâvud, Et'ime: 5, ( IV, 130).
[5] Tirmizî, Birr: 63,( IV,364)
[6] Ebû Dâvud, Et'ime: 5, (IV,128)
[7] Ebû Dâvud, Et'ime: 5, (IV,127)