• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Yemek Adabı

YEMEK ADABI

Kur’an’da Yemek

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلَّهِ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Ey iman edenler! Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temizlerinden yiyin ve Allah’a ibadet ediyorsanız O’na şükredin.[1]

 

Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır. Allah'ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'tan korkun. Allah'ın hesabı pek çabuktur.

Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.[2]

 

Yemekteki Amacımız Ne Olmalı?

Yemeğe başlarken, Allahü teâlâya ibadet etmek, Allahü teâlânın kullarına faydalı olmak, Allahü teâlânın dinini, ebedi saadet ve huzur yolunu bütün insanlara yaymak için kuvvet elde etmeye niyet etmelidir.

Müslüman yemek için yaşamaz, yaşamak için yemek yer.

Yiyip İçmenin Farzları:

Yediği zaman, doymayı ve içtiği zaman kanmayı, Allah’tan bilmek.

 Helalinden yiyip içmek.

O yemekten kuvveti geçinceye dek, Allah’a kulluk etmek.

Eline geçene kanaat etmek.

 

Yemeğe Besmele İle Başlamak:

Rasulullah şöyle buyurdu:

إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ تَعَالَى، فَإِنْ نَسِيَ أَنْ يَذْكُرَ اسْمَ اللَّهِ تَعَالَى فِي أَوَّلِهِ، فَلْيَقُلْ: بِسْمِ اللَّهِ أَوَّلَهُ وَآخِرَهُ

“Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda ‘baştan sona bismillah’ desin.”[3]

 

Rasulullah buyurdu ki:

إِذَا دَخَلَ الرَّجُلُ بَيْتَهُ، فَذَكَرَ اللَّهَ تَعَالَى عِنْدَ دُخُولِهِ وَعِنْدَ طَعَامِهِ،

“Kişi evine  girerken ve yemek yerken besmele çekerse,

قَالَ الشَّيْطَانُ لِأَصْحَابِهِ: لَا مَبِيتَ لَكُمْ وَلَا عَشَاءَ،

Şeytan adamlarına, “Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz” der.

وَإِذَا دَخَلَ، فَلَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ تَعَالَى عِنْدَ دُخُولِهِ،

Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse,

قَالَ الشَّيْطَانُ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ، وَإِذَا لَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ تَعَالَى عِنْدَ طَعَامِهِ

Şeytan adamlarına, “Geceyi geçirecek bir yer buldunuz” der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse

قَالَ: أَدْرَكْتُمُ الْمَبِيتَ وَالْعَشَاءَ

Şeytan kendi adamlarına, “Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz” der.”[4]

 

Huzeyfe şöyle dedi: Resûlullah ile birlikte yemek yiyeceğimiz zaman, o, yemeğe dokunmadan elimizi yemeğe sürmezdik. Yine bir gün onunla birlikte yemek yiyecektik. Derken küçük bir kız çocuğu geldi. Sanki biri onu arkasından itiyormuş gibiydi. Hemen elini yemeğe uzattı; fakat Resûlullah elini tuttu. Daha sonra bir bedevî geldi; o da arkasından itiliyormuş gibiydi. Resûlullah onun da elini tuttu ve sonra şöyle buyurdu:

“Şeytan besmele çekilmeden başlanan bir yemeğe katılmayı pek arzu eder. O, şu yemeğe katılmak için bu câriyeyi getirdi. Fakat ben elini tuttum. Bu bedevî sayesinde yemeğe katılmak için onu alıp getirdi; onun da elini tuttum. Nefsimi kudretiyle elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, şeytanın eli, onların eliyle birlikte avucumdaydı.”

Sonra Hz. Peygamber besmele çekip yemeğe başladı.[5]

Ümeyye İbni Mahşî şöyle dedi:

Resûlullah’ın yanında birisi yemek yiyordu. Adam son lokmaya kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken “bismillâhi evvelehû ve âhirehû” (baştan sona bismillâh) dedi. Bunun üzerine Resûlullah güldü ve şöyle buyurdu:

“Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekince, şeytan yediklerini kustu.”[6]

 

Besmele Yemeğin Bereketini Arttırır:

Hz. Âişe şöyle dedi: Resûlullah ashâbından altı kişiyle birlikte yemek yiyordu. Bu sırada bir bedevî geldi ve yemeği iki lokmada bitiriverdi. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu:

أَمَا إِنَّهُ لَوْ سَمَّى لَكَفَاكُمْ

“Şayet o besmele çekseydi, yemek hepinize yeterdi.”[7]

 

Yemekte Kusur Aramamalıdır:

 

Ebû Hüreyre anlatıyor:

مَا عَابَ رَسُولُ اللَّه صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم طَعَامًا قَطُّ، إِنْ اِشْتَهَاهُ أَكَلَهُ، وَإِنْ كَرِهَهُ تَرَكَهُ

Rasûlullah yemekte hiçbir zaman kusur aramazdı. İştahı varsa yer, canı çekmiyorsa yemezdi.[8]

 

Câbir anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber ev halkından ekmekle birlikte yiyeceği bir katık istedi. Onlar da: - Evde sirkeden başka bir şey yok, dediler.

Resûl-i Ekrem onu getirmelerini söyledi. Sonra da: “Sirke ne güzel katık; sirke ne güzel katık!” diyerek yemeğini yemeye başladı.[9]

 

Davetsiz Misafir:

Ebû Mes`ûd el-Bedrî şöyle dedi:

Sahâbeden biri Peygamber için yemek hazırladı ve onu dört kişiyle birlikte davet etti. Fakat bir adam peşlerine takılıp geldi. Kapıya gelince Peygamber ev sahibine:

“Bu bizim peşimize takılıp geldi. İstersen girmesine izin verirsin. İstemezsen geri dönüp gitsin” dedi. Ev sahibi:

Hayır, ona izin veriyorum, yâ Rasûlallâh! dedi.[10]

 

Yemeği Önünden Yemek:

Ömer İbni Ebû Seleme anlatıyor: Ben Rasûlullah’ın himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Rasûlullah bana şöyle buyurdu:

يَا غُلَامُ سَمِّ اللَّهَ تَعَالَى وَكُلْ بِيَمِينِكَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ

“Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”[11]

 

Peygamber şöyle buyurdu:

اَلْبَرَكَةُ تَنْزِلُ وَسَطَ الطَّعَام فَكُلُوا مِنْ حَافَّتَيْهِ وَلَا تَأْكُلُوا مِنْ وَسَطِهِ

“Bereket yemeğin ortasına iner. Bu sebeple tabağın ortasından değil, kenarlarından itibaren yiyiniz.”[12]

 

Sağ El ile Yemek:

Seleme İbni Ekva’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Adamın biri Rasûlullah’ın yanında sol eliyle yemek yedi.

Rasulullah ona: “Sağ elinle ye!” buyurdu.

Adam: Yapamıyorum, diye cevap verdi.

Rasûlullah o adama: “Yapamaz ol!” diye beddua etti.

Seleme’nin dediğine göre adam kibrinden dolayı böyle söylemişti. Rasûlullah’ın bedduası üzerine elini ağzına götüremez oldu.[13]

Birlikte Topluca Yemek:

Rasûlullah’ın ashâbı: - Yâ Resûlallah! Yemek yiyoruz, fakat doymuyoruz, dediler.

Resûl-i Ekrem onlara: - “Herhalde ayrı ayrı yiyorsunuz!” diye sorunca:

Evet, öyle yapıyoruz, dediler. Resûl-i Ekrem de şöyle buyurdu:

فَاجْتَمِعُوا عَلَى طَعَامِكُمْ، وَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ، يُبَارَكْ لَكُمْ فِيهِ

“Yemeği birlikte yiyiniz; besmele çekiniz; yemeğiniz bereketlenir”[14]

 

Resûlullah şöyle buyurdu:

طَعَامُ الْإِثْنَيْنِ كَافِي الثَّلَاثَةِ ، وَطَعَامُ الثَّلَاثَةِ كَافِي الْأَرْبَعَةِ

İki kişilik yemek üç kişiye, üç kişilik yemek de dört kişiye yeter.[15]

 

Yemek Yerken Bir Yere Dayanmamalıdır:

Resûlullah şöyle buyurdu:

لَا آكُلُ مُتَّكِئًا

“Ben bir yere dayanarak yemek yemem.”[16]

 

Yemeğin Hepsini Yemelidir:

Câbir İbni Abdullah şöyle dedi: Rasûlullah parmakları yalayıp tabağı silmeyi emrederek şöyle buyurdu:

إِنَّكُمْ لَا تَدْرُونَ فِي أَيِّ طَعَامِكُمُ الْبَرَكَةُ

“Yemeğinizin neresinde bereket bulunduğunu bilemezsiniz.”[17]

 

Yere Düşen Lokmaları Yemek:

Resûlullah şöyle buyurdu:

“Şüphesiz şeytan sizden birinizin her yaptığı işte hazır olur. Hatta yemek yerken bile yanında bulunur. Birinizin lokması yere düştüğünde onu alsın, üzerine yapışan şeyleri temizledikten sonra yesin; onu şeytana bırakmasın. Yemeğini bitirince parmaklarını yalasın; çünkü o yemeğinin neresinde bereket bulunduğunu bilemez.”[18]

 

Yemek Duası:

Rasulullah sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi:

اَلْحَمْدُ لِلَّهِ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ، غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مُسْتَغْنًي عَنْهُ رَبَّنَا

“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.”[19]

 

Rasûlullah şöyle buyurdu:

مَنْ أَكَلَ طَعَامًا فَقَالَ: اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَطْعَمَنِي هَذَا، وَرَزَقَنِيهِ مِنْ غَيْرِ حَوْلٍ مِنِّي وَلَا قُوَّةٍ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ

“Bir kimse yemek yedikten sonra: Bana bu yemeği yediren, sonucu etkileyecek bir güç ve kudretim olmaksızın onu bana nasip eden Allah’a hamd olsun, derse, geçmiş günahları bağışlanır.”[20]

 

Hz. Peygamber yemeği bitirdikten sonra şöyle derdi:

اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مُسْلِمِينَ

“Bizi yediren, içiren ve bizi müslüman eden Allah’a hamd olsun.”[21]

 

Yemeğin Sünnetleri:

Yemeye ve içmeye başlarken, Besmele okumak, [Herkese hatırlatmak için Besmele, yüksek sesle söylenebilir.]

Yemeğin sonunda (Elhamdülillah) demek,

Yemekten önce ve yemekten sonra el yıkamak, [Yemekten evvel el yıkarken, önce gençler, yemekten sonra, önce yaşlılar yıkar.]

Sağ elle yiyip içmek.

Tabağın kenarından, kendi önünden yemek,

Sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmak, [Otururken bir şeye dayanmak ve başı açık yemek caizdir.]

Elle yenebilenleri, üç parmakla yemek.

Ekmekle karpuz yerken, ekmeği sağ eliyle alıp, sonra karpuzu sol eliyle yemek.

Kapta kalanı sıyırıp, yemek, Resulullah efendimiz, müminin artığını yemesini severdi.

Elini yıkamadan veya bezle silmeden önce, parmaklarındaki yemek artıklarını yalamak.

Yemekten sonra dişleri misvakla veya kürdanla temizlemek. [Bu temizliği musluk başında yapıp, diş arasından çıkan kırıntıları, lavaboya atmalı, sofrada bulunanları iğrendirmemelidir.]

 

Yemeğin Mekruhları:

Sol eliyle yiyip içmek,

Yiyeceği yemeği koklamak,

Besmeleyi terk etmek. [Yemek arasında da olsa hatırlayınca Besmele çekmelidir.]

Yerken hiç konuşmamak, [Ateşe tapanların âdetidir. Neşeli şeyler konuşmalıdır.]

Tuzluğu, tabağı ekmek üstüne koymak, elini, bıçağı ekmeğe silmek, [Bu ekmek yenirse, mekruh olmaz.]

Küflü ekmek, kokmuş yemek ve su mekruhtur.

Yemeğin Haramları:

Doyduğu halde yemeğe devam etmek, [Misafiri varsa, onun yemesine mani olmamak için, yer gibi davranmak gerekir.]

Sofrada haram şeyler bulundurmak.

Yemekte israf etmek,

Haram bir şey yerken Besmele çekmek,

Ziyafete davetsiz gitmek,

Başkasının malını izinsiz yemek,

Bedenine hastalık verecek şeyi yemek.

Yemek Konusunda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini bırakmak israftır. Kalanı başkası veya hayvan yerse israf olmaz.

Yol üstünde, ayakta, yürürken yiyip, içmemelidir.

Sağına, soluna, havaya bakmamalı, lokmasına ve önüne bakmalıdır.

Yiyip içerken ağzını çok açmamalıdır.

Sofrada elini, üstüne, başına sürmemelidir.

Öksüreceği ve aksıracağı zaman, başını geriye çevirmelidir.

Davette çağırılmadan, sofraya oturmamalıdır.

Sofrada herkesten çok yememelidir.

Açken de, yavaş yavaş yemelidir.

Önce büyükler başlamalıdır.

Üçten çok (Ye!) diyerek, kimseye sıkıntı vermemelidir.

Ev sahibinin sofraya oturmayıp hizmet etmesi caizdir. Birlikte yediği zaman, misafirleri doymadan, yemekten elini çekmemelidir.

Yemekte korkunç ve iğrenç şeyler söylememelidir. Ölümden, hastalıktan, Cehennemden konuşmamalıdır.

Misafir, sofraya gelen yemeklere dikkati çekecek şekilde bakmamalıdır.

Bir lokmayı yutmadan önce, ikinciyi eline almamalıdır.

Yemek arasında, bir şey için, hatta namaz için, sofradan kalkmamalıdır. Namazı önce kılmalıdır. Eğer, hazırlanmış yemekler soğuyacak veya bozulacaksa ve namaz vakti, yemekten sonra kılmaya elverişliyse, namazdan önce yemelidir.

Yemek kaldırıldıktan sonra, sofradan kalkmalıdır.

Ev sahibinin, misafire lokma uzatması ve eline su dökmesi iyi olur. Şimdi musluklar olduğu için su dökmeye gerek kalmaz. Elini kurulaması için havlu tutabilir.

Yemekten sonra ev sahibine, bereket, rahmet ve mağfiretle dua edilir. Giderken izin istenir. Siz de bize buyurun denir.

Ağzında, elinde et, yemek kokusu varken yatmamalıdır.

Çocukların elini de yıkamalıdır.

Tokken yatmamalıdır.

Yiyecek ve içecek kapları, kapaklı olmalıdır.

Nehirden, havuzdan eğilip, ağızla içmemelidir.

İçi görünmeyen ibrik, testi gibi kapların ağzından içmemelidir. Bardağa koyup içmelidir.

Fincanın, bardağın kırık yerinden ve sap kısmından içmemelidir.

Akşam yatarken yiyecek ve içecek kaplarının üstü örtülmelidir.

Müslüman’ın ve hele salih insanların artığını içmek bereketlidir.

İhtiyaçsız fâsıklarla birlikte yiyip içmemelidir.

 

Çeşitli Soru ve Cevaplar:

Sual: Çatalı ekmeğe ve diğer unlu mamüllere batırmakta mahzur var mıdır? Ekmeğe hakaret olur mu?

Cevap: Bunlar âdettir, mahzuru yoktur. Fakat lüzumsuz, keyf için batırılmaz. İhtiyaç halinde caiz olur.

Sual: Sandalyenin arkasına yaslanıp yemek yemek uygun mudur? Yaslanmayıp yemek daha mı efdaldir?

Cevap: Sofraya edepli bir şekilde oturmalı ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmelidir! Rasulullah efendimiz yer sofrasına bazen diz çöker, bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:

(Yaslanarak yemek yemem! Ben ancak, Allahü teâlânın bir kuluyum; köle nasıl yerse öyle yer, nasıl oturursa öyle otururum.)[22]

Yaslanarak yemek yemek haram veya mekruh değildir. Başkalarının yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır. Sandalyede dayanarak yemekte de mahzur yoktur. Kibirli şekilde yemek uygun değildir. Dayanınca rahat ediliyorsa dayanılır. Önemli olan başkalarına hava atmamalı, kibirli oturmamalı, rahat oturmalı.

Sual: Solak olanın, sol ile ile yiyip içmesi caiz mi?

Cevap: Evet.

Sual: Dudağa bulaşan artığı ekmekle silip yemek caiz mi?

Cevap: Evet.

Sual: Misafir, yanındaki misafire önüne konan meyve ve yemekten ikram edebilir mi? Evine götürebilir mi?

Cevap: Ev sahibinin rızası olduğu anlaşılırsa, caizdir.

Sual: Ekmeği sağ ele, üzüm salkımını da sol ele alıp yemek caiz mi?

Cevap: Evet.

Hazırlayan: Mehmet ERGÜN / Vaiz


[1] Bakara, 2/172.

[2] Maide, 5/3-5.

[3] Ebu Davud.

[4] Müslim.

[5] Müslim.

[6] Ebu Davud.

[7] Tirmizi.

[8] Buhari.

[9] Müslim.

[10] Buhari.

[11] Buhari.

[12] Ebu Davud.

[13] Müslim.

[14] Ebu Davud.

[15] Buhari.

[16] Buhari.

[17] Müslim.

[18] Müslim.

[19] Buhari.

[20] Ebu Davud.

[21] Ebu Davud.

[22] Buhari.

Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi42
Bugün Toplam837
Toplam Ziyaret5019852
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI