• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Satanizm

SATANİZM

 

     Modernizmle beraber sosyal organizasyonlarda önemli değişiklikler olmuştur. En başta aile, akrabalık, yaş grupları eski fonksiyonlarını yitirmiş, bunun yerine kazanılan statüler ön palana çıkmış ve akrabalığın yerini uzmanlaşmış teşekküller almıştır.

 

SATANİZM’İN TANIMI

 

     Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Satanizm, başlangıç itibariyle ortaçağ büyücülerine ve Hıristiyanlık’tan uzaklaşan ayrılıkçı gruplara (heretiklere) kadar dayandırılmış bulunan ve 19. Asrın sonlarında Amerika ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ortaya çıkan ve günümüze kadar düzensiz olarak da olsa devam ettirilmiş olan bir inanç ve uygulamadır.

     Ahmet Güç, belki de Türkçe olarak yapılmış en geniş araştırma olan eserinde, çeşitli kaynaklardan Satanizmle ilgili şu tanımları zikretmektedir.

     Satanizm:“Şeytan’a, diğer bir ifadeyle Yahudi-Hıristiyan geleneği tarafından Tanrı’nın tam karşısında mutlak kötülük veya mutlak kötülüğün temsilcisi olarak tecessüm ettirilen şahsiyet veya prensibe ibadet etmek demektir. Aynı zamanda bu ibadet; Yahudi-Hıristiyan dini tahakkümüne karşı bir başkaldırı hareketi olarak da tanımlanmaktadır.”

     Satanizm;“Katolik Hıristiyanlarına karşı aşırı isyankâr gruplar tarafından değişik zamanlarda uygulanmış olduğu söylenen, Şeytan’a tanrı diye tapınma faaliyetidir.”

     Satanizm;“Şeytanî tasarruf veya uygulama; şeytana ibadet ve özellikle Hıristiyan ayininin alaylı bir tarzda kutlanışıdır.”

     Satanizm;“Netice itibariyle insanı özgürleştirmek; onun hayat, zevk ve mutlak özgürlük arzusunu tatmin etmek amacıyla Tanrı’ya başkaldırma cesaretine sahip Melek olarak LUSİFER’e tapınılmış olan, Hıristiyanlık içindeki bir sapkınlıktır.”

     Genel olarak yapılan bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere Satanizm; karakteristik olarak bir protesto hareketi şeklinde, şeytanın en önemli özelliği olan muhalefet ve başkaldırıyı esas alarak özellikle Hıristiyanlığa ve genel olarak da dine ve dinî olan her şeye karşı çıkan bir reaksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

GELENEKSEL SATANİZM

 

     Ülkemiz gündemine, son yıllardaki bir takım hadiselerle gelen Satanizm akımının, bugünkü gençler üzerindeki merak ve tesirini anlamak açısından, daha ziyade önem taşıyan modern Satanizmdir. Ancak Satanizmin bu dönem anlayışını daha iyi kavramak açısından, temellerini oluşturan geleneksel anlayışa da temas etmek yararlı olacaktır. Genel olarak ifade etmek gerekirse geleneksel Satanizm; Hıristiyanlığın Şeytan anlayışını, Hıristiyan ahlak ve felsefesini, Hıristiyanlığın hayat ve dünya görüşünü baz alan ve fakat tamamen Hıristiyanlık karşıtı bir görüş ve düşünceye sahip bulunan bir grubun temsil ettiği Satanist anlayıştır.

     Geleneksel Satanizmde yedi basamaklı bir sistem söz konusu olup, bunun ilki kişinin önce “BLACK MASS” gibi Satanist törenlere katılması ve daha sonra ise Satanist bir grup meydana getirmesi şeklinde olur. Ayinler, büyüsel gruplar ve belirli sinistler (kötü, karanlık) görevleri üstlenme yolu ile kötülüğün doğrudan tecrübelerini gerektiren bu yolun ilk safhalarından sonra birey daha da ilerler. Bu tür ilk görevlerden birini söylemek gerekirse, bu, insan kurbanını veya şeytana kurban sunmayı gerektirir. Daha sonraki safhalarda ise kişi, uzun yıllar isteyen birtakım denemelerden geçilir ve yedi basamaklı bu denemeler sonunda gerçek bir üstat olmaya hak kazanır.

 

 

 

MODERN SATANİZM

 

     “LAVEYAN SATANİZM” diye de adlandırılan modern Satanizm, Anton Szandor LaVey tarafından kurulan ve organize bir teşkilat haline getirilen Satanist grubun adıdır. LaVey 1966’da San Fransisko'da “Şeytanın Kilisesi’ni (The Church of Satan)” kurmuş ve onun başrahibi olmuştur. LaVey, organize faaliyetlerinin çoğunu kilise mensupları dışındakilere çevirmiş ve kitaplar yazmaya başlamıştır. İşte bu tür faaliyetlerinin bir sonucu olarak “The Satanic Bible (Şeytanın Kutsal Kitabı)” 1969’ta yayınlanmış, onu 1972’de “The Satanic Rituals (Satanist Ayinler)” takip etmiştir. Üçüncü kitabı “The compleat Witch” ise Avrupa’da basılmıştır.

     LaVey’in kurucusu olduğu bu Satanist grubun temel hedefi, özel olarak Hıristiyanlığa fakat genel olarak bütün dinlere karşı “alternatif bir din” oluşturmaktır. Bu günkü Satanist anlayışla ilgili internette, İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanmış birçok yayına ve siteye rastlamak mümkün. Araştırmanın baş kısmında da, ülkemizde Satanizmi gündeme getiren hadiseleri zikrederken, bu gençlerin genellikle internetteki Satanist yayınlarla ilgilendikleri ve bu siteleri sürekli ziyaret ettiklerine dair haberleri aktarmıştık. Hem bu yayınlara bir örnek teşkil etmesi açısından, hem de kendi ifadeleriyle satanizmi nasıl algıladıklarını anlamak açısından, LORD SATAN takma ismiyle bir Satanistin hazırlamış olduğu yazıyı olduğu gibi veriyoruz:

     “Şu anda kendime yer vermek istemiyorum. Önemli olan diğer bilgileri bir an önce bitirebilmek ve sizlere satanizm’i açıklamak. Ama belli başlı bilinmesi gereken yönlerini. Özel kısımları açıklanmayacak. Ayinlere yer vermeyeceğim. Yüzeysel olarak zaten basın sizin gözünüzü boyuyor. Bizler bebek kurban etmeyiz maalesef... Ama şunu da söylemek gerekir her dinde tanrıya bir kurban verilir bizim kurban ettiğimiz varlıklar oğlak burcunun yaratıklarıdır...

     İnsanların inançları özgürdür ve buna kimse karışamaz. Sonuçta ben neye inanmak istiyorsam ona inanırım ve gerekirse de taparım. Çok kısa bir zamanda diğer eksikliklerimi de halledeceğim ve sizlere bir kaynak sunmaya çalışacağım.”

 

SATANİZM NEDİR? VE EKOLLER

 

     Webster’s Encyclopedic Unabridged Dictionary of the English Language sözlüğüne baktığımızda, şu cümleleri okuruz: “Şeytana ve şeytanî güçlere tapmak -Hıristiyan ayinlerinin dönüştürülerek Şeytana tapılması- Şeytani tavırlar ve Eylemler.”

     Bu yeterli bir açıklama değildir. Hiçbir özetleme veya komprime tanımlama Satanizmi açıklayamaz. Çünkü tüm doktrinler ve kutsal metinler genellikle Satanistler tarafından reddedilmektedir. Ancak Satanistler, kendilerini tanımlayabilirler ama bunu yaparken paylaşma oranları çok küçüktür. Tarihin derinliklerinde, gerçek veya imajinatif Satanizmin geleneksel düşmanının Hıristiyanlık olduğu görülür. Şimdilerde ise, Satanistler daha ılımlıdırlar ve düzene daha çok insan hakları ve özgürlük çizgisinde karşı çıkarlar. Buna bir anlamda; liberalizm de denilebilir, birçok Satanist liberal çizgide parti ve dernek üyesidirler. Ama sonuç olarak sözlük anlamında olduğu gibi, tüm Satanistler ve Satanizm “Şeytan” karakterini taşırlar ve sergilerler. Geçerli ahlak kurallarına karşı çıkmaları, kendilerine aşırı güvenleri, isyanları ve düzene zıtlıkları bu görüşü kanıtlar. Tüm inanç sistemlerinde olduğu gibi, Satanik gruplar da çeşitlidir.    

     Farklılıklar ya da akımlar günümüzdeki birçok sosyal etkiden kaynaklanır;

  1-) DABBLER: Daha çok bu yola eğlence için sapanlar; ciddi bir amaçları yoktur. Bu kategoriye daha çok gençler girerler.

  2-) ŞEYTAN KİLİSESİ: Anton LaVey’in öğretisine göre kurulmuş ve çalışmaktadır. Bireyselliğe, egonun tatmin edilmesine, öz güvene ve Nietzsche tarzı üstün insana inanırlar.    

     Bu gruplar majiyi dünyasal güç için araç olarak kullanırlar. Şeytanı insanlığın ardındaki itici güç olarak kabul ederler.

  3-) GNOSTİKLER: İki gruba ayrılırlar;

a) Promethean Gnostikleri: Edebî Şeytana inanırlar ama dünyayı yaratan “Jehovah”ın kötü bir ilah olduğunu kabul ederler. Şeytan “Işığı Getiren” dir. Bu çok eski veya mitolojik tanımlama. Anadolu’daki Yezidiler’de ve Ophitler’de de görülür.

b-) Karanlık Gnostikleri: Doğanın karanlık güçlerine inanırlar. Geçici ve kaprisli bir tanrıya inanırlar, birçok batılıya göre bu kötü güçtür. Burada, bazı tarihsel Hıristiyan akideleri görülür; örneğin Hindu ilahı Kali’ye tapanlar da bu grubun içindedir.

  4-) İKİNCİL SATANİSTLER: Hrıstiyanlığa karşıdırlar. Çoğu Satanist tanımlamasını ve kimliğini kabul etmez; kuşkucudurlar ve sabit inançların tümünden kaçarlar. Bazı Voodoo inançları Orta Çağ türü Cadıcılık ve Tantrik Budizmin bazı formları bu kategoriye girerler.

  5-) CEHENNEM KULÜPLERİ: 18. Yüzyıldan kalma bir ekol. Ekolün kurucusu Wharton Dükü’dür. İçlerinde, Sir Françis Dashwood, Benjamin Franklin ve İngiliz asili Earl of Sandwich’in adlarının geçtiği bu özel kulüp, gizli ayinlerinin yanı sıra, politik entrikaların, hizipleşmelerin ve okkült eylemlerin merkezi olarak bilinir. Günümüzde New York ve Londra’da hâlâ yaşamaktadır.

  6-) ROMANTİK/PROMETHEAN SATANİSTLER: Sadece edebidirler. İzledikleri önemli isimler William Blake, Charles Baudelaire, Maupertin. Lautremont and Gabriele D’Anmunzio’dur.

  7-) SOL EL YOLU PAGANLARI: Daha çok küçük gruplar halinde Avrupa’da görülürler ve bazıları Satanist olarak tanımlanır. İki ana grup dikkat çeker; “Fraternity of Baelder” ve “Order of Nine Angles-ONA”. Bu gruplar gelenekçidirler ve antik kaynaklara saygı gösterirler, daha keskin ve katı yaklaşımları vardır.

  8-) SATANİZM DESTRUCTİVE TASK FORCE: Temel olarak Satan Kilisesinin öğretilerini uygular (majikal güç) ama eski Pagan inanışlarına da saygı gösterirler. Voodoo ve diğer büyü kolları ile yakından ilgilidirler. Kurucu: Lord Satan.

  9-) Arthur Desmond ve World Deniad Org.   10-) Crowley’ler.

11-) Order the Evil Eye.      12-) Luciferian Light Group.

 

SATANİSTLERİN BAZI KONULARDAKİ ANLAYIŞ VE UYGULAMALARI

 

A-)ŞEYTANA TAPINMA AYİNİ (BLACK MASS)

     Black Mass, aslı itibariyle, Roma Katolik Kilisesi’nde ölülerin hatırasına düzenlenen ayine verilen isimdir. Ayinde siyah elbiseler giyildiği için ona bu isim verilmiştir. Roma Katolik Ayini olan Mass’ın “Satanistler” tarafından inkârcı bir tutum içerisinde ve alaycı bir tarzda taklidine de aynı zamanda Black Mass adı verilmiştir. Ancak ayinde icra edilen Mass Kurbanı, Tanrı yerine Şeytana sunulmaktadır. Black Mass adı verilen ayin beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölüme İntroit (dini ayinin başlangıcında sesle okunan ilahi) adı verilmiş olup, ayini idare eden kimse ile yardımcısı arasında geçen hazırlık niteliğindeki bir diyalogdan ibarettir. Bu bölümde, Hıristiyanların Ekmek-Şarap Âyini’ni icra şekli yakından takip ve taklit edilmekle beraber,âyindeki takdis merasimi, Yahudilerin Tanrısı Yahve veya İsa’nın Tanrısı yerine konan Şeytanın adıyla yapılır.

B- SATANİZMDE CİNSELLİK ANLAYIŞI

 

     Satanizm, her yönüyle cinsel özgürlüğü savunur. Özellik1e Black Mass gibi ayinlerde ve daha birçok uygulamada kadın ve cinsellik faktörü yoğun olarak kullanılır. Yukarıda da işaret edildiği şekilde, bir “protesto hareketi” hüviyetinde olan Satanizm, öncelikle toplumun genel kabulleriyle bir sürtüşme ve savaş içerisindedir. Bu husus özellikle ahlaki kurallar için söz konusu olup, kendilerinin de ifade ettiği şekilde gerek uyuşturucu, gerekse cinsellik konusundaki serbestlik anlayışları, ahlâk anlayışına karşı bir protesto niteliği taşımaktadır. Satanizm’de kişi cinsel arzularını istediği cinsel faaliyet yoluyla tatmin edebilir. Buna göre Satanizm kişinin seçimine bağlı olarak ister heteroseksüel, homoseksüel, biseksüel ya da aseksüel olsun, hiçbir ilişki türüne karşı çıkmaz.

C- SATANİZMDE AHLAK ANLAYIŞI

 

     Satanizmde de, diğer inançlara benzer bir şekilde, gerek “Satanic Bible”de gerekse diğer kaynaklarında, belirli bir sisteme bağlanmış bir “yapılması ve yapılmaması gereken şeyler” listesi mevcuttur. Ancak bu hususlar, ebedî ceza görme gibi hiçbir müeyyide içermez. Genel olarak ifade etmek gerekirse satanizmin ahlâk anlayışı mutlak olmaktan ziyade, izafî bir anlayışa matuftur. Dolayısıyla bir sataniste göre ahlâk, “kendine uygun geleni yapmak” anlamına gelir.

 

D- SATANİZMDE İNSAN KURBANI MESELESİ

 

     İnsan kurbanı, bütün satanist gruplar için geçerli olan bir uygulama değildir. Bunun uygulandığı satanist guruplarda, bu meseleyi genel olarak büyü ve büyücülükle irtibatlandırılır. Bu yüzden büyünün ve büyücülüğün satanizmde çok önemli bir yeri vardır. Satanizmde büyü, teori ve pratik olarak, iki grupta mütalaa edilmiştir. Yine satanistlere göre “Ak” ve “Kara” diye iki çeşit büyü vardır. “Ak Büyü” ile “Kara Büyü” arasında, kendini beğenmiş riyakârlık, suç isnat edici dindarlık ve “Ak Büyücü'”nün kendi kendisini kandırması dışında, hiç bir fark yoktur. İnsan kurbanı törenini icra etmedeki amaç ise, diri diri boğazlanan kurbanın kanıyla elde edilen enerjiyi büyüsel mekanizma atmosferine atmak ve bu yolla büyücünün başarı şansını artırmaktır. Mesela '”Ak Büyücüye göre kan hayat gücünü temsil ettiğinden, ilahları ve şeytanları yatıştırmak için, onlara uygun tarzda kurban sunmaktan daha iyi bir yol yoktur. Buradaki mantık şudur: Ölen bir canlı kimyasal özleri ve hayat kimyası ile ilgili diğer enerjileri bol miktarda yayacaktır. Öte yandan bunlar, güçlü ve yenilmez özelliğe sahip bir bileşim meydana getireceklerdir. Bu özelliklere sahip insanlarda aynı özellikleri elde etmiş olacaklardır. Satanizm’de kurban edilmeye elverişli kimseler şunlardır: Haksız yere bir sataniste karşı yanlış yapan her hangi bir kimse, kendi gerçek davranışlarıyla beddua okunmayı veya lanetlenmeyi isteyen bir şahıs, iyi ve elverişli bir kurban olmayı hak etmiş bulunmaktadır. Bütün kitabî dinlere göre, şeytanın insanla münasebeti Hz. Âdem (AS)’e secde etme emrinin verilmesiyle başlar. Ancak şeytanın bu emri yerine getirmeyişi Allah’a “isyan” ve insana da “düşmanlıkla sonuçlanmıştır. Bu, bütün kutsal dinlerin ittifakla kabul ettiği bir husustur. Dolayısıyla şeytan; bütün dinler açısından en uç noktada bulunan, kendisinden sakınılması gereken, dinin ve insanın karşısında yer alan bir yaratıktır. Bu özellikleri onu kötünün ve kötülüğün sembolü, temsilcisi ve tahrikçisi haline getirmiştir.

     Yazıda da ifade edildiği gibi satanizm, Hıristiyan inancına karşı oluşmuş bir protesto hareketi olup, anavatanı da Avrupa ve Amerika’dır. Ancak günümüz satanist anlayışını değerlendirirken, bu karşı çıkışın sadece Hıristiyanlıkla sınırlı olmayıp bütün dinlere ve dinlerin ortaya koymuş olduğu inanç, ibadet, ahlâk esasları ve dolayısıyla bütün kutsal değerlere karşı bir protestonun ifadesi olduğunu unutmamak gerekir. Bu yönüyle modern satanizm, aynı zamanda ateist bir harekettir. Meseleyi hem ülkemiz, hem de bu hadiselerin içinde yer alan gençler açısından kısaca tahlil etmek gerekirse; İlk olarak dikkati çeken husus, satanizme ilgi duyan veya bir şekilde satanistlerin ayinlerine katılan ve birtakım satanist hadiselerin içinde yer alan bu gençlerin hemen hepsi varlıklı ailelerin çocukları. Anne ve babalarının çoğu üniversite mezunu ve oldukça iyi mesleklere ve işlere sahip.

     Diğer bir husus, bu hadiselerin içinde bulunan gençlerin hemen hepsi ailevî problemlerden şikâyetçi. Genel olarak şikâyetleri ise, aileleri tarafından kendilerine her türlü maddi imkânın sağlanması yanında yeterli sevginin gösterilmediği, kendileriyle ilgilenilmediği, kısaca aileleriyle aralarında iletişimsizlik olduğu, gerekli dini bilgi ve inancın verilmediği.

     Gençlerin kendi ifadeleri, bu tür akımlara olan merak ve ilginin sebeplerini ortaya çıkarmakla beraber, aslında çözüm yollarını da işaret etmektedir. Dolayısıyla öncelikli olarak üzerinde durulması gereken husus, modernleşme süreciyle birlikte, aile yapımızda meydana gelen tahribattır. Anne ve babanın çalıştığı ve çocukların genellikle kreş veya bakıcı elinde büyüdüğü, anne baba tarafından çocuğa yeterli zamanın ayrılmadığı/ayrılamadığı bir aile ortamı elbette çocuk açısından birçok olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla gençler oldukça lüks semtlerde oturdukları ve maddî bütün ihtiyaçları karşılandıkları halde kendilerini boşlukta hissetmekte ve hayatlarını anlamlı kılacak bir arayışın içine girmektedirler. Bu noktada karşımıza meselenin diğer bir boyutu yani manevî eğitim meselesi çıkmaktadır. Mademki insan kendi hayatını ve varlığı anlamlandırma çabası içerisindedir, öyleyse insanın bu çabasının da gerekli eğitimle desteklenmesi gerekir. Ancak bu meselenin de yeteri kadar dikkate alınmadığı ve bu hususta eğitim sistemimizde büyük boşlukların ve yetersizliklerin olduğu ortaya çıkmaktadır.

     Bilinen bir gerçektir ki, insan tabiatı boşluk kabul etmiyor. Yani doğru bilgi ve eğitimin verilmediği insan, bir şekilde bunun yerine yanlış bilgi ve eğitimi alıyor. Bu şekilde ruhî ve manevî ihtiyacını doğru bir şekilde giderememiş veya bizim yeterince bu ihtiyacına cevap veremediğimiz kişiler ve özellikle gençler, kötü düşünceli insanlar veya zararlı akımlar tarafından bir fırsat olarak değerlendiriliyor ve ülkemizde de rastladığımız gibi Satanizm gibi, hiç bir aklî temele oturtulması mümkün olmayan akımlar bile, bu gençler arasında ilgi odağı olabiliyor.

     Üzerinde durulması gereken önemli bir husus ise, gerek görsel, gerekse işitsel medyanın gençler üzerindeki zararlı tesirleridir. Özellikle şiddet, cinsellik, içki, uyuşturucu vb. zararlı alışkanlıkları gençlerin ilgisine sunan Batı kaynaklı filmlerin de gençler üzerinde oluşturduğu yıkıcı tesir apaçık ortadadır. Özellikle Batı dünyasında, seyrettiği bir filimden etkilenerek cinayet işleyen, insanların toplu bulunduğu mekânları silahlarla tarayan gençlerin haberleri medyaya sık yansıyan haberlerdir.

     Medyayla birlikte, değerlendirilmesi gereken bir diğer mesele de hiç şüphesiz bu tür zararlı akımların yayılmasında etkili olan internet ve internet üzerinden yapılan görüşmelerdir. Artık insanlar bir telefon hattı üzerinden bir internet servisine bağlanabilmekte ve odasından, içinde belki milyarlarca bilgi ve doküman bulunan bu sanal âlemde dolaşabilmektedirler. Bu imkânın getirdiği kolaylıklar ve faydalar yanında, hiç şüphesiz bir sürü olumsuzluklar da bulunmaktadır. Özellikle satanizm konusunda yaptığımız bu kısa araştırma esnasında; internette yaptığımız arama neticesinde birçok Türkçe ve İngilizce yayın ve dokümana rastladık.

     Satanistler hazırladıkları ve içinde Satanizm’i anlatan ve özendiren yayınlar bulunan bu sitelerini, çok rahatlıkla internet üzerinden bütün dünyaya yayma fırsatı bulmaktadırlar. Ülkemizde meydana gelen hadiselerde yer alan gençlerin de aynı şekilde internetteki satanist sitelerde dolaştıkları ve bu yayınlardan etkilendikleri ifade edilmektedir. Bunun yanında insanlar internet üzerinden, bir çok chat (internette sohbet) programı vasıtasıyla tanışabilmektedir. Satanizm ve ateizm gibi akımların da aynı şekilde bu chat programlarında odalar oluşturdukları ve bu şekilde özellikle gençlerle irtibat kurdukları bilinen bir gerçektir. Bu hususa ailelerin çok dikkat etmeleri gerekir.

KAYNAK : DİYANET AYLIK DERGİ

Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi38
Bugün Toplam797
Toplam Ziyaret5019812
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI